Baha Sadık Akıner | Dünya Öykü Günü ve Sevgililer Günü’nüz Kutlu Olsun | Güney Gazetesi Mersin
Baha Sadık Akıner

Dünya Öykü Günü ve Sevgililer Günü’nüz Kutlu Olsun


Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona? Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana! Bir gününü sevgisiz geçirdinse yazık, en boş geçen günün o gündür, inan bana…

 

Sevgi; emektir, dirhem dirhem. Tebessüm ettirmektir; birden, aniden! Mutlu olmasını istemektir; yine,  yeniden. Vermektir hem, karşılık beklemeden...

 

Yazar Özcan Karabulut 2019 yılı Dünya Öykü Günü bildirisine şu cümleyle başlamış: Artık iyi olmak istiyoruz…

 

Ödüllü öykücü yazar Özcan Karabulut’u dinlemeye devam edelim: Yazılan öyküler Gogol’un paltosundan çıkmış olabileceği gibi, Sait Faik’in Haritada Bir Nokta’sından veya Sabahattin Ali’nin Sırça Köşk’ünden, ya da Füruzan’ın Parasız Yatılısı’ndan da çıkmış olabilir… Paltolara Cortazar gibi yazarlarınkini eklemek mümkün, hatta dahası da gerekir: Mağaraya ilk resmi çizenler, eskiler, çok eskiler beni bağışlasın; Calvino, Kundera, McEwan, Margosyan bana ulaştığına göre, bu yazarların öyküleri artık bana yabancı değildir. Demem o ki, öykümüzün serüvenini öykünün büyük serüveninden, insanın yalnızlığından, trajedisinden, dahası arayışlarından ve yaratma çabalarından soyutlayamayız…

 

14 Şubat Dünya Öykü Günü ve Sevgililer Günü’nüz kutlu olsun dostlar…

 

*****

 

Ne çok azalmalı insan, ne az çoğalmalı. İlla ki kararında! Kararında kafa tutmalı hayata. Kendimi anlatmak istiyorum. Hem bilir misiniz ki, dinlemek, ihtiyacı olanı. İhtiyacı olanı hissetmek…

 

Öyle bir coşku! Yeni bir alfabe arıyorum. Kendime özgü, kendim gibi kokan; dumanı üstünde tüten, iyisine kötüsüne bakmadan! Amma illa ki; iyiliklere, güzelliklere sevdalı... Aşk'a âşık... Sevgi kanatlı...

 

 “Bazen bir daha yazamayacağım duygusuna kapılıyorum…” Yazmasını sevenin, yazınca rahatlayanın, yazanın, yazarın her zaman duyduğu ama dile getiremediği bir kuşkudur bu…

 

Her defasında yeniden öğreniyor belki. Aşk yeni bir şey değil ki! Hüzün, mücadele ve ölüm yeni şeyler değil! İnsan da yeni değil, temalar da…

 

Her defasında farklı öykülerin izini sürmeli yazar…

 

Baştan sona, sondan başa doğru, en iyi düzen içinde en iyi kelimelerle, uzun bir cümle kurmalı. Ve ortak etmeli bizi öyküsüne…

 

Özcan Karabulut’u dinlemeye devam edelim: Varım, ben de varım! Bir de şu var: Ölümlüyüm ben… Anlatarak kayda geçirmek ve küçük de olsa bir iz bırakmak istiyorum. Anımsıyorum, anımsatmak istiyorum. Yalnızlık, cinsellik ve karamsarlık dâhil, insanı insan yapan hiçbir insani yanımı göz ardı etmiyorum…

 

*****

 

Dünya Öykü Günü ya bugün dostlar. Aynı zamanda “Sevgililer Günü” diyorlar. “Sevgililer” değil de “Sevgi Günü” koyduk adını biz sevgiyle dolu yürekler…

 

Hem bugün, yarın ne fark eder? "Sevginin anlamını bilenlerin ve karşılıklı birbirine ‘sevgi’ besleyenlerin günü kutlu olsun...

 

Kutlu olsun olmasına da; sevgiliye de her gün, günü be dostlar. Git al bir çiçek; ver yüreğince benliğine, yüreğine şöyle bir gül(ü)ver! Bir öpücük kondur; dudağına, tenine, yanağına, alnına şöyle güzelce bir sev(i)ver…

 

“İyi ki varsın hayatımda” de!

Alın size en büyük Sevgi Günü, Sevgililer Günü hediyesi işte...

 

“Lokum getirmişti ve kitap, ben ruhunu getirsin istemiştim oysa...” derken,

 

"...Ben kattım sana biraz, öyle sevdim seni... Çünkü sen de bensiz, o kadar güzel değilsin hani..." dediğinde,

 

"...Herkes fazlasıyla sevmiş, ben eksikleriyle de sevdim oysa..." derken de,

 

"...Bekle dedi, gitti. Ben beklemedim; O da gelmedi..." dediğinde de hep sevmiş yazar, şair, o ince ruhlu yazın insanı...

 

Ama güzel de gülermiş özneleri hani: Ben gülüşüne öldüm; O, ölüşüme güldü. Farklıydık işte!..

 

Çok sevmişler ince ruhlu yazın insanları yazarlar, şairler. Çoooook! Hep sevmişler. Hep yazmışlar hem de. Böyle bir sevmek:

 

"...Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; sen hem bir hastalık, hem de sağlık gibisin..."

 

Çok sevmişler ve hep yalnız hissetmişler kendilerini. Yazmışlar! Hem sevmiş, hem yalnızlığına sarılmış-yatmış şair: Ah sana bir sarılsam şimdi, kırılsa yalnızlığımın kelimeleri. Geleceksen, seveceksen, sarılacaksan, hep bugün; yarın yok ki!..

 

*****

 

"Nasılsın?" dedi. "Hayat gibiyim işte" dedim. Ne diyeyim? Kimi zaman parçalıdır bulutlar, içimde fırtınalar kopar, çekilirim bir köşeye, bulaştırmadan kimseye, yaşarım yalnızlığımla kendi hâlimde. Kimi zaman güneş açar içimde; kelebekler uçar, yansıtırım ışıklarını, güzelliklerini çevreme...

 

Dünya Öykü ve Sevgi Günü’nüz kutlu olsun dostlar; sevgi kanatlı, güzel yürekli insanlar; insanlarım… Dostluk ve paylaşımla, Sevgi’yle…

 



ARŞİV YAZILAR