Gündem çok yoğun. Bahis, şike, Kürt meselesi, Suriye, SDG, İmralı, Meclis komisyonu ve görüşme tutanakları gibi konularda yoğun tartışma süreci yaşıyoruz.

Görünürde bunları tartışıyoruz ancak, perde arkasında nelerin olduğunu bilmiyoruz. Sorunlarımızı tekleştiriyor öyle tartışıyoruz. Bu şekilde tartışmaya devam ettikçe sonuç alma ihtimalinden uzaklaşıyoruz.

Sonuç almak için Avrupa Birliği Müzakerelerini güncellemek en kestirme olandır. Ortadoğu mantığı ile yapılan müzakerelerin akşamdan sabaha ‘sabun köpüğü’ politikalarının kurbanı olduğu konusunda tecrübeler sabittir.

Türkler ve Kürtler için, coğrafyada huzurlu bir şekilde birlikte yaşam arzusunda olanların adresi AB’dir.

Zaten, buluşulacak son nokta Avrupa Birliği olacak.
Er ya da geç.
Daha fazla zaman harcayarak, kaybedilecek zaman diliminde bireylerin, toplumun umutlarına ‘ket’ vuran nesil damgası yemeyelim…
Derim.
Sonrasındaki sorumluluk hepimizindir.
Sonuçlu ya da sonuçsuz!
&
Peki ya asgari ücret?
Açlık sınırı 29 bin lira, düşünülen asgari ücret rakamı ise 26 bin lira. Beklenti ise 30 bin lira. Ciddi bir makas var beklenti ile düşünülen rakam arasında.

CHP’nin talebi ise 39 bin lira.
Olur mu?
Öyle bir ihtimal görünmüyor.
Çoklu gündem maddelerini tartışmaya devam edeceğiz.

Bu meseleleri tartışarak çözmek gibi bir sürece hakim değiliz. Sorunlarımızın tamamının çözümü için odak nokta demokrasi ile taçlandırılmış bir Türkiye ve yönetim biçimidir. Böyle bir fırsat var, gecikmemek lazım.