ESRA ŞASİ YAĞMUR
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, Anadolu’nun güzel şehri Mersin'de, Cumhuriyet Anaokulu’nda öğretmenler, Türkçe bilmeyen, bu nedenle anlatılan masaları anlamayan çocuklar için bir etkinlik düzenlemiş. Bu etkinliğin adı 'Farklı dillerde masallar' etkinliği imiş. Öğretmenler, her çocuğun anadilinde masal anlatmış, kendi anadillerinde masal dinleyen çocuklar çok mutlu olmuş. Onlar mutlu olunca öğretmenleri de mutlu olmuş elbette.
Hepimiz çocukken annemizden, anneannemizden, dedemizden masal dinleyerek büyüdük. Evlerde artık masal anlatmak yerine hikaye kitapları okunsa da günümüze kadar gelen evrensel masallar, hangi dilden, hangi kültürden olursa olsun çocukları mutlu ediyor hala. Bu nedenle okul öncesi eğitim kurumlarında masal anlatımı önemli bir yer tutuyor. Ancak okul öncesi eğitim kurumlarında bu konuda son yıllarda bir eksiklik yaşanıyor. Suriyeli misafirlerin çocukları, Türkçe anlatılan masalları tam olarak anlayamıyor.
“MASALLAR ARAPÇA ANLATILDI”
Cumhuriyet Anaokulu okul öncesi öğretmeni Gülperi Fatih bu sorundan hareketle farklı bir etkinliğe imza attı. Fatih, Türkçe bilmeyen öğrencilerini bir nebze de olsa mutlu edebilmek için 'Farklı dillerde masal' etkinliği gerçekleştirdi. Suriyeli bir velinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte evrensel masallar arasında yer alan tavşan ve kaplumbağa masalı çocuklara Arapça anlatıldı. Anadili Arapça olan çocuklar, tavşan ile kaplumbağanın macerasını kendi anadillerinde dinleme şansı yakaladı.
“FARKINDALIK OLUŞTURMAYI HEDEFLİYOR”
‘Farklı dillerden masallar’ etkinliği fikrinin nasıl oluştuğunu sorduğumuz Gülperi öğretmen, etkinliğin amacının farklı kültürlerden çocukların bir arada yaşarken hem kendilerini anadillerinde ifade etme şansı bulmalarını hem de bütün çocuklarda farkındalık oluşturmayı hedeflediğini anlattı.
Hiç Türkçe bilmeyen bir öğrencisini nasıl mutlu edebilirim düşüncesiyle yola çıktığını söyleyen Gülperi öğretmen, “Sınıfımda 3 Suriyeli öğrencim var. Biri hiç Türkçe bilmiyor. Her gün sabah sınıfa geldiğinde bir köşede sessizce oturuyor. Her ne kadar oyun oynamaya teşvik etmeye çalışsam da ben de onun dilini bilmiyorum. Açıkçası ilk olarak 'onu nasıl mutlu ederim' fikriyle oluştu bu düşünce. İlk olarak Suriyeli öğrencilerim için Arapça masal anlatımını seçtim” diye konuştu.
Gülperi öğretmen, “Tüm dünya çocuklarının bildiği Tavşan ve Kaplumbağa masalını seçti anlatıcımız. Masal anlatıcısının kendisinin karar vermesini istedim. Sonuçta Suriye kültüründe nasıl anlatıldığını o biliyordu. Çocuklar dinlerken masal anlatıldığı sırada tercüme edilmiyor. Masalın bütünlüğünü bozmamak ve çocukların dikkatinin dağılmaması için masal bittikten sonra Türkçesini anlatıyorum. Bu şekilde daha bütünlüklü oluyor” dedi.
“ANADİL ÇOCUKLAR İÇİN DAHA ÖNEMLİ”
Cumhuriyet Anaokulu’nun Mavi Boncuklar sınıfında 36-48 aylık çocuklarla çalıştığını aktaran Gülperi öğretmen, tüm bireyler için anadilin önemli olduğunu ancak çocuklar için bunun daha çok önemli olduğunu vurguladı. Gülperi öğretmen, “Etkinliği yapma amacım farklı kültürlerden çocukların bir arada yaşarken hem kendilerini anadillerinde ifade etme şansı bulmaları hem de bütün çocuklara farkındalık oluşturmak. Tüm bireyler için anadili çok önemlidir, ancak çocuklar için çok daha önemlidir. Sizi sizin dilinizde anlayan biri yoksa temel ihtiyaçlarınızı bile anlatmakta zorlanırsınız. Kendinizi yalnız ve savunmasız hissedersiniz. Bu da çocuklar için ciddi travmalar oluşturur. Hiçbir çocuğun böyle duyguları yaşamasını istemediğim için hem pedagojik hem de insanî bir sorumluluk olarak görüyorum anadilinde eğitimi” ifadelerini kullandı.
“NİNELER VE DEDELERDE ETKİNLİĞE KATILSIN”
Etkinliğe kendi dilinde masallar bilen herkesin katılabileceğini dile getiren Gülperi öğretmen, “Herhangi bir sınırlama yok. Nineler ve dedeler katılsa çok daha güzel olur. Her gün sınıfın köşesinde hiç konuşmadan oturan öğrencim kendi dilini anlayan biri olduğu için sürekli masal anlatıcısıyla bir şeyler konuşuyordu ve masal anlatılırken gözlerinin içi gülüyordu. Bu mutluluk her şeye değer. Diğer sınıflarımızdaki Suriyeli öğrencilerimizi de davet ettik bu etkinliğimize. İlerleyen zamanlarda yine davet edeceğiz. Tüm sınıflar bir arada çok kalabalık oluyor, okulumuzda 8 tane sabah sınıfı 8 tane öğle sınıfı var. Ancak kendi sınıflarında bu etkinliği uygulamak isteyen öğretmen arkadaşlarıma masal anlatıcısı bulma noktasında her türlü desteği sunmaya hazırım” dedi.