ELVAN PEHLİVAN
CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Volkan Demir öncülüğündeki Ekonomi Heyeti CHP Mersin İl Örgütü’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. İlk olarak konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, CHP’nin halkçı belediyeciliğinin vatandaşta karşılık bulmasının AKP iktidarını tedirgin ettiğini söyledi. CHP’nin iktidara doğru koşar adım yürüdüğünü dile getiren Karatepe, “Bu iktidar yürüyüşümüzün önüne geçebilmek için ilk yapmaya çalıştıkları şey belediyelerimizin halkımıza verdiği hizmetleri sınırlayacak tedbirler almak. Bunun için belediye kaynaklarının mümkün olduğunca azaltılmasına yönelik çaba içerisinde olduklarını biliyoruz. Belediyelerin SGK borçlarına yönelik gelişmeleri siz yakından takip ediyorsunuz, biliyorsunuz. İller Bankası’ndan gelen kaynaklardan önemli kesintiler oluyor” dedi.
“BOŞ BIRAKTIĞINIZ ALANLARIN TAMAMI CHP’Lİ BELEDİYELER TARAFINDAN LAYIKIYLA DOLDURULUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verdiği ‘Belediyeleri silkeleyin’ talimatıyla ilgili konuşan Kartepe, belediyelerin vatandaşa hizmet vermek için faaliyet gösteren yapılar olduğunu vurguladı. Kartepe, “Siz bu kurumları silkelemeye kalkarsanız aslında doğrudan vatandaşa verilen hizmetlerin azaltılması sonucunu doğurursunuz. Eğer halkın hakettiği hizmeti almasını istiyorsanız belediyelerin önündeki engelleri kaldırmanız gerekir. Kendi iktidarınızda sosyal politikaları hayata geçiremediğinizi biliyoruz. Siz iktidarınızda yoksulluğu derinleştirdiniz bunu da biliyoruz. Siz okula giden çocukların sağlıklı ortamlarda eğitim almasını bile sağlayamadınız. Siz bugün ülkede kreş hizmeti bile sunamıyorsunuz. Okullara aç giden çocuklara beslenme fırsatı bile sunacak bir ülke yaratmadınız. Sizin boş olarak bıraktığınız bu alanların tamamı CHP’li belediyeler tarafından layıkıyla dolduruluyor. Kreş hizmeti veriliyor, sosyal destekler yaygın bir biçimde kullanılıyor. Kent lokantaları üzerinden insanların erişilebilir maliyetlerle beslenmesine imkân veriliyor. Siz bunlardan rahatsız oluyorsunuz. Sizin derdiniz SGK’nın finanse edilmesi değil. Eğer amacınız bu olsaydı SGK’nın toplam borçlarının kimlerden kaynaklandığını kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşırdınız. Bırakın belediyeler hizmetlerini gerçekleştirsin. Belediyelerimizin önündeki engelleri kaldırın. Onların vatandaşa hizmet götürmesini engellemeye çalışmayın” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞLARIMIZIN ZENGİNLEŞMESİNDEN BAHSEDEN BİR ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANIMIZ VAR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı talimatı yerine getirmek için çaba sarf edeceğini belirten Kartepe, Işıkhan’ın ‘Türkiye’ye artık refah artışı geri döndü’ sözlerine de atıfta bulundu. Kartepe, “Yani vatandaşlarımızın zenginleşmesinden bahseden bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız var. Ben buradan soruyorum. Sayın Bakan asgari ücretin yaklaşık 500 dolar olduğu, kişi başına düşen milli gelirin 15 bin dolar olduğu bir dönemde asgari ücretle çalışan birisinin kişi başına düşen milli gelirin 3’te 1’i seviyesinde bir gelirle çalışıyor olması kabul edilebilir bir şey mi? Hele üstelik ailede çalışan tek kişiyse, bir eşi varsa ücretli çalışanın, kişi başına düşen gelirleri asgari ücretli bir ailenin 3 bin dolara düşer. Eğer iki de çocukları varsa bin 500 dolara düşen kişi başı gelir var. Bir tarafta 15 bin dolar olarak ifade ettiğiniz milli gelir dururken diğer taraftan yıllık bin 500 dolarla geçinmeye çalışan milyonların olduğu bir ülkede refahın geri döndüğünden nasıl bahsedebiliyorsunuz? Sizin işaret ettiğiniz milli gelir seviyesi ve vatandaşımızın gerçekten kazandığı yıllık geliri karşılaştırdığımız zaman ülkede gelir dağılımının ne kadar bozulmuş olduğunu sizin açıkladığınız verilerden net bir biçimde görebiliyoruz. Ülke nüfusunun yarıya yakınının yıllık 1500 dolarla yaşadığı bir dönemde bazılarının servetlerinin ne kadar arttığını rahatlıkla görebiliyoruz. Başka türlü rakamın 15 bin dolara ulaşması söz konusu değil” diye konuştu.
