Sertleşme ve restleşme. Provokasyona dikkat..!
Ne yazarsak yazalım fark eden bir şey yok.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi aynı tas aynı hamam, diyeceğim, ama öyle değil.
Tiyatro, dedik anlamadılar.
Kabak tadı verdi, diye yazdık kabağı seviyor olacaklar ki değişen bir şey yok.
Birbirinize saygı-sevgi gösterin, önerisi getirdik vız gelip tırıs gitti.
Bırakın kavgayı, Mersin için el ele verin, uyarısı yaptık oralı bile olmadılar.
Belli ki birçoğu Mersin için değil, kendi bekası için oraya seçilmiş!
Tüm bunlar yetmiyor gibi Meclis her geçen gün sertleşiyor!
Diyalog yerine sertleşmek acizlik gösterisidir!
Konuşmasını bilmeyen, savunacak bir şeyi kalmayanlar kendilerini haklı çıkarmak için bağırır, çağırır ortalığı yaygaraya verir.
Ki, bizim siyasetçilerde bu hastalık nüksetmiştir!
Ve de bulaşıcıdır!
Çünkü, çok bağıran hep kendini haklı sanır.
Yurdum insanı da bu tipleri bol bol alkışlayarak gaz verir.
Gazı alan siyasetçi de coştukça coşar!
Bir de davul-zurna getirseler hem bağırır, hem oynar!
Büyükşehir meclis toplantılarında durum gittikçe vahimleşiyor!
Eskiden biraz bağırır çağırır sonunda gülüşürler iş tatlıya bağlanırdı.
Son meclis toplantısında durum tam tersi oldu.
Meclisteki sertleşme restleşmeye döndü.
İnceldiği yerden kopsun, dercesine.
Restleşme tehlikelidir!
Poker oynayanlar iyi bilir.
Elin iyiyse resti çeker masayı toplarsın.
Karşındakinin daha iyiyse donuna kadar kaybedersin!
Allah kimseyi o duruma düşürmesin!
Mecliste de masanın bir tarafında Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, diğer tarafında Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak.
Kimin eli iyi, derseniz bilemem.
Bildiğim tek şey; restleşmenin kimseye yararı olmayacağıdır!
Hele hele bunu sürdürmek aklı-selim işi değildir.
Seçer, Gültak’a, “ Buranın horozu sen misin?” demiş.
İddialara göre, toplantı sonrası Gültak , dışarda Seçer’e saydırmış!
Küfür acizlik ifadesidir.
Tahrik eder!
Haklı olsan bile haksız duruma düşersin.
Gültak’ın böyle bir hataya düşeceğini sanmıyorum.
İnanmak da istemiyorum.
Düştüyse de ayıp etmiş!
Ve de yanlış yapmıştır.
Bu bağlamda provokasyona dikkat..!
Kurt puslu havayı severmiş!
Son günlerde de hava oldukça puslu mu puslu.
Koca koca belediye başkanlarına akıl vermek bana düşmez!
Ki, Seçer tüm Mersin’in, Gültak da Akdeniz’in şehr-i eminidir.
Ancak çevrelerinde “kraldan çok kralcılar” çoktur.
Bunlar tehlikelidir/tehlikedir!
Olay sonrası iddialar havada uçuşuyor.
Bir belediye çalışanı Gültak’ın üzerine yürümüş.
Birileri de silah göstermiş!
Mışlı mişli iddiaları sevmem.
Gerçekten silah gösterme olayı varsa bu vahimdir!
Mersin’in kavgaya değil, barışa, kardeşliğe ve huzura ihtiyacı vardır.
Herkes söylediğine ve hareketine dikkat etmek zorundadır.
Tabi ki en başta da bu kenti yönetenler!
Başlar nereye giderse ayaklar/çakallar da oraya gider.
Aman ha dikkat!
Sözün ÖZÜ;
Türkiye’de son günlerde tansiyon oldukça yüksek.
Ekonomik çöküş nedeniyle Bay Başkan ve ekibi sıkıntılı.
Yolun sonu görünüyor!
Değişik senaryolar devreye konabilir.
Türkiye geçmişte bunun sıkıntısını yaşamıştır.
Böyle zamanlarda provokatörlere gün doğar!
Çünkü, onlar karmaşadan beslenir!
Geçim derdi toplumun büyük bölümünü germiştir.
Derdini anlatacak/anlayacak kimse de kalmamıştır.
Umut muhalefettedir!
CHP, “hemen seçim-erken seçim” diyerek atağa kalkmıştır.
İlk miting yarın Mersin’ de yapılacaktır.
Valilik mutlak gerekli önlemleri alacaktır.
CHP’de yarın uyanık olmalı ve gereğini yapmalıdır.
Meslek yaşamımda özellikle 1 Mayıs mitinglerinde yaşanan provokasyonların canlı tanığıyım!
Ne yazık ki o yıllarda güvenlik güçlerini bile kirli oyunlarına alet ettiler.
Provokasyona dikkat!
İtidal itidal itidal!
Lütfen ılımlı, soğukkanlı ve ölçülü olalım!