“Siyaset yapacağız diye belediyeye düşmanlık etmenin bir manası yok”

Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, işçilerin geçmişe dönük haklarının gasp edildiği iddialarıyla ilgili konuştu. Toroslar Belediyesi’nin işçilere Türkiye’de en yüksek maaşı veren belediyelerden biri olduğunu söyleyen Yıldız, “Siyaset yapacağız diye belediyeyi kilitlemenin, belediyeye düşmanlık etmenin bir manası yok.  Ben bu işin belediyemiz lehine ve Toros halkı lehine çözüleceğine inanıyorum” dedi.

“Siyaset yapacağız diye belediyeye düşmanlık etmenin bir manası yok”


ELVAN PEHLİVAN

Toroslar Belediyesi Meclis Toplantısı Başkan Abdurrahman Yıldız yönetiminde gerçekleştirildi.

MHP’li Meclis Üyesi İlhan Çokgün, Toroslar Belediyesi’nin MHP’li Atsız Afşın Yılmaz başkanlığı döneminde hazırlanan ek protokol kapsamında işçilerin geçmişe dönük birikmiş haklarını alamadığını belirterek “İşçilerimizin hakları hangi gerekçeyle gasp edilmiştir?” diye sordu. Açılan davada Toroslar Belediyesi’nin kaybettiğini ileri sürdü.

Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız,  sosyal denge tazminatına ilişkin bir yetki istediklerini belirterek Meclis Üyesi Çokgün’ün konuyu yanlış anladığını söyledi. Yıldız, “Bu işçilerin maaşlarıyla alakalı bir şey değil, biliyorsunuz işçilerimizle ilgili belediyemiz temmuz ayının sonunda, belediyemizde çalışan KHK'lı işçilerimizle, Türkiye ortalamasının üzerinde bir maaşla zaten sözleşmesini yaptı. Yani Türkiye'de şu anda en yüksek maaş alan, Büyükşehir statüsündeki kentlerden bahsediyorum, Büyükşehir statüsündeki ilçelerden bahsediyorum. En yüksek maaşı veren Belediye Toroslar Belediyesi. Şu anda Toroslar Belediyesi'nde çalışan her bir arkadaşımız iki asgari ücret net, hatta iki asgari ücretin üzerinde maaş alıyor. Yani onun için zaten son zamanlarda, dikkat edin, binlerce arkadaşımız Toroslar Belediyesi'nde çalışmak için iş başvurusu yapıyor” dedi.

 

“PROTOKOLÜN MUHATABI ÖLDÜĞÜ İÇİN ONUN ADINA AÇILMIŞ BÜTÜN DAVALAR KAPATILDI”

 

Mahkeme ile ilgili bilgi veren Yıldız, “Mahkemenin karara bağladığı bir şey yok arkadaşlar. Şimdi orada sıkıntı şu, 2024 yılının şubat ayında sözleşme yapılmış, yani işçilerle oturmuş, masada bir sözleşme yapılmış. Ne hikmetse aradan bir aydan birazcık fazla bir zaman geçmiş, ek protokol yapılmış. Şimdi hukuken ek protokol niye yapılır? Ülkede çok yüksek enflasyon vardır. Sözleşmeler biliyorsunuz iki yılda bir yapılır, iki yıl bekleyemez durumdadır. Yani iki yılın enflasyonu yapılan sözleşmenin durumu aşmaktadır. Öngörülemeyen bir hesaplama olmuştur. Bundan kaynaklı sendikayla belediye oturur, ek protokol yapar. Fakat siz bir sözleşme yapıyorsunuz, hemen 25 gün, 30 gün sonra bir ek protokol hazırlıyorsunuz. Bir gün Allah rahmet eylesin, kendisinden o zamanın mali işler müdürü geldi, dedi ki başkan bir protokol var dedi. 1 Mart tarihli bir protokol yapılmış. Protokol bize mayıs ayında geliyor. Yani 50-60 gün sonra geliyor. Ve bakanlığa gönderilmemiş, bölge ticaret müdürüne gönderilmemiş bir protokol bu iş. Dedik böyle bir protokol mü olur? Bunun bir usulü var, yasası var. Anayasaya, yasaya aykırı şey yapılabilir mi? Protokol yapılabilir mi? Dedim belediye başkanın imzası yok mu? Dedi belediye başkanı zaten dedi son 1 yıldır belediyeye gelmiyordu. Onun adına ben yetkiliydim, ben imzaladım filan dedi. Protokolü masaya koydu gitti. Tabi bu arkadaşımız da geçenlerde rahmete gitti. Dolayısıyla mahkemenin o kısmının düşürülen kısmı o. Protokolün muhatabı öldüğü için onun adına açılmış bütün davalar kapatıldı. Benim de kişisel bir davam vardı kendisiyle. O da düşürüldü mesela” ifadelerini kullandı.

