ABİDİN YAĞMUR
Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu ve Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri, geçtiğimiz günlerde peş peşe yangınlara sahne olan Silifke Göksu deltasında incelemelerde bulundu, yangının yarattığı tahribatı yerinde gördü.
İncelemenin ardından açıklamalarda bulunan Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Av. Derya Demir, “Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile korunan ve dünyanın en önemli kuş göç yolları üzerinde yer alan Göksu Deltası sazlık alanda son günlerde ardı ardına çıkan yangınlar nedeniyle kuş cenneti, adeta cehenneme dönmüştür. Birinci derece doğal sit alanı olan ve koruma altında bulunan, ancak yetkililer tarafından hiçbir şekilde korunamaması sebebiyle Göksu Deltasında adeta doğa ve hayvan katliamı yaşanmaktadır. Endemik bitkilerin, hayvanların üreme ve yaşam alanı olan Göksu Deltası’nda insan eliyle çıkan yangınların durdurulması için yetkilileri acilen göreve çağırıyoruz. Uluslararası sözleşmeler ve özel çevre koruma bölge şartları uygulanarak bölge acilen koruma altına alınmalı, çevre bilincinin artırılmasına yönelik bilgilendirici çalışmalar da yapılmalıdır” dedi.
“ENDİŞE VE ŞÜPHELERİMİZ ARTIYOR”
Taşucu Limanı ve art sahasının 2016’da alınan bir kararla Göksu Deltası sulak alanı sınırları dışında bırakıldığını ve sanayi-lojistik alanı ilan edildiğini hatırlatan Demir, “2021 yılında limanın özelleştirilmesiyle birlikte Göksu deltası için kaygılanmaya başlamıştık, bu konudaki hukuk mücadelesi sürerken şimdi ardı ardına çıkan yangınlar endişemizi artırmaktadır. Koruma önleminin olmaması sebebiyle ekosistem bozulmuş, telafisi imkânsız zararlar oluşmaya başlamıştır. Ekosistemin bozulması, doğanın, insanların ve tüm canlıların yaşamının yok olması demektir. Göksu Deltası’nın yok olmasına göz yumanları, doğanın ve tüm canlıların yaşam hakkını hiçe sayanları kınıyoruz. Bütün bu yaşananlar Göksu Deltasının bile isteye korunmadığı şüphesini artırmaktadır. Dünya mirası olan bu bölgenin koruması ve gelecek nesillere bırakılması için Mersin Barosu olarak mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
YANGINLAR TAM DA KUŞ SAYISININ ARTTIĞI GÜNLERE DENK GELDİ
Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Buse Taşer de Göksu deltasının 300’den fazla kuş türüne ve 2 kaplumbağa türüne ev sahipliği yaptığına dikkat çekti. Taşer, “Özellikle Akdeniz kuşağında yalnızca belirli bölgelerde rastlanan ve sayıları gittikçe azalan Saz Horozu koruma alanının en önemli kus türlerinden biri olup adeta bu bölgenin bayrağı durumundadır. Bunun yanı sıra Göksu Deltası; göç dönemlerinde bölgede sıkça görülen Flamingolar, dünyada az sayıda kalan ve korunması gereken bir ördek türü olan Dikkuyruk, Delta'daki tatlı ve tuzlu sularda avlanan Balık Kartalı, önemli türlerden biri olan Saz Kedisi gibi birçok hayvana da ev sahipliği yapmaktadır. Göksu Deltası’nda bugüne kadar yapılmış araştırmalar özellikle kış aylarında ve göç zamanında kuş popülasyonunun ve tür sayısının önemli ölçüde arttığını ortaya koymuştur. Bölgede geçtiğimiz kış ayları içerisinde, tam da kuş popülasyonunun ve tür sayısının önemli ölçüde arttığı dönemlerde, 7 Şubat 2025 tarihli, büyük çaplı bir yangın gerçekleşmiştir. Süregelen bu yangınların sonuncusu olan 9 Nisan 2025 tarihi, aksam saatlerinde çıkan yangında üreme dönemindeki kuşlar, yangın alanını terk edememiş ve yavrularını korumaya çalışmışlardır. Burada yasam süren, burayı göç yolu olarak kullanan kuşlar yangın ile tek baslarına mücadele ederek yavrularını korumaya çalışırken, bizler de sessiz kalmayarak onların bu mücadelesine ortak oluyoruz” dedi.
“KUŞ CENNETİ YAVAŞ YAVAŞ YOK OLUYOR”
Deltada sürekli çıkan yangınların durdurulması ve yangınlara sebep olan kişi ya da olayların önlenmesi için harekete geçmesi gereken kurumlara seslenen Taşer, “Göksu Deltası'ndaki gözlem kulelerini, sazlıkları, kuşları her şeyi yakıp yıkan kişi ya da yakılmasına sebep olan olayları önlemeyerek kuş cennetinin yavaş yavaş yok olmasını seyredenleri kınıyor ve bu durumu engellemek, sesimizi yetkililere duyurmak için Mersin Barosu olarak elimizden geleni yapacağımızın sözünü veriyoruz” ifadelerini kullandı.