Bahar
Mersin’de yaz dışında bütün mevsimler ılımlı geçse de, mevsimler varlığını belli eder yine de. Çocukluğumun baharları hep benim aklımda güzel hatıralar olarak canlanır. İlk baharın renklerini, tenimde hissini ve kokusunu çok net bilirim. Bizim yaşadığımız yerde, bu mevsimde çam ağaçlarından turuncumsu sarı bir toz yağar. Yerlerde bu renk görünür hep. Bu tozla beraber kıskaçlı böcekler ortaya çıkar. Narenciye ağaçları, bademler ve birçok başka ağaç çiçek açar. Çiçekten çiçeğe konan arıların sesi ağaçlara daha metreler varken bile kulağınıza gelir. Orada olmasam da bu duyuların hepsi aklımda. Başka baharlarda o çocukluğumun baharları canlanıyor. Evi düşünüyorum, sevdiklerimi, geçen seneleri.
İlkbahar herkesin canlandığı, heyecanlandığı, umutlandığı bir zamandır. Uzun süredir görmediğimiz renkler, duyamadığımız sesler tekrar hayatımıza döner. Meyveler, sebzeler güneş altında büyür ve lezzetlenir. Güneş tekrar kemiklerimizi ısıtır, cildimize canlılık verir.
Gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır diye bir söyleyiş vardır, İngilizce’de çok kullanılır. Millet olarak, uzun zamandır karanlık bulutlar var üzerimizde. Bunca acıdan, kayıptan sonra, baharın yavaş yavaş kendini gösterdiğini görmek insanı şaşırtıyor. Bir anda üşümemek insanın kafasını karıştırıyor. Sanki hep kış kalacakmış gibi hissettiğim noktada, bahar yüzünü gösteriyor.
Bu baharın farklı bir tonu var. Bu baharın çiçekleri kaybolan hayatlara ithaf, bu baharın kuşları onların şarkılarını söylüyor. İnsanın hem en acı, hem en etkileyici özelliklerinden birisi alışma gücü. O kadar yatkınız ki alışmaya, yas tutan birisi için korkutucu bir histir, kayıplarına alışmak. Alışmak diye adlandırdığımız şey unutmak değil asla. Daha çok anlamak gibi görüyorum ben bunu. Bulunduğumuz gerçeği tam anlamıyla kavramak. Kavrayıp da sonunda bu gerçekliğe göre hareket etmeye hazır olmak.
Bu baharın farklı bir tonu var. Gerçekten birşeyler değişmeye hazırmış gibi. Hepimiz daha iyi kavramışız gibi. Hep beraber bahardan ders alıp, artık harıl harıl enerjiyle, hayat sevgisiyle hareket etmeye hazırmışız gibi.