ABİDİN YAĞMUR
28 Ekim’de Mezitli ilçesine bağlı Fındıkpınarı Mahallesinde bir evde çıkan yangında 2 işçi hayatını kaybetti, biri ağır 4 işçi de yaralandı. Olay, ilk başta basına “6 Suriyeli işçinin kaldığı evde yangın çıktı, 2’si öldü” şeklinde yansıdı.
Ancak evde kalan 6 kişiden 3’ünün Suriyeli, 3’ünün Mersin’de yaşayan Türk vatandaşı olduğu, hayatını kaybeden 2 kişinin de Türk vatandaşları Abdullah Reşitoğlu ve Sedat Yaz olduğu sonraki süreçte ortaya çıktı.
Merhum Abdullah Reşitoğlu’nun akrabası olan Avukat Mervan Reşitoğlu, yangında ölen ve yaralanan işçilerin, Nur Pınarı Vakfı olarak anılan bir cemaatin Fındıkpınarı Mahallesindeki Kuran kursu inşaatında çalıştığını, imar planlarında görülmeyen ve kaçak olarak inşa edilen yapının kış öncesinde bitirilmesi için cemaat sorumlularının, işçileri yatılı çalışmaya zorladığını, bu nedenle Abdullah Reşitoğlu ve Sedat Yaz ile şu an yoğun bakımda olan Onur Reşitoğlu’nun, Mersin’in Toroslar ilçesinde yaşamalarına rağmen inşaatın yakınındaki bir binada kaldığını anlattı.
“20 GÜNDE ÇOKÇA DELİL KAYBEDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına cemaat hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Reşitoğlu, “Olay daha 20 günlük. Bu 20 günde çokça delil kaybedildiğini düşünüyoruz. Bu delillerin toplanması için neredeyse her gün savcılığa talepte bulunduk. Ancak savcılık gerekli soruşturmayı yerine getirmedi. Biz buradan şu çağrıyı da yapıyoruz. Bir kaçak yapı yapılmıştır. Bu kaçak yapı hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. İşçiler baraka bir evde, sigortasız şekilde, ucuz işçi olarak çalıştırılmış ve ölüme terk edilmiştir. Bunların faillerinin bulunup yargılanmasını istiyoruz” dedi.
YANAN EVİ SAHİBİ: İŞÇİLERİN NİYE EVİMİ KİRALADIĞINI BİLMİYORUM
Fındıkpınarı Mahallesinde 6 yatakhane olmasına rağmen işçilerin derme çatma bir evde kalmak zorunda bırakıldığını da kaydeden Reşitoğlu, “Bunların hepsini dosyaya sunduk ancak savcılık keşif bile yapmadı. İşçiler Mersin’de ikamet ediyordu. Ancak cemaat görevlileri kış geliyor, inşaat hızlı bitsin, Fındıkpınarı’nda kalın diyorlar. Belediyenin kayıtlarında inşaat yok. Kaçak yapı var. Nur Pınarı Vakfının kadın Kuran kursu inşaatı olduğu işçilere söylenmiş. Yanan evi sahibi, işçiler bir emlakçıyla köye geldi, kiralık ev arıyorlardı. Biz de evi onlara kiraya verdik diyor. Tamamen senaryo, kurgu ile olaydan sıyrılmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.