Hasan KÜÇÜK
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 'Ekonomik İstikrar Kalkanı' paketini Güney’e değerlendiren Göksoy, “Paketin içerisinde sadece yine zenginlere yönelik bir açıklama var. AVM’leri, şirketleri metal üretin şirketleri.. Onlara sağlama alan ve onlara yönelik açıklanan bir durum” diye konuştu.
“İŞÇİLERİ DÜŞÜNEN YOK”
Bu kentin ve ülkenin virüslü-virüssüz, hastalıklı-hastalıksız bütün her yeri temizleyen bir temizlik işçilerinin bulunduğunu hatırlatan Göksoy, “Bunların gerçekten korunması o kullanılacak tıbbi malzemelerin tıbbi araç gerecin sağlanması çok önemli. Birinci derecede bunlar yapılması gerekirken işçilere yönelik astım, bronşit, kronik rahatsızlığı olan işçilere yönelik 12 gün idari izin verilecek denildi fakat belediyelerin bir çoğu bunu uygulamıyor. Bir madde ortaya atıyorlar arkasında bir denetim yok. Uygulanıyor mu uygulanmıyor mu? Ona bakan yok. Bu ülkede göçmenler var göçmenlerle ilgili tek kelime eden yok. Cezaevlerinde çok insan var. Cezaevlerindeki insanlarla ilgili tek kelime eden yok. Esnafın, şirketlerin borçlarının ertelenmesi söylenirken işçilerin kredi kartı nasıl ödenecek, dünya genelinde 25 milyon insanın işsiz kalacağı söylenirken Türkiye’de bundan nasibini alacak. Bu işçilerin durumu nasıl olacak. Bu işçilerin ödemeleri, ev kiraları zaruri ödemeleri nasıl karşılanacak. Buna yönelik tek kelime yok. Bunların hepsi sorun. Asıl ülkenin nüfusunun çoğunu oluşturan bu kesimleri yönelik bir geliştirme yok” ifadelerini kullandı.
“VİRÜS AYRIM YAPMIYOR”
Bazı kesimlerin ve muhalefet partilerinin koronovirüs zirvesine çağırılmasına eleştiren Göksoy şunları söyledi: “Bizim açımızdan bu görüşmede TTB, TMOB’un, Baro’nun, KESK’in, DİSK’inde olması gerekirdi. Muhalefetteki siyasi partilerinde olması gerekirdi. Onlar bile yok. Bunlar önemli şeyler. Bu sorun ortak sorunumuz. Virüs gelirken parti ve etnik köken, mezhep ve din ayrımı yapmıyor. Toplumsal uluslararası bir sorun olmuş. Görüşmelere sınır konulması samimiyetsizliğin göstergesidir. Öneri almalara bile sınır konuluyor. Oysa virüs sınır tanımıyor. Sınır tanımayan virüse karşı sınır koymak doğru bir yaklaşım değil. Bu sorunu ortak sorun haline getirmezsek hep birlikte çözmek için çaba sarfetmezsek bu virüs her tarafı sarar. İşçiden, emekçiden yoksuldan, fakirden ezilenden yana yine doğru düzgün o açıklanan pakette programda yine har zaman olduğu gibi hiçbir şey yok.”