CHP olarak Türkiye’de bozulan gelir dağılımını düzeltmek, yoksulluğu ortadan kaldırmak, hukuk sistemindeki adaletsizlikleri ortadan kaldırabilmek için yola çıktıklarını vurgulayan Karatepe, “İlk sandık önümüze geldiğinde AKP’nin bütün engellemelerine rağmen biz inanıyoruz ki o sandıktan CHP olarak çıkacağız. Ülke yönetiminde karar mekanizmalarında görevlerimizin başına geçeceğiz. O görevlerimizin başına geçtiğimizde de hayata geçireceğimiz politikalarla bu ülkeye yeniden refah huzur adaleti getireceğiz” şeklinde konuştu.
"BÜTÇEDE VATANDAŞI GÖREMEDİK"
Ekonomi heyeti olarak toplumun tüm kesimlerini dinlediklerini dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, ziyaretleri sırasında CHP Ekonomi Programı’nı yazdıklarını belirtti. Bu programın CHP iktidara geldiğinde uygulayacağı hükümet programının temeli olduğunu söyleyen Demir, “Şeffaf ve hesap verilebilir bir ekonomi sistemi kuracağız. Ödenen her kuruşun nerede kullanıldığını şeffaf bir şekilde vatandaşa anlatacağız. Vatandaşın bütçe hakkını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz. 12.8 trilyonluk 2025 bütçesinde biz vatandaşı göremedik. Bizim hazırlayacağımız bütçelerde toplumun her kesimi kendini görecek. Gençler de görecek, öğrenci de görecek, emekli de görecek, emekçi de görecek, ev hanımı da görecek. Dolayısıyla biz iktidarın hazırladığı 2025 bütçesinde maalesef toplumun hiçbir kesimini göremedik. Yine kamu özel iş birliği projelerini gördük, yap-işlet-devret projelerini gördük, aktarılacak, silinecek vergileri gördük, sermayeye yapılacak transferleri gördük. Ama vatandaşın yaşadığı sorunlara çözüm göremedik” dedi.
“ASGARİ ÜCRETİN EN AZ 30 BİN LİRA OLMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORUZ”
Ekonomi programının temelinin vergide adalet olacağını ifade eden Demir, umudunu kaybeden yurttaşların umudunu tekrar yeşertmek için yola çıktıklarından söz etti. Demir, “Biz iktidarın sürdürülebilir kriz yönetimi modeli yerine sürdürülebilir kalkınma modelini benimseyeceğiz. 23 yıldır kriz çıkar, kriz çöz, yapay krizlerle günü geçir, yoksulluğu yönet politikaları yerine yoksulluğu yok etmek için geleceğiz. Ayrıca toplumun tüm kesimlerinde dile getirdiğimiz asgari ücret talebimizin karşılığını görmeye çalışıyoruz ve toplumun tüm kesimlerinde bizim talebimiz karşılık görüyor. Biz asgari ücretin en az 30 bin lira olması gerektiğini savunuyoruz. Bunu savunurken şunun da farkındayız, açık arttırma usulüyle istediğimiz bir 30 bin lira değil bu. Bu bir matematiğe dayanıyor. Bu kesimin maruz kaldığı enflasyon matematiğine dayanıyor. Bugün yoksulluk sınırı dediğimiz ücretler açıklanıyor, 70 bin liraya yakın yoksulluk sınırının olduğu ülkede yoksuldan yılda 4 maaş vergi alıyoruz biz. Yani 60 bin lira net maaş alan birisi 4 maaş vergi ödüyor. Biz birinci gelir vergisi diliminin yoksulluk sınırına kadar yüzde 15’te kalmasını teklif ediyoruz” diye konuştu.
CHP olarak ülkenin mutluluğunun peşinde olduklarını vurgulayan Demir, “İnsanların güldüğü bir ülke yaratma peşindeyiz ve dünyada mutluluk endeksinde sonlardayız. Tıpkı demokrasi endeksinde sonda olduğumuz gibi, tıpkı hukukun üstünlüğü endeksinde sonda olduğumuz gibi. Onun için de biliyoruz ki iyi bir ekonomik düzen için daha fazla demokratikleşmemiz lazım, hukuk sistemini çok sağlam temellere oturtmamız lazım ve ülkedeki her vatandaşın adalete olan güvenini yeniden tesis etmemiz lazım. Bunları yapamazsak istediğiniz çözümleri üretin bugün olduğu gibi başarılı olma şartı yoktur” şeklinde konuştu.