Sait Dervişoğlu | “MİLLİYETÇİLİK VE ATATÜRKÇÜLÜK” | Güney Gazetesi Mersin
Sait Dervişoğlu

“MİLLİYETÇİLİK VE ATATÜRKÇÜLÜK”


TDK milliyetçilik için şöyle diyor; “Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, ulusalcılık, nasyonalizm.”

Milliyetçilik, Atatürkçülüğün en önemli ilkelerinden biri.

Milli Mücadele’nin doğuşunda ve başarıya ulaşmasında belki de en önemli rolü oynayan ilke.

Irkçılığı reddeden Atatürk milliyetçiliği; bütünleştirici, birleştirici, vatan yüzeyinde milli birliği sağlayıcı bir milliyetçilik. 

Ulu Önderimizin söylemiş olduğu şu cümle Atatürkçülüğün milliyetçilik anlayışının hiçbir zaman bencil bir milliyetçilik değil, aksine insani bir ülkü oluşunun bence en önemli kanıtı; "Biz kimsenin düşmanı değiliz, yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız." 

Cumhuriyet sonrası dönemde milliyetçilik hem güncel siyasi tartışmalarda, hem de daha derindeki siyasal süreçlerin oluşmasında en etkili eğilim.

En soldan en sağa kadar bütün siyasi akımların içinde, farklı tonlarda ve dozlarda bir milliyetçilik mayası yahut en azından etki gücü var. Neredeyse bütün siyasi yapıların içinde temsil edilen milliyetçilik, Türkiye'nin pek çok meselesinde, kolay açıklamalar ve tepkiler için sık başvurulan ve çoğunlukla başarıyla işleyen şablonları da sağlıyor. Milliyetçilik, Türkiye'nin kolektif bilinçaltına işlemiş bazı şartlı reflekslerle güncel sorunlara ilişkin tepkileri harekete geçiriyor, yönlendiriyor. Bu bağlamda milliyetçiliğin siyasi belirleyiciliği en yüksek eğilim olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Milliyetçilik, toplumsal reaksiyonları hızlandırıyor ve yaygınlık kazandırıyor, kimlikler etrafında hızlı toplanmalar, güç konsolidasyonu ve eylem motivasyonları yaratabiliyor. Milliyetçiliğin sembolleri basit sloganlar ama en önemlisi eleştirilmezlik zırhı; onu en kolay siyasi kimlik ve en risksiz politik pozisyon haline getiriveriyor. 

Yeterince milliyetçi olmadığı için hemen herkes eleştirilirken, milliyetçilik bir eleştiri konusu yapılamıyor ve bütün ülkenin paylaştığı ortak ve dokunulmaz bir siyasi eğilim gibi muamele görüyor. 

21. yüzyıl Türkiye’sinde hemen herkesin ayakta kalmak için bir zümreye aidiyet hissi taşıdığı şu günlerde izleyeceğimiz en doğru yol Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gösterdiği yol ve çizgimiz onun çizdiği milliyetçilik çizgisi olmalı. Çünkü ne milliyetçilik ne de Atatürkçülük kimsenin tekelinde değil, olamaz!



ARŞİV YAZILAR