Hasan KÜÇÜK
Aktay adliye çıkışa gazetecilere yaptığı açıklamada, “Aslında bu süreç örgütlerimizin il kongrelerinde sadece Mersin’de değil Türkiye’nin her yerindeki tavırları, genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü ile başlayıp, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde gelişen siyaset destek ve daha ileriye taşıma anlayışıdır. Kişisel bir tercih değildir” dedi.
“BİRLİK BÜTÜNLÜK İÇİNDE HAREKET ETMELİYİZ”
Türkiye’nin derin krizlerde olduğunu ve bunun çıkış yolunu aradıklarını ifade eden Aktay, bunun öncüsü olan CHP’nin taşıyıcı güç olması için birlik ve bütünlük içinde hareket etmesi gerektiğini kaydetti. Mersin’in demokrasi, adalet, özgürlük, laiklik, eşitlik, cumhuriyet değerleri anlamında en geniş ittifakın yapılabileceği bir kent olduğunu vurgulayan Aktay, Bu konuda Mersin önemlidir. İnşallah buradan bu anlayış çerçevesinde Türkiye’ye iyi bir rüzgar yayacağız. Yapacak çok işimiz var” şeklinde konuştu.
Bir gazeteci Aktay’a, Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan’ın kurultay delegesi yapılmaması ve Bozdoğan’ın Tarsus’ta işçi çıkarmaları ile ilgili CHP İl Başkanı’ndan baskı gördüğü yönünde açıklamalarını sordu.
“PARTİ KOMUOYUNU RAHATSIZ EDİYOR”
Önce bu haberin tekzip edilmediğini soran Aktay gazetecilerden tekzip edilmediği cevabını aldı.
Partilerinin yerel yönetimlerdeki anlayışı belli olduğunu ifade eden Aktay, “Genel başkanımızın bir talimatı var; yerel yönetimlerde adaletli davranma, kayırmacılık yapılmaması, aşırıya kaçacak daha doğrusu partizanlık yapılmaması, liyakata göre kadrolaşmanın olması yönünde. Benim zaten işçi çıkarma konusunda genel başkanımın talimatı doğrultusunda, temsilcisi olarak bir yetkim, karışma gibi bir durumum yok. Mümkün değil. Gelelim Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e, onunla ilgili de bir iddia var. Vahap Seçer’in tavrı bellidir. Mersin Belediyesi’ni nasıl yönettiği, bu konuda ne kadar hassas olduğu, uygulamaları ile ölçüleri ile bellidir. Yapması mümkün değildir. Yönettiği belediyede yapmıyor bırakın Tarsus Belediye Başkanı’na baskı yapmayı. Ben bu haberin doğru olmadığına inanmak istiyorum. İnşallah doğru değildir bu haber. Kaldı ki biz sayın Tarsus Belediye Başkanı’ndan, o hani doktorluk mesleğinde sahip olduğu tevazu ve sağduyuyu belediye başkanlığında da göstermesini arzu ederiz. Neden; bu da rahatsız ediyor parti kamuoyunu. Yani iki de birde, ‘ben şu kadar oy aldım, parti şu kadar oy aldı gibi karşılaştırma yapması’ Demek ki bu seçimin ruhunu kavrayamamış. Biz aynı tevazuyu, sağduyuyu belediye başkanlığında da göstermesini istiyoruz çünkü yükü ağır, yapacağı çok şey ar. İl Başkanı olarak benim ona nasihatim işine odaklansın. Tarsus il örgütü de arkasındadır. Orada bir sıkıntı yok. Kendi tavırlarına dikkat etmelidir. Partinin tüzüğü, kuralları var. Dikkat etmesi lazım.” İfadelerini kullandı.
Bozdoğan’ın genel kurulda kurultay delegesi olarak isminin yer almamasının yaşanan gerginlikle bir ilgisinin olmadığını anlatan Aktay, “Parti içi işleyiş var. Kasıt vesaire yok. Örgütlerin, diğer aktörlerin talepleri var onlar değerlendirilmiştir” şeklinde konuştu.
“KONGEREDE YAŞANANLARLA İLGİLİ İLERİKİ DÖNEMDE DİSİPLİN SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ”
Kongrede, divanın hukuk ve tüzük çerçevesinde hareket ettiğini anlatan Aktay, “Bu konu istismar ediliyor. Aslında ben yeterli imzayı almasını isterdim diğer aday arkadaşın. Fakat daha divan başkanı açıklama yapmadan, ‘iki liste, bir liste ile girilecek’ demeden, fiili kürsü işgali ne tüzüğümüze ne yönetmeliğimize ne de parti geleneğimize uyar. Fiili bir durum yaratmaya kalkacaksınız. Aday olmayı düşünen iki ismi divan başkanı arka tarafa çağırdı ve kendi aralarında anlaşabilmeleri için görüşmelerini sağlamaya çalıştı. Ben çıktım divanın arkasında 15 dakika bekledim ama arkadaş ısrarla çağrılmasına rağmen gelmedi, halen kürsüdeydi. Arkasından da kötü bir tavır sergilendi. Hiç hoş değil. Sosyal medyada yaymasınlar boş yere, divan başkanının eline vurulup ‘sen git buradan’ denildi. Bunlar kabul edilebilir değil. Bunu yapan, bu hareketi sergileyen, teşvik, tahrik edenlerden yanlış yaptıklarına dair güçlü bir özür beyanı bekliyorum. Bu parti başı boş bir parti değil, yıllarca geleneği olan köklü bir parti. Elbette ki ilerideki dönemde yönetimle disiplin sürecini başlatacak inceletme yapacağız. CHP başı boş bir parti değildir. Herkesin dikkatli olması lazım” diye konuştu.