 

“BU PROTOKOL HEM İŞ YASASINA HEM ANAYASAYA AYKIRI”

 

İşin esas davasının devam ettiğini dile getiren Yıldız, “Yani uyumlaştırma davası dediğimiz dava devam ediyor ve büyük ihtimalle bizim lehimize çözülecek bir dava bu. Bakınız bizim belediye başkan yardımcılarımız 65 bin lira, 60 bin lira. Hatta bir tanesi 58 bin lira maaş alıyor. Belediye başkanı aralık ayı maaşı 105 bin lira. 108 bin lira belediye başkanının. Bu protokole göre KHK'lı işçi arkadaşlarımız alacağı maaş 80 bin lira. Bu hayatın akışına karşı bir durum.  Bu protokol yasaya aykırı olamaz iş yasasına. İş yasasına aykırı olamadığı için anayasaya aykırı olamaz. Bu protokol hem iş yasasına hem anayasaya aykırı. Hakim de bunu söylüyor zaten. Olmaz böyle bir şey diyor ama işin muhatabı da vefat etmiş olduğu için bu dava düşürüldü. Şimdi uyumlaştırma davası devam ediyor. Ve büyük ihtimalle bugün belediyemiz de yine uyumlaştırırlar” diye konuştu.

 

“SİYASET YAPACAĞIZ DİYE BELEDİYEYE DÜŞMANLIK ETMENİN BİR MANASI YOK”

 

Yakın zamanda işçilerle yaptıkları sözleşmeyi hatırlatan Yıldız,  “Arkadaşlarımız iki asgari ücret maaş alıyorlar. Yani nerede görülmüş? Bir belediye işçisinin dört asgari ücret maaşı aldı. Böyle bir dünya yok. Böyle bir hayat da yok. Tabii ki ben işçi arkadaşlarımızın hakkını en az Sayın Çokgün kadar savunan birisiyim. Üstelik de son bir buçuk yıldır yapmıyorum bu işi ben. Hayatımı geriye dönüp otuz beş yılında bire bir mücadelenin içerisinde. Bakın bu bahsettiğim memur sendikası var ya. Şimdi sözleşme yaptığımız memur sendikası. O memur sendikasının kuruluşunda bizzat görev almış biriyim ben. Gaz yemiş, jop yemiş, gözaltına alınmış hatta tutuklanmış birisiyim ben. Şimdi gururla ve iftiharla söylüyorum ki o memur sendikasıyla bir belediye başkanı olarak sosyal denge tazminatı protokolü imzalayacağız. Emine olun bizim çalışan arkadaşlarımızdan da verimlilik yüzde yüze yakın. Çalışmayan kimse yok. Onun için bu şeylerin tartışmaların ben çok yerli yerinde olduğunu düşünmüyorum. Bir meseleleri birbirine karıştırmamak lazım geldiğini düşünüyorum. Siyaset yapacağız diye belediyeye düşmanlık etmenin bir manası yok. Bu memlekette hakimler var. Ankara'da hakimler var. Ben bu işin belediyemiz lehine ve Toros halkı lehine çözüleceğine yüzde bir milyon yanıyorum” ifadelerini kullandı.

 

GÜNEYKENT TAZİYE EVİ’NE İKİ VANDAL SALDIRI

 

Başkan Yıldız, Güneykent Taziye Evi’ne yönelik saldırılar ile ilgili de konuştu. Açılış hazırlıkları öncesinde taziye evinin camı çerçevesinin kırıldığını duvarların boyandığını söyleyen Yıldız, “Hemen onarttık çünkü birkaç gün sonra açılışı vardı.  Şimdi iki gün önce yeniden öğrendim ki aynı taziye evimize yine bir saldırı var. Bu sefer de her yerine çamur atmışlar, yine camları kırmışlar vesaire. Şimdi benim hafızam almakta zorlanıyor. Hakikaten bir kamunun mülküne insan niçin zarar verilmek ister? Yani orası Toroslar Belediyesi'nin mülkü değil. Toroslar Belediyesi'ndeki belediye meclis üyelerinin, belediye başkanlığının vesairenin malı mülkü değil. Orası Toros halkının mülkü. Onun için zaten kamu mülkü diyoruz. Yani oranın kirletilmesi, çamur atılması şimdi bütün duvarların boyanması gerekiyor. Çünkü çok profesyonelce yapılmış bu iş. Yani böyle hani birisi geçerken yoldan bir şey sıçramış değil. Yüzlerce kürek, çamur atılmış duvarlara, tavana, bahçeye vesaire. Dolayısıyla bu beni üzdü. Ben buradan bütün Toros'ta hemşerilerime seslenmek isterim. Bu kamu mülklerinin korunması sadece mahalle muhtarının, belediye meclis üyelerinin, belediye çalışanların ya da belediye başkanının işi değil” şeklinde konuştu.