Hasan KÜÇÜK
Alaybeyoğlu, Güney Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, yıllardır bu ülkeyi yönetenlere, insanlık dışı ücretle yaşamaya çalışan emekliler olduğunu söylediklerini ifade ederek “1000 liranın altında emekli maaşı yoktur diyenler eden o paketi açıklayanlardır. Rakamlar, kendi kurumlarının kendilerini yalanladığı bir kez daha ortaya çıktı” dedi.
“PAKETTE EMEKÇİLER VE ÇALIŞANLAR ADINA TEK KELİME YOK”
En düşük emekli maaşının 1500 liraya yükseltilmesi olumlu olduğunu ancak bu ülkede açlık sınırının kaç lira olduğunun herkes tarafından bilindiğini ifade eden Alaybeyoğlu, “Böylesi bir dönemde özellikle yaşları nedeniyle sağlıklarına, gıdalarına daha fazla dikkat etmesi gereken bu insanlar 1500 liraya gittiğinde 2 poşet gıda almadan ayı nasıl bitirecek. Çocuk oyuncağı mı bu? Dünya ülkelerindeki açıklamada baktığımız zaman utanasımız geliyor. Nisan ayına bayram ikramiyelerini çekmiş aman ne büyük bir lütufta bulunmuşlar!” ifadelerini kullandı.
Açıklanan pakete bakıldığında çalışanlar ve emekçiler adına tek bir kelimenin olmadığını anlatan Alaybeyoğlu “Laf salatasından başka bir şey yok. En düşük emekli maaşını 1500 liraya çıkardık müjde diyecek neredeyse… Zaten verilecek olan bayram ikramiyesini erkene çekince lütufta bulunmuşlar gibi bir açıklama yapıyorlar. Gerçekten insanın utanası geliyor” şeklinde konuştu.
“EN AZ EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE OLMALI”
İnsanlar şu anda panik içinde işlerini kaybettiğini vurgulayan Alaybeyoğlu şöyle devam etti:
“Sadece patronları, bir avuç kesimi kurtarmaya yönelik politika toplumu ancak bölüyor parçalıyor. Yok ediyor. Öncelikle biz emekliler olarak şunu söylüyoruz bunun için bir virüs gerekmiyor. Bir kriz gerekmiyor. İnsan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak açısından en azından emekli maaşlarını tabanının bir kere açlık sınırının üzerine çekilmesi gerekiyor. En azından asgari ücret düzeyine çekilmesi gerekiyor. Ondan sonra da bu ülkede sendikalarla oturup sözleşme yapılması gerekiyor. Bunun koşulları böyle belirlenir. Alınan kararların yetersiz olduğunu hep birlikte göreceğiz. Çünkü binlerce insan işsiz kalırken bu insanları işten atmak için bir yasak getirilmiyor. Bu insanların nasıl yaşayacakları nasıl olacakları konusunda tek kelime açıklama yapılmıyor. Dağ fare doğurdu. Biz böyle bir şey bekliyorduk. İktidar oldukları günden bu yana sermayeye düşünen açıklamalarından başka bir şey görmedik. Elimizdeki hakları tırpanlayan, ortadan kaldıran düzenleme ve yasalarla bu güne kadar gelindi. Bugünde aslında çok fazla şaşırmıyoruz.”