Hülya Aslan | Bozkırın çiçekleri açtı 17 nisanda | Güney Gazetesi Mersin
Hülya Aslan

Bozkırın çiçekleri açtı 17 nisanda


17 Nisan Memleketimizin bozkırlarının rengârenk çiçeklerle donatıldığı eğitim devrimi baharının müjdecisi olan gündür. 81 yıl önce aydınlanma ışığının yakılıp dalga dalga tüm yurdu sardığı ,yüzlerce yıl ezilen sömürülen köylünün, kendi toprağında ırgat olduğu yaşamdan, eleştiren/ sorgulayan, sentez yapabilen bireye dönüştüğünün adıdır.

İnsanın insanı sömürmediği derslerinin okutulduğu yanında bu yaşamların öğretildiği ve uygulanmasına geçildiği bir güzel sayfadır 17 Nisan 1940.

Bozkırlarda ki çiçeklerin en güzel türünün, “Köy Enstitülerinin”, renklere büründüğü gündür 17 Nisan. 

Bazılarına göre bugün için nostalji olarak bakılıp görünse de Köy Enstitüleri ,anlamak ve görmek isteyenler için bugünün gelişmiş eğitim sistemleri içerisinde kokusunu rengini ve uygulanış şekli ile benzerliğini gördüğümüz eğitim sistemimizin devriminin adı olmuştur.

Dünyada pandemiden dolayı halkların sağlığının hiçe sayıldığı bu yüzyılda, Köy Enstitüleri Anadolu’da sıtma ve verem hastalığı gibi hastalıklar  yaygın ölümlere yol açıyorken önüne geçmenin uygulayıcısı ve öğreticisi olmuştur

Her gün kadınların katledildiği çocukların taciz ve tecavüze uğradığı bugünün Türkiye’sinde kız çocukların eğitiminde pozitif ayrımcılık uygulayıp hakların en önemlisi olan eğitim hakkını ve çalışma hakkını kazanmasını sağlayarak güçlü kadınlar yetiştirmiş eğitim kuramı ve uygulama yuvası olmuştur Köy Enstitüleri

Bugün sanat ve spordan çokça uzaklaştırılmış ,yarın kaygısı hastalık boyutuna ulaşmış gençlerin, gelecek güvencesi olamayan eğitim sisteminde, güçlü ve idealist öğretim kadrosu ile yarın korkusu ve kaygısı taşımayan ve gençlerini sanatın her dalında yetiştiren sanat evleri olmuştu Köy Enstitüleri

Ramazan ayına girme ile her kanalda saatlerce “Ramazan sohbetleri” nin sürdüğü şu günlerde bu programlarda konuşan güya alimlere sorulan “öpüşürsem orucum bozulur mu”?  “banyo yaparsam… ya da kocamla sahurdan sonra aynı yatakta yatarsam orucum bozulur günah işler miyim”? gibi  nasıl yani dediğiniz ve  her yaştan insanımızın sorduğu fakat kutsal saydığı kitabını bile okumaktan uzaklaştığı günümüzde,  

Akıl ve bilim yuvaları olmuş Köy Enstitülerinde yılda en az 25 kitap okuyan gençlerin yetiştiği eğitim yuvaları olmuştu..

Cumhuriyet devrimlerinin tümden yok sayıldığı, ortadan kaldırıldığı ve  ülkenin her açıdan yok oluşa sürüklendiği bugünün hiçbir şey yapamayan eğitim sisteminde…

Dün Köy Enstitüleri önce Cumhuriyet devrimlerini anlamış ve uygulamış sonra da Vatanı Cennete çevirmenin 21 ismi olan GERÇEK EĞİTİMCİLERİN YETİŞTİRİLDİĞİ ve GERÇEK EĞİTİMİN UYGULANDIĞI YUVALARIN ta kendisi olmuşlardır

 



ARŞİV YAZILAR