Cemil  Çağırtekin | SEÇEN VE SEÇİLEN | Güney Gazetesi Mersin
Cemil  Çağırtekin

SEÇEN VE SEÇİLEN


Seçim programı, depremin üzerini örtmeye çalışırken, mağdurların kalplerindeki yarayı örtmeye yetmedi.  Uçuşan çadırlar, yağmurlar, tozlar, tuzakta yatan hastalıklar. Ne de umutsuz bekleyişler, görünürde siyasetçileri pek ilgilendirmiyor. "Ölen, ölür. Kalan sağlar bizimdir" misali, iktidar ve muhalefet partileri, kendi bencilliklerini sahte demeçlerle sergiliyorlar.

Katiller, hırsızlar, anarşistler, hainler her partinin koridorunda rahatça gezmeye başladılar. "Gel vatandaş, gel, yeter ki benim partime gel."  Seçilecek olanlar da seçenleri, yapmaya güçleri varmış gibi kandırıyorlar. Parti başkanları, seçmenin önüne koydukları, adayları emin olun! Bazen kendileri de tanımıyorlar.  Yani seçmenler; parti liderlerinin gösterdikleri adayları zoraki seçecekler.  Önlerine konulan yemeği, yemek zorunda kalan mahkumlar gibi.

Muhtelif Partilerin içinde bulunan hainler, hırsızlar, suçları anlaşılmasın diye parti başkanlarından daha fazla çalışıyorlar.  Tüm partiler, vatanı, milleti kurtaracaklarmış gibi demeçler veriyorlar.  Planı, projesi olan var mı? Yok. Kısacası biz yine çarşıdan karpuz alacağız, eve gelince kabak yiyeceğiz.

Tarım işletmeciliğini yürüten, Yahudi şirketlerinin, ülkemizde genetiği ile oynanmamış ne sebze ne meyve bırakmadılar, seyirci mi kalıyoruz? Evet.  Marketlerde ne olduğu belirsiz, zararlı gıdaların satılmasına seyirci mi kalıyoruz? Evet. Bilim adamları diyor ki; Türk insanın yüzde 15'i, bu yiyecekler yüzünden kısır kaldı. Soyumuzu tüketiyorlar. Seyirci miyiz? Evet. Yine çürük bina dikeceğiz; yine yazgı diyeceğiz.  Ehliyetsiz insanların elinde, hak ve adaletin sağlanması, ülkenin kalkınması mümkün mü? Hayır. 

İyi, dürüst siyasetçilerimiz, devlet yetkililerimiz elbet te var, onları tenzih ederiz, ayrıca saygı duyarız. Sırtlarında bencillik çuvalını taşımaktan beli bükülenler, hala yüklerine günah eklemeye devam ediyor. Allah, kitap edebiyatı yapanlar, dini ticaret şirketleri haline getiren din baronları, devleti soyan bazı resmi yetkililer, kim gelirse gelsin; her dönemde paçalarını kurtarıyorlar. Ey siyasetçiler: Üretim, eşit paylaşım, hakça düzen bunun gibi yüzlerce konuyu ilgilendiren planınız, programlarınız, projeleriniz var mı? Maalesef yok.  Bu komedinin adına seçim diyoruz. 

Hala yardım eli bekleyen, sorunları çözülemeyen nice depremzedeler, işsizler, çaresizler ümitlerinin son baharını yaşıyorlar.  "Gel vatandaş gel, bizim parti daha iyidir." Maalesef! Çakallar, kanuni yetki ile aslanları kovalamaya devam ediyor. Kendinize gelin beyler, hanımlar; bu dünya sınav yurdudur. Günah toplama yeri değil! Günah atma yeridir.  Merhametiniz varsa toprağa iyilik ekerseniz iyilik biçersiniz...



ARŞİV YAZILAR