“Asgari değil insanca bir ücret”

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, asgari ücret görüşmeleri üzerine konuştu. Türkiye’de asgari ücretin genel ücret halini aldığını söyleyen Koca, “Biz diyoruz ki patronların ve uluslararası sermayenin istekleri ve beklentileri çerçevesinde değil, emekçi halkların insanca yaşayacakları bir ücret artışı gerçekleştirilmelidir. İnsanca yaşamak sadece bir avuç azınlığın hakkı değil, tüm yurttaşların temel insan hakkıdır” dedi.

İLKAY ADALIOĞLU

Sosyal medya hesabından bir video yayınlayan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, asgari ücret görüşmeleri üzerine konuştu.

Koca, “Ne yazık ki hep birlikte bir piyes izleyeceğiz. Zira komisyon işveren temsilcisi TİSK ile patronların her isteğini yerine getiren hükümet temsilcilerinden oluşuyor. İşçi sınıfının temsili ise sarı sendika tanımına bile girmeyen Türk-İş’e bırakılmış durumda. Bunun adı müzakere değil olsa olsa emekçi halkları oyalama olacaktır. Yakın zamanda MÜSİAD’ın asgari ücrete dair talebini hepimiz biliyoruz. MÜSİAD asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon üzerinden yapılması çağrısını yapmıştı. Sonrasında bu koroya TÜSİAD ve Uluslararası Finans kuruluşları da dahil olmuş oldu. Erdoğan’ın asgari ücrete ilişkin açıklaması da emekçiyi değil sermaye çıkarlarını, patronların çıkarlarını önceleyeceklerini çok net bir şekilde ifade eden açıklama oldu” dedi.

 

“ASGARİ ÜCRET TOPLUMUN NEREDEYSE TAMAMININ HAYATINI DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR”

 

Türkiye’de asgari ücretin genel ücret halini aldığını söyleyen Koca, insan onuruna yarışır bir ücret belirlenmesini talep etti.

Koca, şu şekilde konuştu:

“Asgari ücretle çalışanların sayısı yüzde 49 oranında. Yani neredeyse çalışanların yarısı asgari ücretle çalışıyor bu ülkede. Diğer kalan yüzde 50’lik kesimdeki emekçilere ise asgari ücret oranında artış yapılıyor. Hal böyle olunca asgari ücret toplumun neredeyse tamamının hayatını doğrudan ilgilendiren, halkın hayatını nasıl sürdüreceğini belirleyen bir anlam taşıyor.

Ekim 2024'te net asgari ücret 17 bin 2 TL iken açlık sınırı 20 bin 860 TL ve yoksulluk sınırı ise 72 bin 156 TL'dir. Yıllık enflasyonun yüzde 87 olduğu bilenmesine rağmen net olarak yoksulluk sınırını baz almayan herhangi bir artış, toplumun tamamını açlıkla sınamak, kaderine terk etmek anlamına gelmektedir.

Biz diyoruz ki patronların ve uluslararası sermayenin istekleri ve beklentileri çerçevesinde değil, emekçi halkların insanca yaşayacakları bir ücret artışı gerçekleştirilmelidir.

İnsanca yaşamak sadece bir avuç azınlığın hakkı değil, tüm yurttaşların temel insan hakkıdır. İnsan onuruna yaraşır bir ücret istiyoruz.”