Naci Sapan | Nereye gidiyoruz? | Güney Gazetesi Mersin
Naci Sapan

Nereye gidiyoruz?


En çok sorulan sorulardan biri, hatta en birinci soru;

‘Nereye gidiyoruz?’

Yurttaş sorusu.

Eskiden bu kadar keskin, net sorulmazdı ülkenin gidişatı.

Hatta en zor zamanlarda, en çatışmalı zeminlerde dahi bu kadar keskin değildi bu soru.

‘Nereye gidiyoruz?’

Çok, ama çok umutsuz bir soru.

Geleceğinden endişe duyan, nasıl olacağını bilmeyen yurttaşlar topluluğunun yönetenlere karşı güvensizliğinin en net ifadesi aynı zamanda, nereye gidiyoruz sorusu!

 

Tek başına iktidarın 20 yılda bizi, ülkeyi sürüklediği nokta bu.

Nereye doğru gittiğimiz konusunda emin olamamak.

Toplumun büyük bölümüne bu endişe hâkim.

 

Bu soru, yani ‘nereye gidiyoruz’ sorusu, pahalılık, zam, geçim derdi, işsizlik, açlık gibi, zaten başımızda olan, her gün çekmek zorunda olduğumuz belalardan daha ağır bir bela. Diğerleriyle ölçülemez düzeyde bir görünmez bela!

 

Açlığın, susuzluğun, işsizliğin, zamların, geçim derdinin bir bilinirliği, alışkanlığı var hiç olmazsa. Aynı zamanda baş edilebilir meseleler olarak da değerlendirmek mümkün. Altından kalkılır.

 

Bir de bilinmezlikler vardır ki, ne olduğu bilinmediği için altından kalkılamaz olanlar.

İşte; ‘nereye gidiyoruz?’ Sorusu o bilinmezi ifade ediyor.

*

Buna karşılık siyaset kurumu, yani iktidar kurumu bütün varlığı ve bileşenleriyle birlikte umursamaz, vurdumduymaz. Hiçbir şey umurlarında değil.

Ya nereye doğru gidildiğini çok iyi biliyorlar, ya da tercih ettikleri bir yol var, ya da onlar da bizim gibi, yurttaşların genelinin merak edip sorduğu gibi, ‘Nereye gidiyoruz’ sorusunun cevabını bilmiyorlar, ‘hep birlikte yuvarlanıp gidiyoruz işte’ mantığı ile bakıyorlar meseleye.

 

İyi de bu öyle, millet bahçelerinde eğlencesine yuvarlanmaya benzemez ki!

İpin ucu kaçınca nereye kadar yuvarlanacağımızı maazallah hiç birimiz hesaplayamayız.

*

Bu saatten sonra Kavala ya da Demirtaş serbest bırakılsa da durum sakinleşir mi, piyasalar rahatlar mı, zamlar geri döner mi, döviz istikrarı yakalar mı?

Bunların hiç biri olmayacağı için, bir süre daha yurttaş, ‘Nereye gidiyoruz?’ sorusunu sormaya devam edecek.

 

Asıl mesele kaybedilen güven.

İçeride ve dışarıda güven kaybolduğu için, yatırım ve para piyasası da güvensizliğe kurban olmuş vaziyette.

Ülkenin güveninden söz ediyorum elbette.

O nedenle iktidar değişikliği şart.

Ülkenin güven tazelemesi gerekiyor.

Hem yurttaşına karşı hem de komşularına ve dünya'ya karşı. 

 



ARŞİV YAZILAR