Taş ocağı isyanı! | Güney Gazetesi Mersin

Taş ocağı isyanı!

Yenişehir ilçesine bağlı Değirmençay Mahallesinde açılmak istenen ve başta Değirmençay olmak üzere Uzunkaş, Turunçlu, Karahacılı, İnsu, Emirler, Kocahamzalı, Hamzabeyli, Çavak, Bozon, Çukurkeşlik, Işıktepe, Kocavilayet mahallelerini de etki sahası altına alan taş ocağı projesinin iptal edilmesi için bölge halkı birlikte ses yükseltti.  Mersin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği önünde eylem yapan köylüler, 18 Nisan’da Ankara’da toplanacak olan İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na ÇED raporunun iptali için çağrıda bulundu.

Taş ocağı isyanı!


ELVAN PEHLİVAN

Değirmençay Mahallesinde ASF Asfalt tarafından yapılması planlanan Taşocağı ve Kırma Eleme Tesisi Projesi ile ilgili 18 Nisan’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında yapılacak İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısı öncesi basın açıklaması yapan bölge halkı projenin iptal edilmesi çağrısında bulundu. Köylülerin eylemine Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, STK’lar ve çevre aktivistleri destek verdi.

 

“PROJE YERLEŞİM ALANLARINA VE YÖRÜK ÇADIRLARINA ÇOK ZARAR VERECEK”

 

Açıklamayı okuyan Mersin Çevre Platformu Başkanı Sabahat Aslan, proje alanının ‘orman alanı ve doğal karakteri korunacak alan’ olarak işaretlendiği belirterek buraya taş ocağı yapılamayacağını vurguladı. Aslan, “Proje, ÇED alanında olan Bal Ormanlarına zarar verecektir.  Proje yerleşim alanlarına ve Yörük Çadırlarına çok zarar verecektir. Proje alanına en yakın yerleşim yerleri güneydoğusunda 1.750 m mesafede Çukurkeşlik Mahallesi, Kuzeydoğusunda 1.750 m Kayrakkeşlik Mahallesine bağlı Hacgediği Mevkii, güneyinde 1.850 m mesafede Değirmençay Mahallesi, kuzeyinde 2.350 m mesafede Kayrakkeşlik Mahallesi bulunmaktadır. Proje alanına en yakın konut Değirmençay Mahallesi sınırlarında, proje alanına 680 m mesafede bulunan konutlardır. Ayrıca proje alanı etrafından ÇED Alanına 225 m, 330 m, 485 m mesafelerde yörükler tarafından dönemsel olarak kullanılan Çadır yapıları bulunmaktadır. Taşocaklarında kullanılacak patlatma malzemesinin gürültüsü, kimyasal ve toz kirliliği, nakliyeden kaynaklı oluşacak kirlilik insan ve çevre sağlığını çok olumsuz etkileyecektir” dedi.

 

“PROJE SU KAYNAKLARI, TARIM VE HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR”

 

Projenin su kaynaklarını kirleteceğine dikkat çeken Aslan, “Projeye MESKİ’nin 210 metre mesafedeki su kaynağı Değirmençay, Uzunkaş, Turunçlu, Karahacılı, İnsu, Emirler, Kocahamzalı, Hamzabeyli, Çavak, Bozon, Çukurkeşlik, Işıktepe, Kocavilayet mahallelerine içme suyu sağlamaktadır.  Proje içme su kaynaklarına zarar vererek su kaynaklarının azalmasına ve kirlenmesine neden olacaktır. Ayrıca bölgedeki sulama kanallarının ve yer altı su kaynaklarının zarar görmesi sonucunda tarım bölgesi olan Değirmençay ve diğer yakın mahallelerdeki tarım da çok olumsuz etkilenecektir.   Nakliye yolu uygun değildir. ÇED raporunda yazılan ve yılda 3 milyon 240 bin ton üretilecek olan malzemenin çok dar mevcut yol güzergahı olan Kocavilayet, Emirler ve Değirmençay mahallelerinden kamyonlarla günde 300 sefer yaparak taşınacak olması trafik kaza riskini çok arttıracaktır. Ayrıca nakliye sırasında meydana gelecek toz ve egzoz gazı kirliliği yol güzergahında yoğun bulunan evlerde yaşayan insanların sağlığının bozulmasına neden olacaktır” şeklinde konuştu.

