Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre, her insanın sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu belirten Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Anayasamızın 56.Maddesi’nde, ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir’, hükmü yer almıştır. Ancak geçmişte akıllarda iz bırakan birçok çevre felaketi insan eliyle gerçekleşmiştir ve çok sayıda ölümlere, doğal dengenin bozulmasına neden olmuştur ve hala devam etmektedir. Çevre yaşarsa insan yaşar. Çevre katliamı, yaşam katliamı demektir. Bu nedenle çevre katliamı suçtur.
“BAROLAR VE ODALAR BU NEDENLE VAR”
Gerek kentimizde, gerekse ülkemizin dört bir yanında yağma ve talandan beslenenlerin rant uğruna hukuk kurallarını çiğneyerek, bilimi göz ardı ederek; doğal ve kültürel değerlerimizi, yaşam alanlarımızı yok etme, topraklarımızı verimsizleştirme çabalarına karşı Mersin Barosu olarak, Kent ve Çevre Komisyonu üyesi meslektaşlarımızla birlikte hukuki mücadelemizi sürdürüyoruz. Barolarımızla birlikte çevre için tutuğumuz adalet nöbetinde, çevre için adalet istedik, istemeye de devam edeceğiz. Ayrıca diyoruz ki, barolar ve odalar işte bu yüzden vardır ve bu haklarının elinden alınmaya çalışılması, yetkilerinin kısıtlanması sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımıza vurulacak bir darbe olacaktır” ifadesini kullandı.
“BAŞKA EVİMİZ YOK”
Gerek ülkeyi yönetenlerin, gerekse toplumun, çevre bilinci konusunda büyük yol kat etmesi gerektiğine vurgu yapan Yeşilboğaz, “Ülkemizde ve kentimizde, nükleer santral, biyokütle santrali, hidroelektrik santralleri, termik santraller, balık çiftlikleri, mermer ocakları yapımı sevdasında olanlar, doğamızı ve çevremizi katletmekten, insan ve hayvan sağlığını felakete sürüklemekten çok geç olmadan vazgeçmelidir. Karaduvar’da polipropilen tesisi projesinden vazgeçilmelidir. Ülkeye ve halka karşı sorumluluğu olan tüm meslek odası, kurum, dernek ve sivil toplum örgütlerini de çevreye yönelik işlenen suçlara karşı mücadelemize güç vermeye çağırıyoruz. Gelecek kuşakların, çevre duyarlılığını yaşam biçimi haline getirmelerini sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır. Bu dünya bizim evimiz. Başka evimiz yok. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü nefes alabileceğimiz bir dünyada kutlamayı temenni ediyorum” diye konuştu. (Haber Merkezi)