Bir oh çeksem karşı ki dağlar yıkılır!
Ekonomide epistemolojik bir kopuş deneyen malum eski bakan, görevi bir başka birine devrederken şöyle dedi:
“Allah kolaylık versin!”
*
Görevi devralan bakan da şöyle dedi:
“Rasyonel zemine dönme dışında şansımız kalmadı.”
*
Eski bakan biraz daha rahatladı:
“Oh be!”
*
Ankara’da, Hazine ve Maliye Bakanlığında bunlar olurken, Mersin’de, ucuzun da ucuzu bir üç harfli markete giren Ahmet Bey, peynir tezgahındaki fiyat etiketlerine bakıp şöyle dedi:
“Yuh be!”
*
Marketten biraz meyve biraz sebze alan Mukaddes Hanım 15’li yumurta kolisinin fiyatının 40 lira olduğunu öğrenince şöyle dedi:
“Ayıp be!”
*
Aynı dakikalarda bir tantuni yiyip bir ayran içen liseli oğlan, 75 lira hesap ödeyince şöyle dedi:
“Oha lan!
At mı yedik?”
*
Öyle ya, at mı yemişti de o kadar para vermişti oğlancık.
*
Marketlerde, manavlarda, lokantalarda yankılanan bu seslere sebep olanlardan biriydi ama bu seslerden haberdar değildi eski bakan.
O, Reis’in de onayını alarak, ekonomide epistemolojik bir kopuş denemişti, olmamıştı.
O deneme yanılma sürecinde Türkiye birkaç kat fakirleşmişti.
Türk lirasının değeri, alım gücü düştükçe düşmüştü.
Enflasyon füzelenmişti.
Fakir fukara enflasyonun altında ezilmişti.
Hayat pahalılığı işçinin, bilhassa emeklinin belini bükmüştü.
Herkesin yaşam standardı düşmüştü.
Herkesin ev sahibi olma hayali on sene, on beş sene ertelenmişti.
*
Ama eski bakan bunların hiçbirinden haberdar değildi.
Biraz gergindi gerçi.
Bir dizini uçağın koltuğuna koyup arkadaki yolculara laf yetiştirirken görmüştük onu.
“Ak Parti kazandı. Erdoğan kazandı. Hazmedin” diye kızıyordu insanlara.
Sonra o gerginliği attı.
Ekonomi gemisinin dümenine geçen yeni bakana şöyle bir baktı.
“Oh” dedi.
“Allah kolaylık versin…”
*
Türkiye tarihinin en pahalı oh çekmesi oldu bu.
Faturasını halkın ödediği bir oh oldu.
Beyefendiler epistemolojik bir kopuş deneyecek diye…
Hepimiz koptuk.
*
Belki de bu durumu en iyi anlatan şu cümle olurdu:
“Bir oh çeksem karşı ki dağlar yıkılır!”
*
Öyleydi.
Bir oh çekti.
O oh çekilene kadar geçen sürede koca bir ülkenin ekonomisi yıkıldı.
*
Şimdi yeni bakanda gözler.
Formül belli mi?
Eskisi, giderken söyledi işte:
“Allah kolaylık versin!”