4 Aralık-Mersin-İktidar için milad
Bir Anadolu mitingiyle CHP’nin iktidarına nasıl bir zemin hazırlayacağına tanıklık edeceğiz. 4 Aralık, Türkiye için bir milad olarak kabul görecek. Mersin mitingi ülkede ve yurt dışında tahminim o ki günlerce konuşulacak, iktidara gelindiğinde de ‘İşte o gün’ denilecek.
Yani 4 Aralık Mersin mitingine atıfta bulunulacak.
Ankara-İstanbul uzun yürüyüşü demokrasi yürüyüşü olarak tarihe yazıldı. Ardından Çanakkale deki demokrasi kurultayıyla iktidar yürüyüşüne nasıl zemin hazırlandıysa, gelinen süreç, bu sabırlı uzun yol yürüyüşü CHP nezdinde halkın iktidarını giderek yakınlaştırdı.
Yerel iktidarın halkın iktidarına dönüşmesi sürecini de elbette ki bu süreçten ayrı tutmuyoruz. Doğru başkan adayları, ilkeli ve saygılı ittifaklar, dostlarla uzun yol yürüyüşü hamlesi, ideolojkik kaygılardan azade, yurttaşın geleceğinin kaygısıyla verilmiş kararlar doğru bir menzile işaret ediyor.
Açlığa mahkum edilmiş bir halkın, halkların sesi olmak, onlar adına konuşmak, onların hakkını savunmak, halkı ezenlere, ezmeye teşebbüs edenlere karşı durmak, elbette ki, ‘Ben sosyal demokratım’ diyen bir partinin görevidir.
Hele ki, ‘Bu zulme son vereceğim’ deyip yola çıkmış ise o parti, yani Cumhuriyet Halk Partisi, zulmedenler karşısında santim geri adım atmamalı, üstüne üstüne gitmeli. Nazımın dediği gibi, ‘Yürü üstüne üstüne’.
Çünkü halkın, sosyal demokratların, sosyalistlerin arkalarında bıraktıkları utanılacak bir durum söz konusu değil. Alınacak her mesafe, kazanılacak her mevzi, beyaz sayfalara yeni beyaz sayfalar eklemek içindir.
Cumhuriyet Halk Partisi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile halk adına yeni temiz sayfalar açmaya başladı, genel bir kabul görüyor. Türkiye’nin bütün coğrafyalarında iktidar tarafından uyutulduklarının farkına varan yurttaşlar, geleceği kurtarma umudu ile CHP ile diğer muhalefet partileriyle mücadele yöntemi belirlemeye çalışıyor.
Bu yöntemler, Mersin’de yapılacak büyük miting gibi, takip eden günlerde başka bölgelerde yapılacak ‘Bölgesel miting’ lerle hayata geçtiğinde, iktidarın kolu-kanadı daha da kırılacak, gidişi hızlanacaktır.
4 Aralık Mersin, fitilin ateşlendiği an olacak.
Sonrası bence kolay artık.
Mersindeki kalabalığı gördükten sonra iktidarın artık ‘maval’ okuma şansının kalmadığını da göreceğiz.
Şahıslar, ya da ideolojiler, veya grupların teslim alması bir şey ifade etmiyor, asıl mesele demokrasinin ‘teslim’ almasıdır. Demokrasinin teslim alışı naiftir, insanidir, sevecendir, şefkattir, gelecektir.
Demokrasi teslim aldığında bütün kötülükler elbette ki son bulacaktır.
4 Aralık’ta Mersin’e merhaba.