Çukurova’nın nefes borusu: Çamlıyayla | Güney Gazetesi Mersin

Çukurova’nın nefes borusu: Çamlıyayla

Mersin’in nüfus itibarıyla en küçük, gelir anlamında ise en yoksul ilçesi Çamlıyayla, kurtuluş reçetesini turizmde arıyor. Çamlıyayla Belediye Başkanı Mehmet Fatih Sofu, “İstihdam sağlayacak, halkın gelir düzeyini yükseltecek en önemli seçenek turizmdir. Kurtuluşumuz sadece yaz aylarında değil, yılın 12 ayında turizm hareketliliği sağlamaktan geçmekte.” diyor.

Çukurova’nın nefes borusu: Çamlıyayla


Söyleşi: BÜLENT UFUK ATEŞ

 

Çamlıyayla, Mersin’in nüfus itibarıyla en küçük, gelir anlamında ise en yoksul ilçesi. Veriler devlete ait. Ne ki; her iki anlamda da derin çelişki barındırıyor doğa zengini beldemiz. Yerleşik kış nüfusu 8 bin 500 olan ilçenin nüfusu yaz aylarında 150 bini aşıyor. Toroslar’ın hemen eteğinde yüzlerce değil, binlerle ifade edilecek lüks, görkemli villa da aynı coğrafyaya kondurulmuş. Başta Tarsus olmak üzere Mersin ve Adana’nın sarı sıcağından kaçan yurttaşlara yaklaşık üç ay süresince ev sahipliği yapıyor.

 

Kişisel olarak bendeki değeri, anlamı bir başkadır yaylamızın. Nüfus kaydım Tarsus’un ova köylerinden Çiçekli olmasına karşın Namrun’da doğmuşum bir ağustos ayında. Namrun diyorum çünkü antik adıdır Çamlıyayla’nın. Birçok uygarlığa beşik görevi görmüş. Namrun ve Sinap Kalesi başta olmak üzere bugüne kalan yapıtlar bunu doğrular.

 

Çamlıyayla’nın (Biz devletin koyduğu isimde devam edelim) en büyük zenginliği doğasından gelmekte. Yayıldığı 811 kilometrekarelik alan kızılçam, ladin, katran, ardıç, çınar, selvi ormanlarıyla çevrilidir. Berdan Nehri’nin (Bunun da antik adı Kitnos’dur) kolları Cehennem Deresi, Cocak Deresi ve Kadıncık Vadisi kartpostallık görüntüler verirken ilçeye de yaşam zenginliği katar. Bin 200 rakımlı ilçe merkezinden Toroslar’a doğru çıkınca nesli tükenmekte olan yaban keçisi, keklik, tavşan gibi yaban hayvanlarının yaşam alanlarına ulaşırsınız. Kartal sunakları ise sarp yamaçlarda yerini almıştır.

 

Kekik, nane, defne, salep vb. aromatik bitkilerin varlığı çeperin bir başka güzelliğidir. Ve elbette, kış aylarında kardan kaçarak ovaya inen yörük obaları koyun, keçi sürülerini baharla birlikte bu doğallıkta besleyip yetiştirir. Yolunuz düşerse uğrayın konargöçer yurttaşlarımızın kıl çadırlarına gönlü bol insanımız sizi ağırlamadan göndermeyecektir. Yalnız acele edin, sayıları her geçen yıl azalmakta. Şu anda 20-30 çadırlık bir topluluk kalmış durumda. Ülkede uygulanan tarım ve hayvancılık politikaları ilk elden yörükleri olumsuz etkilemekte.

 

 

ÖĞRETMEN BAŞKANDAN YOKSUL İLÇEYE ZENGİNLİK REÇETESİ: TURİZM

 

 

Bu küçük ilçemizin genç bir belediye başkanı var. İyi Parti’den seçilen Mehmet Fatih Sofu, doğup büyüdüğü Çamlıyayla’ya aşkla bağlı, enerjik bir yerel yönetici. Öğretmenliğinden kaynaklı olsa gerek, planlı biçimde projeler üretip yaşama geçiriyor.

 

Başkan Sofu’yla gerçekleştirdiğimiz söyleşiye, bunca doğal zenginliğin ortasında yerli halkın yaşadığı derin yoksulluğun nedenlerini sorarak başlıyoruz. Aldığımız yanıt oldukça nesnel gerçekler sunuyor:

 

“En başta, devletten aldığımız pay 8 bin 500 nüfusa göre. Ama, asgari 150 bin kişiye hizmet götürmekle mükellefiz. Kısıtlı olanaklarımızla 30 kilometre yarıçaplı geniş alana başta çöp toplamak, yol yapmak, ulaşımı sağlamak gibi temel hizmetleri taşımaya çalışıyoruz.”

 

Yazlıkçılara bir çağrısı var; “Daha iyi hizmet verebilmemiz için ikametgâhınızı lütfen buraya aldırın.”

Kamu kurumlarıyla ilişkisini soruyoruz…

“Mersin Büyükşehir Belediyesi ile iyi ilişkiler içindeyiz. Mahalleler arası ve Tarsus’a ulaşımı sağlıyorlar. Bu yıl üniversite hazırlık dershanesi açıldı” dedikten sonra ekliyor: “Sayın Seçer’in yanı sıra Tarsus Belediyesi ve özellikle Karayolları Genel Müdürlüğü’nden daha fazla destek bekliyoruz. Çünkü Toroslar’ın tepesinde konaklayan Yörük de haklı olarak bizden hizmet bekliyor. Unutulmasın ki burası tüm Çukurova’nın nefes aldığı yayladır.”

