Hasan KÜÇÜK Özel Haber
Mersin Fırıncılar Odası Başkanı Ali Çelik, fırıncı esnafının yaşadığı sorunlarla ilgili Güney’e açıklamalarda bulundu. Koronavirüsün sektörlerini yüzde 50 etkilediğini ifade eden Çelik, “Satışlar yüzde 50 düştü. Genelde çoğu kişi evine un aldı. Bu ara unu ekmekten fazla sattık. Millet genelde un alarak evinde ekmek yaptı. Şu an ekmek üretimde haksız bir rekabet var. Büyük balık küçük balığı yutar meselesi var. O konuda esnafımız çok mağdur. Girdi fiyatları çok fazla. Geçen yıl ekmek 1 lira 25 kuruş oldu biz bir paket mayayı 40 liraya alıyorduk. Ekmek bazı yerlerde 1 liraya bazı yerlerde 1 lira 25 kuruşa satılırken bir paket maya 95 lira oldu. Yüzde yüzü geçmiş durumda” şeklinde konuştu.
“KENDİ İÇİMİZDE SORUNLAR VAR”
Fırıncı esnafının çoğunun evinin üzerine satılık yazdığını anlatan Çelik, “Fırıncılarımız mağdur durumdalar. Fırıncı esnafımız çok zarar ediyor. Fırıncı esnafı olarak önce kendi içimizde sorunlarımız var. Bazı üyelerimiz kapılarına ‘biz devletin yanındayız ekmeği 1 liradan satıyoruz’ diye yazdılar. O yazılar bizi ve fırıncıları üzdü. Biz buna karşılık gerekeni söyledik ancak fırıncının bir yasası yok. Fırıncıyı koruyacak hiçbir yasa yok. Fırıncı çok mağdur. İşin içinden çıkamıyor. Fırıncı esnafının yüzde 80’i fırının satıp evinde oturmak istiyor” ifadelerini kullandı.
“GÜCÜMÜZ YETMİYOR”
Bütün dünyada ve Türkiye’de koronavirüs belası nedeniyle insanlar köşesine çekilmiş otururken bu belaya rağmen fırıncının hala işinin başında olduğunu anlatan Çelik, “Fırıncılar olarak bizim bir yasamız yok. Kimse koruyamıyor. 1 lira 25 kuruş olan ekmeği 1 lira 30 kuruşa satma hakkımız yok, yasaktır ama 75 kuruşa ekmek satanlar var. Tabi ki burada düşük gramaj var, hijyen yok. Kalitesiz un kullanılıyor. Bir unun torbası 120 lira bir başka unun torbası 80 lira. Fırıncılar bu şekilde bir haksız rekabet yapıyor. Oda olarak bizim buna gücümüz yetmiyor çünkü oda olarak bizim bir yasamız yok. Daha yeni bazı yerlerde emsal kararı almış satanlar hakkında dava açılıyor. Emsal kararlar alınmış ama adliyelerin kapatılması önümüzü kesti” şeklinde konuştu.
“İSMİMİZ VAR YASAMIZ YOK”
Mersin merkezde 600'e yakın ruhsatlı pide, pişirim ve somun fırınının yanında 300 tane de ruhsatsız fırın olduğuna dikkat çeken Çelik, “Bunlarla ilgili belediyeye yazı yazdım. Adam gidiyor bir yerde evinin bir odasını boşaltıyor içine bir ocak atıyor ertesi gün pişirim fırını olarak açıp haksız rekabete neden oluyor. Bunun önünü kesmek için umarım bu konuda belediyeler bize yardımcı olur. Bizim yasamız yok. Bizim hiçbir yasamız yok. Biz sadece bir odayız. İsmimiz var yasamız yok. Bizim için hiçbir yasa çıkarılmamış. Buda bizim federasyonun suçu. Biz hiçbir şeye müdahale edemiyoruz” dedi.
“5 EKMEKTEN BİRİ ÇÖPTE”
Bundan 10 yıl önce ekmek ile şehir içi minibüs ulaşım fiyatı aynı olduğu belirten Çelik,
“Bugün bir minibüs iki buçuk üç lira ekmek ise 1 lira 25 kuruş. Bir bardak çayın kaç lira olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir ekmeğin ucuz olması; ben bunu Tarım ve Orman Bakanı 2-3 ay önce Mersin’e geldiği zaman söyledim. Türkiye’ye Mersin’i örnek gösterdim. Mersin'de günde yaklaşık 2 milyon insan var. Aile başı günde 5 ekmeğe geliyor. Bu 5 ekmekten birisi çöptedir. Bana inanmıyorsanız çöp kutularına bakın. Ben bunu Bakan bey geldiği zaman dile getirdim. Bugün ekmeğin çöpe gitmesinin sebebi ucuz olmasıdır. Türkiye 7 yıldır savaşta olan Suriye gibi bir ülkeden buğday ithal ediyor. Bunun sebebi ucuz ekmektir. Ekmek ucuz olmasaydı biz hiçbir yerden buğday almazdık. Ben bunu hesapladım Mersin’de günde 1000 torba un çöpe gidiyor. Bunu 5’te bir ekmek olarak hesapladığımız zaman 1000 torba un ediyor. Bu çok korkunç bir rakam. Bunun sebebi ekmeğin ucuz olmasıdır” diye konuştu.
“UCUZ EKMEK YEDİRDİK SANIYORLAR AMA DÜNYADA EN PAHALI EKMEĞİ TÜRK HALKI YİYOR”
Ekmeğin 2 lira olması durumunda çöpe gitmeyeceğini savunan Çelik şunları söyledi: “İktidar partisine bir fiyat istedik vermedi. Zannediyor ki halk ucuz ekmek yiyor. Dünyada en pahalı ekmeği yiyen Türkiye halkıdır çünkü 5’te bir çöptedir. O para yine bizden alınıyor. Biz ucuz ekmek yemiyoruz ki. Piyasada ekmek 75 kuruş belediye ayda 400 milyar zarar ediyor. Yazık değil mi ? Biz bir aileyiz. Türkiye bir ailedir. Sen İstanbul’da da olsan Edirne’de de olsan zarar senin cebinden çıkıyor. Belediye kendi cebinden mi veriyor. Bunlar gülünecek şeyler. Bize düşen çok görev var. Bunları dile getirmeniz lazım. Bütün girdi fiyatları arttı ama ekmek fiyatları aynı. Eskiden küçük çocukları çırak olsun diye fırıncının yanına verirlerdi. Artık çırak yetiştiremiyoruz. Fırıncı olmak isteyen yok. Eleman bulamıyoruz para veremiyoruz ki 1 ekmek 1 lira 25 kuruş olursa kime para verirsin.”