Muhtarlar ve Mersin Çevre Platformu daha sonra İnceleme ve Değerlendirme Komisyonuna iletilmek üzere itiraz dilekçelerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne sundu.

 

 

“TAŞ OCAKLARININ YAŞAM ALANLARININ ORTASINDA KURULMASINA KARŞIYIZ”

 

Köylülerine eylemine destek veren Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, “Üretim alanlarımızın yaşam alanlarımızın merkezinde taş ocağı kurulmak isteniyor. Taş ocağından çıkacak malzemelere ülkemizin, ilimizin, ihtiyacının olduğunu bizler biliyoruz. İnşaat alanlarımızda kullanılacak malzemenin oradan çıkacağını hepimiz biliyoruz. Ona karşı değiliz ama bizim yaşam alanlarımız, üretim alanlarımız önemli. Son birkaç yıldır ‘Üretmezsek tükeniriz’ sloganıyla yaptığımız bir çalışma var tarımla alakalı. Tabi ki bu sloganın arkasında durmak zorundayız. İneğimizi, yumurtamızı, tavuğumuzu, sütümüzü, soğanımızı yani soframızdaki ürünlerin yüzde 80’inini üretiyoruz. Buna engel olmaya çalışanlara sesleniyoruz, üretim ve yaşam alanlarımızın dışında daha uzak bölgelerde taş ocaklarını açmalarını tavsiye ediyoruz. Daha uzakta açılabilecek taş ocaklarının nakliye anlamında firmalara daha fazla masraf getireceği için bu taş ocaklarını bizim yaşam ve üretim alanlarımızda açmak istediklerini biliyoruz. Lütfen insanlarımızın yaşam alanlarına saygılı olun, üreticilerimize saygılı olun” diye konuştu.

 

 

“KÖYLÜLÜK ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLAR BUGÜN YANIMIZDA YOK”

 

Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, “Artık ülkemizde de kentimizde de üreten insan sayısı neredeyse yüzde 5’in altına düştü. Neredeyse üreten insan sayısı bitti. Toroslar’ın köylerinde de Yenişehir’in köylerinde de yaş ortalamamız artık 60’ı buldu. Gençlerimiz artık üretim yapmıyor, hayvancılık yapmıyor. Yörüklerimiz koyunlarını güdecek çoban bulamıyorlar. Çobanlarımız, ürünlerimizi budayanlarda yabancı uyruklu insanlar. Çünkü bizim çocuklarımız köyünde yaşayarak kendine bir gelecek kuracağına inanmıyor, köyünde yaşayarak sigortalı olabileceğine, emekli olabileceğine inanmıyor. Aslında sesimizi duyması gerekenlerin evvela bunları çözmesi lazım. Yoksa gelip bizim mütemadiyen üretim yaptığımız yere maden ocağı açarak yapamazlar bu işi. Taş ocakları üretimin önünde engel olmaktan çıkıp bizim yaşamımıza engel olmaya başladı. Bize gelip köylülük üzerinden siyaset yapıp hamaset yapanlar, Yörüklük üzerinden siyaset yapıp hamaset yapanlar, hatta Yörüklüğü bir folklorik malzemeymiş gibi bizim önümüze koyup bunların üzerinden oylarımızı alanların hiçbiri bugün yanımızda yok. Onlar taş ocaklarının yanındalar. Onlar taş ocaklarına Ankara’dan parsel parsel, dönüm dönüm araziyi tahsis ediyorlar” şeklinde konuştu.