ABİDİN YAĞMUR
Aktaş, araştırmada katılımcıların sahil şeridine yönelik memnuniyet düzeyleri, kullanım alışkanlıkları, fiyat algıları ve belediye hizmetlerine ilişkin değerlendirmelerini ölçmeyi hedeflediklerini söyledi.
ÇOK İYİ VE İYİ DİYENLERİN ORANI YÜZDE 70
Aktaş’ın verdiği bilgiye göre katılımcıların yüzde 69,6’sı sahili “iyi” veya “çok iyi” olarak değerlendirdi. “Orta” diyenlerin oranı yüzde 22,8 olurken “kötü” ve “çok kötü” diyenlerin toplam yüzde 7,7’de kaldı.
Erkan Aktaş bu sonuçları, “Adnan Menderes Bulvarı’nın genel olarak olumlu bir algıya sahip olduğunu ancak belirli alanlarda geliştirme gereksinimi olduğunu göstermektedir” sözleriyle yorumladı.
Katılımcıların yüzde 29,2’sinin haftada 2–3 kez, yüzde 24’ünü haftada 1 kez, yüzde 11,7’sinin ise her gün sahili kullandığı verisi araştırmanın sonuçlarına yansıdı.
“MERSİN’İN SOSYOKÜLTÜREL BULUŞMA ALANI”
Erkan Aktaş bu rakamları şöyle yorumladı: “Bu sonuç, bulvarın Mersinlilerin günlük yaşamının bir parçası haline geldiğini ortaya koymaktadır. Katılımcıların Adnan Menderes Bulvarı’nı çok yönlü biçimde kullandıkları görülmektedir. En yüksek ortalama puan 3,30 ile “arkadaşlarla sohbet etmek/buluşmak” etkinliğine aittir. Bu bulgu, sahilin öncelikle bir sosyalleşme ve etkileşim alanı olarak işlev gördüğünü göstermektedir. Bununla birlikte, bir şeyler içmek, yürüyüş veya spor yapmak, kafelere gitmek ve denizi seyretmek gibi etkinliklerin de yüksek ortalamalarla öne çıkması, bulvarın hem dinlenme hem de rekreasyonel faaliyetler için kullanıldığını göstermektedir. Dolayısıyla Adnan Menderes Bulvarı, yalnızca fiziksel bir yürüyüş güzergâhı değil, aynı zamanda Mersin halkının sosyo-kültürel buluşma, dinlenme ve yaşam tarzı pratiğiyle bütünleşmiş bir kamusal alan niteliği taşımaktadır.”
FİYATLAR YÜKSEK DİYENLERİN ORANI YÜZDE 34
Araştırmaya katılanların yüzde 34,5’i fiyatları “fazla”, yüzde 57,2’si “orta” ve yalnızca yüzde 8,3’ü “az” olarak değerlendirdi.
Erkan Aktaş bu sonuçları, “Bu sonuç, sahil çevresindeki işletmelerin fiyat düzeylerinin genel olarak yüksek algılandığını göstermektedir. Özellikle öğrenciler ve dar gelirli kesimler açısından bu durum, alanın erişilebilirliğini sınırlandırmakta ve sosyoekonomik bir ayrışma yaratmaktadır. Bu nedenle, öğrenci dostu ve halk odaklı bir belediye politikası çerçevesinde daha uygun fiyatlı seçeneklerin sunulması hem sosyal kapsayıcılığı artıracak hem de bulvarın çok yönlü kullanımını teşvik edecektir.
Böylece sahil, yalnızca oturup denizi seyretmekle yetinilen bir alan olmaktan çıkarak, farklı gelir gruplarının da aktif biçimde faydalanabildiği canlı bir kentsel mekâna dönüşecektir” sözleriyle yorumladı.
“VAHAP SEÇER DÖNEMİNDEKİ SOSYAL DOKUNUŞLAR DAHA GÖRÜNÜR”
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 60,3’ü, Adnan Menderes Bulvarı’na en büyük katkıyı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in yaptığını düşünüyor.
Erkan Aktaş, bu yüksek oranda Vahap Seçer’in tanınırlığının da etkisi olduğunda görüşünde. Erkan Aktaş, “Okan Merzeci, Kaya Mutlu, Macit Özcan ve Burhanettin Kocamaz dönemlerinde bulvarın altyapısına ve sahil hattının genel biçimlenmesine yönelik büyük yatırımlar yapılmıştır. Ancak, bu katkılar zaman içinde gündelik algıdan silinmiş; buna karşın Vahap Seçer döneminde yapılan üstyapı düzenlemeleri ve sosyal dokunuşlar, halk nezdinde daha görünür ve hatırlanabilir bir etki yaratmıştır. Bu durum, altyapı yatırımlarının kalıcılığına karşın, üstyapı ve estetik dokunuşların algısal gücünün daha yüksek olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.
“FİYAT POLİTİKASINDA ÖĞRENCİLER VE DAR GELİRLİLER DE DİKKATE ALINMALI”
Prof. Dr. Erkan Aktaş, araştırmanın genel değerlendirmeler ve önerileri bölümünde şu ifadelere yer verdi:
“Adnan Menderes Bulvarı, Mersin’in sosyo-kültürel yaşamının en dinamik kamusal alanlarından biridir. Ancak araştırma bulguları, alanın fiziksel canlılığına rağmen erişilebilirlik, fiyat düzeyi, bakım-onarım hizmetleri ve ulaşım düzeni gibi konularda iyileştirme gereksiniminin sürdüğünü göstermektedir. Sahil, yalnızca oturmak ve denizi seyretmekle sınırlı bir alan olmaktan çıkarak, tüm gelir gruplarının etkin biçimde faydalanabileceği çok yönlü bir yaşam alanına dönüştürülmelidir.
Yoğunluğun iyi yönetilmesi amacıyla sahil boyunca yaya, araç ve bisiklet akışını dengeleyecek mekânsal planlamalar yapılmalıdır. Fiyat politikası, özellikle öğrenciler ve düşük gelirli gruplar için daha uygun ve kapsayıcı biçimde yeniden düzenlenmelidir. Sessiz okuma, kültür ve dinlenme alanları ile kamusal gölgelik bölgeler artırılarak mekânsal çeşitlilik güçlendirilmelidir. Belediye hizmetlerinde görünürlükten çok yaşam kalitesine etki eden uygulamalara öncelik verilmelidir. Sahilin bakım, temizlik ve güvenlik hizmetleri düzenli izleme mekanizmalarıyla sürekli iyileştirilmelidir.
Sahil trafiğinin yönetimi, yaya güvenliği ve mekânsal bütünlük açısından yeniden ele alınmalıdır.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu alana yapacağı her yatırım, kentin kimliğini pekiştirecek ve kurumsal görünürlüğünü artıracaktır. Ancak esas olan, Mersin’in içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında bu alanın halka nefes aldıracak bir kamusal değer olarak görülmesi ve buna uygun politikaların önceliklendirilmesidir.”
