Ergün Parlat | Adsız yazı | Güney Gazetesi Mersin


Ergün Parlat

Tarih : 11.04.2025
E-Mail :

Adsız yazı


Sanatçılık; sevilen, özlenen, aranan ama ulaşılamayandan uzaklaşarak ona varmak, bu sonucu gönüllü olarak kabullenmek değil midir?

Bizler birer delikanlı iken, dünyanın başka türlü olabileceğini düşlüyor ve inanıyorduk. Şimdi de inanıyor ve diliyoruz, ama bu konuda o zamandaki kadar iyimser olamıyoruz ne yazık ki.

Zeki ve dürüst insanlarla arkadaşlık yapmanıza izin vermezler. Milyonlarca kez kırılmış bir kalple bu dünyayı terk edeceğiz. Ardımızdan, fotoğraflarımıza da bakan olmayacak.

Roman mı insanlardan kopya çeker, insan mı romanlardan? Bindiğimiz her trenin bizi daha güzel, daha mutlu, daha aydınlık, hoş sürprizlerle dolu kentlere götüreceğini inanırız.

Uzaklaşan bir gemiden, gittikçe küçülerek gözden silinen bir kıyıyı izlemek… Yaşam bulanık bir suydu da, onun için mi görüp ulaşamadık dileklerimize? Yoksa gözlerimiz mi bozuktu ta başından beri? Önümüzde aşmak zorunda olduğumuz köprüsüz ırmaklar, yürümek zorunda olduğumuz patikalar, yitmeden çıkışına ulaşmak zorunda olduğumuz labirentler var.

Montaigne’in anlatımına göre, Eski Mısır’da, insanların ölümü unutmamaları için, en eğlenceli bayramlar sırasında bile, şölenin ortasında getirilen bir mumya masadan masaya dolaştırılırmış. Öyle sanıyorum ki, bir gün mutlaka hepimiz bize sunulan anlamların anlamsızlığını anlayacağız.

Kimi zaman yolun sonunda karşılaşacağımız durumlardan çok, yol boyunca yaşayabileceğimiz olasılıklar ürkütür bizi. Biz dursak da yaşam ilerleyecektir.  

Her şeye karşın, her koşulda kazanmayı mı istiyorsunuz? Evet kazanmak önemli, ama ya etik değerler, duygudaşlık, meslek terbiyesi, kişilik sahibi olmak.

Sonra, senin olan şeyler ne kadar senin? Ne kadarı senin? Biliyor musun? Savaşlar, küresel iklim değişikliği, kötü hava koşulları milyonlarca insanı aç bırakıyor. Sahne ve dekor sürekli değişirse, oyuncular nerede duracaklarını, nereye doğru devineceklerini şaşırmazlar mı?

Hele bir toplumun “normal” kabul ettiği kalıpların dışına çıkmayagörün. Görün bakalım o zaman başınıza neler geliyor. Balıkları yaşatan deniz suyu insanı öldürüyor.

Şaşılası bu dünyada ve yaşamda ne insanlara gülümsemek, kimlerin karşısında susmak zorunda kalıyoruz, görüyorsunuz değil mi?

 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 


 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

guneygazetesi.com © Copyright 2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA