İLKAY ADALIOĞLU
Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Teke, “Ekonomik verileri doğru politikalarla kısa sürede değiştirebilirsiniz ama suyu yönetmede geç kalırsanız, politikayı değiştirseniz bile suyu eski haline kavuşturmanız mümkün olmayabilir. Su siyaset üstüdür, suda doğru adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa 2050 yılında üretim ve içme noktasında su sıkıntı çekeriz” dedi.
Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu, haftalık olağan toplantısını Borsa Başkanı Mustafa Teke başkanlığında gerçekleştirdi. Borsa Başkanı Teke dönüm başına tüketilen on binlerce metreküp suyun hesap edilmediğini ifade ederek suyla ilgili uyarılarda bulundu.
Suyun yalnızca yaşamın kaynağı değil, aynı zamanda tarımın, sanayinin ve ekonominin en kritik unsurlarından biri olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Teke şunları söyledi:
“Son yüzyılın içinde bulunduğumuz Mart ayı, en sıcak ay olarak belirlendi. Küresel ısınmayı azaltmak için mutlaka sert önlemler almalıyız. Su, artık sadece bir doğal kaynak değil, stratejik bir güç unsuru haline gelmiştir. Yoksa sıcak hava dalgaları büyük bir su krizi ile karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır. Tarımsal üretimin en büyük girdisi sudur ve bölgedeki su tüketiminin yaklaşık yüzde 80’i tarıma ayrılmaktadır. Özellikle vahşi sulama yöntemleri nedeniyle her yıl milyonlarca metreküp su israf edilmektedir. Bölgemizde ise 6 gün arayla su rotasyonu yapılacak. Bu düzenlemede üretici ne yapacak. Sebze eken ne yapacak? Tarımsal üretim yapılırken malzemeden, ilacı, gübresi, enerjisi, işçiliğine kadar her türlü girdinin maliyetinin hesap ediliyor, ancak dönüm başına tüketilen on binlerce metreküp su hesap edilmiyor. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün birlikte hazırladıkları Gıda ve Tarım Raporu’na göre; 1 milyar 200 milyon insan su sıkıntısı çekmekte. Nüfus artışına bağlı olarak, kişi başına düşen su miktarı son 20 yılda yüzde 20, Batı Asya ve Kuzey Afrika’da bulunan ülkelerde ise yüzde 30 oranında azalmış durumda. Ölçemediğimizi yönetemeyiz, bölgede ne kadar sondaj var, ne kadarı çalışıyor, su kapasiteleri nedir? , vahşi sulamada harcanan suya neden dur denilmiyor, açıkta yani kanaletlerde ne kadar su bulunuyor, biz bunları bilmezsek suyu yönetemeyiz. Suyun, tarım, endüstri, sanayi, enerji üretimi için ihtiyaç olduğunu, bu ihtiyaçlarını karşılayamayan ülkenin rekabet gücünün kaybolacağını artık anlamalıyız. Nasıl ekonomiyi yönetemediğinizde fakir olursanız, suyu da doğru yönetemezseniz su fakiri olursunuz. Ekonomik verileri doğru politikalarla kısa sürede değiştirebilirsiniz ama suyu yönetmede geç kalırsanız, politikayı değiştirseniz bile suyu eski haline kavuşturmanız mümkün olmayabilir. Su siyaset üstüdür, suda doğru adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa 2050 yılında üretim ve içme noktasında su sıkıntı çekeriz. Dünyada 2,5 milyar insan sağlıklı suya ulaşamıyor. Su krizine doğru evriliyoruz. Ülkeler arası su geriliminin artacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Mutlaka önlemlerimizi almalıyız” dedi.