“Dünyada nükleer enerji santrallerinin sayısının artacağı, mevcut olanların da güvenlik standartları doğrultusunda yenilenerek üretimlerini sürdüreceği bir döneme giriliyor” diyen Kayrın, “Bu yeni dönem iş dünyası için önemli fırsatları da beraberinde getiriyor. Nükleer tedarikçiliğe atılacak adımların kolay olmadığını biliyoruz. Bunun için yatırım, zaman ve ciddi bir efor harcanması, buradaki teknolojik dönüşümden faydalanmak için sabırlı ve uzun vadeli bir planlama gerekiyor. Ancak uluslararası proje ortaklıkları ile yurt dışı üretimleri için kapı aralamak da mümkün” dedi.
"ÖNEMLİ FIRSATLAR KAPIDA"
Termik santrallere malzeme veren tedarikçilerin nükleer santrallerin de potansiyel tedarikçisi olduğunu ifade eden Kayrın, “60-80 yıl ömrü olan bir nükleer santralde herkes bu alanın potansiyel tedarikçisi olabilir. Akkuyu; elektrikli pompa sistemlerinden su pompasına, kazan dairesinden kompresör sistemlerine, karıştırma tanklarından atık su arıtma sistemlerine, beton hammaddelerinden inşaat demirine ve yalıtım malzemelerine kadar geniş bir ihale hacmine sahip. Bilim ve Sanayi Bakanlığı tarafından da desteklenen Nükleer Sanayi Kümelenmesi (NÜKSAK), nükleer endüstriye özel malzeme ve imalat teknolojilerinin küme üyelerince geliştirilmesi, sanayiye teknoloji edinimi, tasarım ve imalat kabiliyeti kazanımı sağlama konularında önemli adımlar atılmasını sağladı. Ülkemizde oluşturulacak bu tecrübe, uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk sanayisinin tedarikçi olmasına zemin hazırlayacak" ifadelerini kullandı.
Akkuyu projesini inşa eden Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom ile birlikte farklı sanayi ve ticaret odalarında tedarikçilere yönelik sürdürülen eğitim ve bilgilendirme toplantılarına iş dünyasının ilgisinin yüksek olmasının bu alanda Türk tedarikçilerin isteğini ve azmini gösterdiğini vurgulayan Kayrın, "Uzmanların tahminlerine göre Türk firmaları için projenin inşaat aşamasında yaklaşık 6 milyar dolarlık bir iş potansiyeli oluşması bekleniyor. Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) bu alanda malzemelerin onayını veren ve gözetim-muayene-test-belgelendirme ile lisanslama konularında teknik destek kuruluşu olarak hizmet vermeye başlaması da güzel bir adım oldu. Akkuyu, Türkiye’deki tedarikçiler için önemli fırsatlar barındırıyor. Bu konuda şirketlerimizin attığı adımlar ve çabaları da gelecek adına ümit veriyor" diye konuştu.
"DENEYİM VE KAZANIM PROJESİ"
Akkuyu NGS kurulurken Türkiye’ye nükleer teknoloji çerçevesinde üretim yapma konusunda deneyim kazandırdığına dikkat çeken Kayrın, bu durumun ilerleyen süreçte üretilen ekipman ve malzemelerin kalitesiyle dünya piyasasında yarışabilir hale geleceğini söyledi. Akkuyu’nun sosyo-ekonomik olarak bulunduğu bölgenin büyümesine de katkıda bulunacağını ifade eden Kayrın, şöyle devam etti: “NGS’ler bulundukları bölgeye katma değer üretir ve yaşam bölgesini genişletir. Akkuyu da bulunduğu bölgeye ciddi bir istihdam sağlayacak. İnşaatın en yoğun olduğu dönemde ise yaklaşık 10 bin kişinin çalışacağı öngörülüyor. İşletme süresince de yaklaşık 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak. Bu da bölge yaşamına ekonomik ve sosyal hareketlilik getirecektir. Yaşam alanları, oteller, alışveriş merkezleri, okullar, sağlık kuruluşları, bankalar, kültür ve spor tesisleri kurulacak.” (İHA)