“Bu teklif tarımı hançerlemiş bir kanun teklifidir” | Güney Gazetesi Mersin

“Bu teklif tarımı hançerlemiş bir kanun teklifidir”

Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açan kanun teklifiyle ilgili konuşan CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, “Bu kanun teklifi bir kamu yararı değil bu ülkenin bağrına, toprağına, suyuna, tarımına vurulmuş bir kanun teklifidir. Bu tarımı hançerlemiş bir kanun teklifidir” dedi.

“Bu teklif tarımı hançerlemiş bir kanun teklifidir”


İLKAY ADALIOĞLU

CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Dinçer, teklifin bazı şirketin yararı doğrultusunda düzenlendiğini iddia etti. Dinçer, “Memleketin bu kadar çok sorunu varken, her kesim inim inim inlerken, emekliler bir köşede beklerken, dar gelirliler bir köşede beklerken, asgari ücretliler bir köşede beklerken, onların sorunlarına çare bulmak varken bugün alelacele şurada üç dört tane şirketin verdiği siparişin konularını görüşmek için toplandık. Öncelikle bu kanun teklifi bir kamu yararı değil bu ülkenin bağrına, toprağına, suyuna, tarımına vurulmuş bir kanun teklifidir. Bu tarımı hançerlemiş bir kanun teklifidir. Zeytin ağacını hayatında herhalde hiç görmemiş insanların hazırlamış olduğu bir kanun teklifi bu” dedi.

 

“ZEYTİNLİKLERİ KESİP BUNLARA PEŞKEŞ ÇEKECEKLER”

 

Teklif hazırlanırken akademisyenlerin, meslek kuruluşlarının, köylünün dikkate alınmadığını vurgulayan Dinçer, “Yani masa başında oturup bir zeytin nasıl dikilir, nasıl yetişir, nerede yetişir, hangi şartlarda yetişir, bunu bilmeden hazırlanmış ve önümüze getirilmiş bir kanun teklifi. Öyle zeytin ağacı için dilediğiniz gibi ‘Buradan alayım, oraya koyayım, orada yetişir, aynı verimi verir’ diyorsanız, aldanıyorsunuz. Taşınır, taşırsınız ama ne için taşırsınız? Altında piknik yapmak için, gölgede yatmak için. Bunun dışında, bu zeytinlerden herhangi bir şekilde verim alma şansınız maalesef yoktur. Bu kanun teklifi hazırlanırken o kadar ilgili taraflar var ki ya halkımız var, köylümüz var, üreticimiz var, çevrecimiz var, meslek kuruluşlarımız var, sivil toplum kuruluşlarımız var, akademisyenlerimiz var, hukukçularımız var ama teklifin hazırlanmasında bunların hiçbiri yok. Ne var biliyor musunuz? Bir sipariş verilmiş, zamanında özelleştirilmiş bu santral, özelleştirilirken vermişler 2,5 milyarı, almışlar, demişler ki: "Size buraları da vereceğiz." Bu söz verilmiş. E, şimdi, zaman geldi, Soma'dan kömür getiriyor vatandaşlar "Verin bizim kömürümüzü, zeytinlikleri keselim veya taşıyalım ya da paramızı verin, santrali indirelim..." E, şimdi ne yapılacak? Parayı ödeyemeyeceklerine göre bu zeytinlikleri kesip bunlara peşkeş çekecekler. Yoksa alelacele böyle, Meclise gelip burada, bunlar konuşulmazdı bence” ifadelerini kullandı.

 

 

“BU ÜLKENİN ADİL, KATILIMCI, ÇEVRECİ BİR KALKINMA MODELİNE İHTİYACI VAR”

 

Hazırlanan teklifle zeytinlik alanların talan edileceğine dikkat çeken Dinçer, “İktidarın kendine yakın birkaç tane büyük holdingleri var. Yollar, köprüler, hastaneler bunlara verilir ve bunlara öyle bir rol biçilmiş ki bunların ihtiyaçlarını karşılamak için Türk halkı çalışır, bunlara kazanç sağlamaya çalışır. Ya, vatandaş öldü, bitti, maliyetlerin kaç katını kazandılar, hâlâ daha Türk halkı bunlara para ödemeye devam ediyor, daha da ödeyecek. Kırk dokuz yıllığına yollar, köprüler, hastaneler verildi. Ya, şu şirketleri Türk halkının yakasından düşürün Allah aşkına ya. İnsanlar kendi kazançlarıyla geçimini sağlamanın yollarına baksınlar. Şimdi sordular, diyor ki: "Enerji ihtiyacını karşılamak." Ya, enerji ihtiyacı karşılanacaksa Allah bize öyle bir iklim vermiş ki on iki ay bu ülkede güneş var, rüzgârımız da var. Bunları değerlendirmek varken neden hâlâ fosil yakıtlara yükleniyoruz.

Bir taraftan, Paris İklim Anlaşması'na imza atıyorsun, sıfır emisyon hedefi koyuyorsun, bir taraftan da hâlâ bu ülkenin zeytinliklerini, ormanlarını talan edeceğiz diye kanun çıkarıyorsunuz. Ya, zeytin üreticileri parkta yatıyor parkta kaç gündür. Bu ülkenin artık yağmaya, talana, rant düzenine değil; bu ülkenin adil, katılımcı, çevreci, saygılı, çevreye saygılı bir kalkınma modeline ihtiyacı var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ormanı madene, toprağı ranta, köylüyü sermayeye hukuku keyfîye feda etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.