İLKAY ADALIOĞLU
Geçmişi 9 bin yıl öncesine kadar uzanan Yumuktepe höyüğünde kazı çalışmaları yaklaşık 30 yıldır devam ediyor. Tarihin birçok dönemine tanıklık eden, tarımın Anadolu’dan dünyaya yayılmasında önemli duraklardan biri olduğu sanılan Yumuktepe’nin tanıtılması, Mersin turizmine kazandırılması yıllardır tartışılan bir konu.
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Yumuktepe için bazı önerilerde bulundu.
NEDEN ÇATALHÖYÜK VE GÖBEKLİTEPE’NİN GERİSİNDE KALDI
Özdemir, “Bugüne kadar yapılan araştırmalar önemli bulgular sağlamış olsa da yerleşim hakkında hâlâ aydınlatılması gereken pek çok nokta mevcuttur. Böylesine önemli bir projenin neredeyse bir asır geçmesine rağmen istenilen noktaya ulaşamaması, Mersin adına büyük bir kayıptır. 1961 Yılında keşfedilen Çatalhöyük ve 1995 yılında keşfedilen Göbeklitepe birer çekim merkezi haline gelirken, Yumuktepe’nin halen içinde bulunduğu durumu izah etmek mümkün değildir. Şanlıurfa’nın kent merkezinden 22 km uzakta bulunan Göbeklitepe’yi 2024 yılının ilk yedi ayında 326 bin kişinin ziyaret ettiğin göz önünde bulundurulduğunda, Mersin’in tam kalbinde yer alan Yumuktepe’nin nasıl bir turizm potansiyeli taşıdığını öngörebiliriz” dedi.
“BİR HOLDİNG YUMUKTEPE’YE SPONSOR OLABİLİR”
Böylesi büyük bir kültürel mirası koruyarak geleceğe taşımanın ve kent turizmine kazandırmanın, Mersin’in öncelikli stratejik hedeflerinden biri olması gerektiğine değinen Özdemir, “Önümüzdeki süreçte Mersin’deki tüm kurumların bu hedefe odaklanması gerekmektedir. Göbeklitepe ve Çatalhöyük örneklerinde olduğu gibi, kazı alanlarının üzerlerinin örtülmesi, yapılması gereken öncelikli işlerden biridir. Ziyaretçiler için yürüme yolları ve galeriler yapılmalıdır; böylece ziyaretçiler 33 tarihsel katmanı görerek zamanda yolculuğa çıkmış hissine kapılacaklardır. Ayrıca, kazı ekibinin elzem olarak gördüğü bioarkeoloji laboratuvarın oluşturulması, kazı çalışmalarında elde edilen fiziki bulguların analiz edilmesinde çok önemli bir işlev görecektir. Kazı çalışmaları, ağırlıklı olarak insan gücü ile yapılmaktadır. Çalışan sayısının artırılması, bugüne kadar yavaş giden çalışmaların ivmesini hızlandıracaktır. Çalışmalarda karşılaşılan en önemli sorun finansman teminidir. Mersin olarak, bu konuda yerel imkanlarımızı kullanarak acil bir Can Suyu Fonu oluşturmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde yerel bir fon oluşturabilirsek, çalışmalar hız kazanacak, ulusal ve uluslararası kuruluşlardan proje bazlı olarak ilave fonlar bulmanın yolu açılacaktır. Göbeklitepe’ye ana sponsor olan Doğuş Grubu’nun rolüne benzer şekilde, ilimizdeki holdinglerin ve şirketlerin Yumuktepe’ye sahip çıkmalarını bekliyoruz. Başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere ilgili ilçe belediyelerimizin bu proje için bütçe ayırmaları, tarihimizin gün ışığına çıkmasında önemli bir işlev görecektir” ifadelerini kullandı.
“UNESCO DÜNYA MİRASI GEÇİCİ LİSTESİNE ALINMASI İÇİN BAŞVURU YAPILMALI”
Yumuktepe’nin hemen yanından geçen Müftü Deresi’nin ıslah edilmesinin, her mevsim su akışının sağlanmasının ve çevre düzenlemesinin yapılmasının Yumuktepe Projesi ile entegre biçimde yürütülmesi gerektiğine işaret eden Özdemir açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Tüm bu adımlar hayata geçirildiğinde, Yumuktepe bir Açık Hava Müzesi ve Arkeopark haline gelecektir. Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan eserlerin sergileneceği bir müzenin kurulması da son derece önemlidir. Bugüne kadar çıkarılan ve farklı illerdeki müzelere gönderilen eserler geri toplanarak burada sergilenmelidir. Buradaki medeniyetlere ait yerleşim yerlerinin orijinal hallerini yansıtan maketler yapılması, buradaki toplumların hayatlarından kesitler sunan animasyonlar hazırlanması ve tarihi gerçeklere dayalı hikayeler oluşturulması çok faydalı olacaktır. Yumuktepe’nin ulusal ve uluslararası ölçekte tanıtımının yapılması için; Yumuktepe’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınması için girişimlerin başlatılması, tur operatörleri ve rehberlere yönelik tanıtım faaliyetleri yapılması, okul turları organize edilmesi, bölgede uygun bir toplantı ve etkinlik alanı oluşturularak, burada etkinlikler düzenlenmesi, buradan elde edilen tarihi bilgilerin ders müfredatlarına konulması faydalı olacaktır. Netice olarak, buraya kadar anlatılanlar yapıldığında Mersin ve ülkemiz yeni bir çekim merkezi kazanacaktır. Bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşları Yumuktepe’ye sahip çıkmaya ve elini taşın altına koymaya davet ediyoruz.”