CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Meclis’te yaptığı konuşmada iktidarın sandıkta kaybettikçe belediyeleri kanun eliyle kontrol etmeye yöneldiğini belirtti. Kış “Belediyeler halkın gözüdür, kulağıdır, elidir. Ama o el AKP’yi işaret etmeyince eli bırakın kolu bile kesmeye çalışıyorsunuz. Yerinden yönetim ilkesini saraydan yönetim alışkanlığına çevirdiniz. Bugün tartıştığımız teklif sadece Vakıflar Kanunu’nu değil, Türkiye’deki yönetim anlayışını da kökten değiştiriyor. AKP kaybettiği belediyeleri artık sandıkta değil, kanunla geri almaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“GELİRLERİ KESİP MÜFETTİŞLERİ PEŞLERİNE TAKIYORSUNUZ”
2024 yerel seçimlerinden sonra CHP’li belediyelere karşı başlatılan ekonomik baskıları hatırlatan Kış, “Bakanlıkların yapmakla yükümlü olduğu hizmetleri belediyelere devredip yeni mali yükler getirdiniz. Genel aydınlatma giderleri adı altında otoyol, meydan, kavşak, sahil gibi alanların enerji maliyetlerini belediyelere yıktınız. İller Bankası’nın sermayesi 120 milyar TL’ye ulaştı ama CHP’li belediyelerin kredi talepleri hâlâ bekletiliyor. Asgari ücret desteğini belediye şirketlerinden kaldırdınız, plan yetkilerini Enerji Bakanlığı’na devrettiniz. Halkın seçtiği belediyelerin bütçesi kısılırken, atanmışların temsil ödenekleri yüzde 52 artırıldı. Böyle bir tabloda demokrasiden bahsedemezsiniz. Efes-Selçuk’ta Meryem Ana otopark gelirini belediyeden alıp Bakanlığa devrettiniz. Çanakkale’de 50 yıllık barajın parasını bugün istediniz. İstanbul’da Galata Kulesi’ni, İBB’nin elinden alıp Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devrettiniz. Boğaziçi’ni, Taksim’i, Kanal İstanbul çevresini yerel yönetimlerden koparıp Ankara’daki makam odalarınıza bağladınız. Yalnızca taşınmazları değil, yerel iradeyi de mülkiyetiyle birlikte devralıyorsunuz. Allah gözünüzü doyursun” diye konuştu.
“YASA DEĞİL, YETKİ GASPI”
Kış, teklifle Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verilen yeni yetkilerin “rant düzeni” yaratacağını vurgulayarak, “Bu kanunla Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ihalesiz, doğrudan kiralama yetkisi veriliyor. Noter şartı kaldırılıyor, bütün süreç bürokratın iki dudağı arasına bırakılıyor. Yönetim payı yüzde 20’den yüzde 40’a çıkarılıyor, yani halkın kaynağı artık kamunun değil, partizan bir düzenin finansman aracı haline geliyor. Üstelik belediyelerin restore ettiği kültür varlıkları da ‘vakıf katkısı var’ denilerek devralınabilecek. Yani kamu mülkü, bürokrasi aracılığıyla yandaş vakıflara devrediliyor. Bu yasa değil, yetki gaspıdır” dedi. (Haber Merkezi)
