İLKAY ADALIOĞLU
Değirmençay köyünde ASF Asfalt San. ve. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan ve çevre köyleri de etkisi altına alacak olan Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi İşletmeciliği projesine karşı bölge halkının katılımıyla Değirmençay’da bilgilendirme toplantısı düzenledi. Taş ocağının bölgeye vereceği zararın anlatılması için yapılan toplantıya CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can ve bölge halkı katıldı.
ATA: “KAYNAKLARIMIZIN KAYBOLMASINA, DOĞAMIZIN TAHRİP EDİLMESİNE RAZI DEĞİLİZ”
Toplantının açılış konuşmasını yapan üretici Ahmet Ata köylerinin rant guruplarına peşkeş çekilmemesi için mücadele edeceklerini söyledi. ÇED sürecinin doğru işlemediğine dikkat çeken Ata, gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir köy bırakmak için tüm bölge halkını taş ocağına karşı çıkmaya davet etti. Ata, “Bizler umudumuzu kesmedik, yitirmedik ve hala mücadele etmek için bugün buradayız. Geleceğimizin uçuruma sürüklenmesine, gençlerimizin geleceğinin çalınmasına, Değirmençay ve diğer köylerimizde taş ocağı yapılmasına karşı durmak için buradayız. Halkımızın daha çok fakirliğe sürüklenmesine, kaynaklarımızın kaybolmasına, doğamızın tahrip edilmesine razı değiliz. Bu anlayışla; kadınlarımıza, erkeklerimizle ve en önemlisi gençlerimizle mücadele edeceğiz. Ekmeğinize, aşımıza sahip çıkmak ve daha yaşanılabilir bir Değirmençay için şimdi davamıza sahip çıkma zamandır. Değirmençay'da taş ocağı istemiyoruz” dedi.
YILMAZ: “TAŞ OCAĞI BÖLGE TARIMINI CİDDİ ORANDA ETKİLER”
Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz da taş ocağında kullanılan dinamitlerin su kaynaklarını yok edeceğini ya da yön değiştirmesine neden olacağını, bu sorunun bölge tarımını etkileyecek ciddi sonuçları olacağını belirtti.
Yılmaz, “Eylemlere bizi maruz bırakıyorlar. 14 Nisan’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ndeki yapmak istediğimiz toplantı çok önemli. En az buradaki kalabalığın iki üç katı orada olmalı. Biz de Ziraat Odası olarak sizlerle birlikte o eyleme mutlaka katılacağız. ‘Bu taş ocağını istemiyoruz’ diye orada haykıracağız” ifadelerini kullandı.
ÇAKIR: “SEN CEBİNE 10 KURUŞ GİRECEK DİYE 13 KÖYÜ REZİL EDECEKSİN ÖYLE Mİ?”
Toplantıda söz alan CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır coşkulu bir konuşma yaparak Değirmençay’da taş ocağına izin vermeyeceklerini söyledi.
Çakır, "Senin cebine para girecek diye biz burada toprağı yutup malımızdan mülkümüzden mi olacağız? Sana taş lazımsa Bozoğlu’nda var. Neden gitmiyorsun oraya? Neden gitmiyor biliyor musunuz nakliye para. Mazot para. Sen cebine 10 kuruş girecek diye 13 köyü rezil edeceksin öyle mi? yok öyle yağma.Bunu buraya yaparsanız buradan bir Allah’ın kulu geçemez. Bunu yaptırmayacağız” şeklinde konuştu.
CAN: “YÖRE HALKI TOPRAĞINI, SUYUNU, HAVASINI KORUMAK İSTİYOR”
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şube Başkanı Sinan Can, köyün sınırları içerisinde yapılması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi İşletmeciliği projesinin ilk olmadığını hatırlatarak, “Yöre halkı taşını, toprağını, suyunu, havasını ve geçim kaynaklarını korumak istiyor. Yöre halkının sesini öncelikle Mersinliler, kentin dinamikleri ve daha sonra ilgili kurumlar ve karar mercilerinin duyması gerekmektedir” dedi.
ÇMO Mersin Şube Başkanı Sinan Can, projeyle ilgili şunları söyledi:
“Geçmiş yıllarda aynı bölgede yine aynı niteliklere sahip kalker ocağı kırma eleme tesisi yapılması planlanmış fakat ÇED süreci olumsuz olarak sonlandırılmıştı. Sadece Değirmençay mahallesinde değil Turunçlu, İnsu, Hacgediği, Çukurkeşli, Hamzabeyli mahallelerinde de ÇED süreci başlayan projeler bölge halkının ve kentin dinamiklerinin yoğun tepkisi, dilekçeleri ve dava süreçleriyle ÇED süreçleri iptal edilmişti.
Torosların eteği olan özel ekoloji özelliğine sahip bölgeler için bu projelerin hiçbirinin birbirinden farkı olmadığını biliyoruz. Geçmiş dönemlerde aynı yatırım kolu için İnsu, Değirmençay, Çukurkeşlik, Hacgediği ve Turunçlu’da alınan ÇED olumsuz kararların benzerinin alınması güncel yatırım içinde önemli bir emsal değere sahip olduğu açıktır. Geçmiş dönemde ÇED sürecinin olumsuz sonuçlanmasının tüm nedenleri bu proje içinde geçerlidir. Özellikle eğer yöre halkı kendi bölgelerinde yatırımın niteliği ne olursa olsun projenin gerçekleşmesini istemiyorsa o proje kadük bir projedir, o proje sakat bir yatırım niteliği taşır. Değirmençay’da yapılan toplantı sonucunda da görülüyor ki öncelikle bölge halkının rızası olmadığı görülmektedir. Yöre halkı taşını toprağını suyunu havasını ve geçim kaynaklarını korumak istiyor. Yöre halkının sesini öncelikle Mersinliler, kentin dinamikleri ve daha sonra ilgili kurumlar ve karar mercilerinin duyması gerekmektedir. Sürecin yakından takipçisi olacağımızı ayrıca belirtmek istiyoruz.”
KÖYLÜLER SESİNİ BİR KEZ DAHA DUYURMAYA ÇALIŞACAK
ÇED raporunda yer alan bilgilere göre yılda üretilecek olan 3.240.000 ton/yıl olan malzemeyi taşımak için kamyonlar günde 300 sefer yapacak. Bu seferler için zaten dar olan Kocavilayet, Emirler ve Değirmençay'ın yolu kullanılacak. Günde 300 kamyonun köy içi dar sokaklardan geçmesi kaza riskini çok arttıracak. Bu kamyon seferleri çok ciddi toz ve egzoz kirliliği yaratacak. Taş Ocağı ayrıca bölge köylerin içme suyu kaynaklarına da çok yakın yerde. Olası bir terslikte Çukurkeşlik, Kayrakeşlik, Hacgediği, Turunçlu, Değirmençay, Karahacılı, İnsu, Emirler ve Kocavilayet köyleri olumsuz etkilenecek.
18 Nisan tarihinde gerçekleşecek olan İnceleme Değerlendirme Komsiyonu (İDK) toplantısı öncesinde bölge halkı 14 Nisan Pazartesi günü Mersin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde biaraya gelerek sesini Ankara’ya duyurmaya çalışacak.
