Türk töresinde kadınla erkeğin eşit olduğunu, sonraki dönemlerde Emevi- Abbasi kültürünün din adı altında Türk toplum yaşamına etki ettiğini, bunun da kadının statüsünü gerilettiğini ifade eden Arıcı, Asya bozkırlarında ve Horasan'da yaşarken Türk kadınlarının ailede, devlet yönetiminde eşi ile eşit olduğunu, haklarını özgürce kullandığını, hakanların devleti hatun adını alan eşleriyle birlikte yönettiklerini, tarihte devletin başına geçen kadın hakanların bulunduğunu örnekleriyle anlattı.

Türklerin Anadolu’ya gelişinden bir süre sonra, özellikle halifeliğin Osmanlı'ya geçişinden sonra kadının eve kapatıldığını, statüsünü tamamen kaybettiğini ifade eden Yıldız, “Bu durum Cumhuriyet ve Atatürk devrimleri dönemine kadar sürdü. Kadınlar Medeni Kanunla Türk töresindeki eşit değerli konumuna kavuştu. Cumhuriyet ve devrimleri, kültür mirasımız olan kadın- erkek eşitliğini yeniden sağladı. Yaklaşık yüz yıl sonra, bilinen gerici çevreler Türk kadınlarının haklarına dil uzatmakta, onları elinden almak istemektedir. Bizler buna müsaade etmeyeceğiz kültür mirasımıza, çağdaş dünyanın değerlerine, haklarımızı sahip çıkmalıyız" dedi. (Haber Merkezi)