 

Yoksulluğun temel nedenlerini sıralamaya devam eden Başkan Sofu, sanayinin yokluğu ve tarım alanlarının yetersizliğine vurgu yaparken, “Kurtuluş reçetesi nedir?” sorumuza yanıtı çok net:

“İstihdam sağlayacak, halkın gelir düzeyini yükseltecek en önemli seçenek turizmdir. Kurtuluşumuz sadece yaz aylarında değil, yılın 12 ayında turizm hareketliliği sağlamaktan geçmekte.”

 

 

Henüz seçilmeden önce, yani başkan koltuğuna oturmadan hayalini kurduğu Zevzek Tepesi mevkiinde uygulamaya koyduğu projesini şevkle anlatıyor Başkan Sofu. Bizim de gezdiğimiz bölgede düşük bütçeli bir belediye için büyük sayılabilecek yatırım gözle görülür biçimde ilerlemiş. Ardıç, çam ağaçlarının arasında ilçeye hâkim bir yükseltide, 130 dönümlük alanda devam eden projede, planlanan 30 bungalov evden 10’u tamamlanmış. Karavan park ile otopark bitmek üzereydi. Yöre gastronomisinden örnekler sunacak restoran ile kahvaltı salonu ekipmanlarıyla birlikte son dokunuşları bekliyor. Ayrıca küçük bir sahnenin de içinde olacağı çok amaçlı 120 metrekarelik salon kültürel sanatsal etkinliklere mekân olacağı gibi şirket, dernek vb. kurumların barınmalı toplantılarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

 

Zevzek Tepesi Projesi’ni yaşama geçirmek için risk aldıklarını dillendiren Başkan Sofu; doğal, tarihi ve kültürel zenginliğin turistik aktiviteye dönüşmesi gerektiğini anlatırken, “Turist gelecekse önce konaklayacağı, yemek yiyeceği yerleri hazır etmek gerekir. Tüm Çukurova’nın ve Toroslar’ın karavan, çadır, bungalov ve sosyal tesis bütünlüğünü sağlayan tek kompleksini çok kısa zamanda açacağız” diyor. Tesislere çıkan asfalt yol ve altyapı dahil tüm yatırımı kendi olanaklarıyla gerçekleştirdiklerini anımsatan Başkan, “Bizim artımız, ihaleye çıkarmadan, kendi personelimiz ve ekipmanımızla yapmaktır. Düşünülenin çok altında harcamayla bitirme aşamasına geldik” diye ekliyor. 

 

 

Mehmet Fatih Sofu, Zevzek Tepesi yatırımını bitirme aşamasına yaklaşmışken yeni bir projeye hazırlandıkları haberini de veriyor. İlçe merkezine 5-6 kilometre uzaklıkta Sığır Yaylası adıyla anılan görece düzlük alanın 200 dönümlük bölümünü Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden kiralamışlar. Çamlıyayla Belediyesi olarak buraya da turizm tesisi yapmak amacındalar.

Genç Başkan’ın halktan bir istemi de var; “Bu kadar konutu turizm potansiyeli olarak kullanmamak doğru değil. Vatandaş da bu yönelim içinde olmalı. Örneğin boş evler dönemsel olarak kiraya verilebilir. Para kazanıldığı görülürse daha büyük yatırımların da geleceği aşikârdır.”

 

“İlk kez 2019’da Belediye Başkanlığı’na aday oldum. Kısmetimizde 2024’te seçilmek varmış” diyen 1982 doğumlu Başkan Sofu’ya seçim vaatlerini ne ölçüde yerine getirdiğini sorduk. Aldığımız yanıt çarpıcı:

“5 yıl için verilen vaatlerin çoğunu ilk 15 ayda gerçekleştirdik. Çamlıyayla tarihinde ilk kez 5 kilometre parke yol döşerken 10 kilometre de asfalt yaptık. Oluşturduğumuz aşevinde yardıma muhtaç 100 hemşerimize günlük yemeğini evlerine ulaştırıyoruz. Cenazesi olan ailelere ilk günün toplu yemeği de buradan sağlanıyor.

Oluşturduğumuz sağlık ekibinde bir araç ve hemşireyle evlerde sağlık hizmetleri veriyoruz.

Ayrıca ilçe merkezimizde bulunan çarşımız 150 bin nüfusa hizmet vermede yetersiz kalmakta. Sıkışmışlığın önüne geçmek için çarşımızın yönünü değiştirmek, kimi hizmet alanlarını başka mevkilere taşımak amacındayız.”

 

Yaptıklarını ve yapacaklarını coşkuyla anlatan Çamlıyayla Belediye Başkanı Mehmet Fatih Sofu’ya kolaylıklar diliyoruz.

Kemal dostumuzun mihmandarlığında gezdiğimiz Zevzek Tepesi’nde oluşturulan seyir terasından Namrun’u kuş bakışı seyrediyoruz. Dört bir yanımızda yıllar içinde oluşan binlerce çatı yeşillikler arasında fotoğraf karemize giriyor. Çok katlı yapılara izin verilmese de beton yoğunluğu gözle görülür ölçüde. Dileğimiz, Çukurova’nın nefes borusu güzelim beldemizin daha fazla yapılaşmaya açılmaması. Bunları düşünürken Adnan Yücel’in ‘Namrun Yaylası’ şiirinden şu dizeler geçiyor zihnimizden:

Ey Çukurova’nın pamuk tarlası gökleri

Ey temmuz ayında patlayan gök gürültüleri

Yanarken şimdi ovaların en sulak yerleri

Yıldırımlar aydınlatıyor burada

Uçurumlardan

Uçurumlardan aşağı yeşil derinlikleri