Gelişmeler, İBB’ye yapılan seri operasyonlar, CHP’nin köşeye sıkıştırılmak istenmesi konusu sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda Dünyanın da gündemi. Operasyonlar, sıkıştırmalar sürdürülebilir bir durum mu?

Elbette ki değil, ancak sürdürülmek isteniyor. Türkiye, ciddi bir sarmalın içinde. Bu sarmalın içinden çıkılabilir mi? Onun için de mümkündür diyorum. İstendiği kadar kutuplaşma yaratılsın, toplum inatla kutuplaşmanın tarafı olmamak için bir direniş gösteriyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan süreç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Saraçhane ve sonrasındaki performansının yurt geneline yayılması ve kabul görmesine tanıklık ettik.

CHP, bu süreçte kendi içinde iki lider yarattı. Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in ortaya koyduğu performans Türkiye'nin alternatifsiz olmadığına işaret ediyor. Yurt genelinde bunun kabul görmesi, CHP’nin toplumsal sorumluluğunu artırdı, iktidarın değişimini gündemleştirdi. CHP, artık iktidar adayı bir parti konumunda. Bunun önüne geçmenin mümkün olmadığı gerçeği kendini dayatıyor.

*

Şimdi gelelim Özgür Özel’in deyimiyle adı konulmayan sürece. Şimdilik iyi ilerliyor, kararlar verilmiş, gerekli görüşmeler yapılmış, sadece zamanla bir yarış yapılıyor. Bazı detaylar nedeniyle bir miktar uzatmalara tanıklık etsek de, Türkiye’nin kendi Kürt meselesini mutlaka demokratik çözümle sonuca ulaştırma gibi bir süreci yaşıyoruz. Bu çözümü, Ortadoğu’nun dizayn meselesinden ayrı düşünemeyiz. Özellikle de Suriye ve Irak’taki Kürtlerin statüsüne tanınan şanstan kaynaklı gelişmeler, Türkiye'nin Kürt meselesini masada tutarak çözüme kavuşturması için bir zemin yaratmıştır.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gelişmelerle ilgili söyledikleri bu süreçle bağlantılı olarak çok önemli.

Özel, şöyle demiş; "Adının konulmadığı süreçte gelinen noktada yapılacak ilk düzenlemenin kayyum düzenlemesi olduğu bilgisi bizde var. DEM’li belediyelerin kayyumları iade edilirken İBB’nin terör soruşturması düşecek. Şişli ve Esenyurt CHP’ye iade edilecek.”

Bu belirleme son derece önemli. Zaten böyle de olmalı. Türkiye'nin Demokrasi ile daha fazla tanışmasının yanı sıra Demokratik değerlerin kalıcı olması için atılacak her adım son derece önemli. Şu an yaşadığımız, tanıklık ettiğimiz kaotik ortama rağmen, gelecekle ilgili ‘iyi şeyler olacak’ diyebiliriz.

Son söz; CHP artık Türkiye’nin iktidara aday en önemli aktörü.