Akdeniz’de yenen hurmalar!
31 Mart seçimleri bitti.
Üzerinden de 45 gün geçti.
Bitti bitmesine ama geçmiş dönemde yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar, doymazlıklar orta yere saçıldı.
Ne carsa her şey bir bir ortaya çıkıyor.
Çıkması gerek.
Hatta şart!
Kim ki tüyü bitmedik yetimin hakkını yemiş ve yiyorsa afişe edilsin.
Ki yeni seçilen başkanlara ders olsun.
Hiçbir şey gizli kalmasın!
NOKTA.
*
Geçen dönem Akdeniz Belediyesi’ni AKP’li Mustafa Gültak yönetti.
Aslında yönettiğini sandı.
Çünkü üçlü sacayağına kravatı kaptırmıştı!
Konuşmalarımızda “Abi” diye hitap ederdi.
Ağabeyi olarak çok uyardım ama ders çıkarmadı!
Gün geldi yandaş medyanın da goygoyuyla kendini Bay Başkan’ın vekili sandı.
Gün geldi Bakan!
Bakan fakat göremeyen!
Hem de yanı başındaki yolsuzlukları.
Öylesine bir göz boyamayla karşı karşıya kaldı ki an geldi, “Ben neymişim be abi!” diyerek kendi kendine gaz verdi.
Şişti de şişti!
Sonunda balon patladı.
Pislikler ortaya saçıldı!
Daha bu başlangıç!
NOKTA.
*
DEM Mersin Milletvekili Ali Bozan açıkladı.
Başkan ve yaveri belediye şirketlerinden maaşa bağlanmış.
Yani, “Ballı maaş.”
O günün koşullarına göre az uz bir para da değil.
“İhtiyacınız mı vardı?” diye sorsak bir işe yaramaz!
Geçmişte yandaşları yanıt veriyordu.
Şimdi kimsecikler konuşmaz.
Malı götürenler de yancılar da sus pus!
Ne de olsa koltuk gitti.
Halk diliyle, “Öküz öldü ortaklık bozuldu.”
Çeşme akarken başkanı cansiperane savunanlar, şimdilerde tanımazdan geliyor.
En başta da GASTECİ müsveddeleri!
Geçmiş dönemde olan bitenden haberleri yokmuş gibi, “vay be!” diye yazanlar bile var.
Sanki küçük dillerini yutacaklar.
Vah ki vah!
Allah’ım sen nelere kadirsin!
Dün “Yaşasın Kral” diye bağıranlar, bugün “Krala ölüm” diye haykırıyor.
Neyzen’in mısralarındaki gibi, insanoğlu bir tuhaftır…
Veya merhum Süleyman Demirel’in meşhur, “Dün dündür bugün bugün” sözleri geçerlidir.
Ya da ihanet insanın genlerinde vardır!
Belki de “Parayla saadet olmaz” sözleri daha geçerlidir!
NOKTA.
*
Sözün ÖZÜ;
Görünen o ki,
Geçen 5 yıllık dönemde “Akdeniz’de yenen hurmalar, birilerinin mabadını tırmalayacak!”
Yalnız Akdeniz’de mi?
Sırada Toroslar var.
Sonra sıra kime gelir bilemem!
Kim ki devleti soyarak tüyü bitmedik yetimin hakkını yedi ve göz yumduysa hepsinin burnundan fitil fitil gelsin.
Son SÖZ;
Yeni seçilen belediye başkanları Sayın Hoşyar Sarıyıldız ve Sayın Abdurrahman Yıldız’a çağrımdır:
“Hiçbir şey gizli kalmayacak demiştiniz, hiçbir şey gizli kalmasın.”
Nitekim Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, düzenlediği basın toplantısında hiçbir şeyin gizli kalmaması yönündeki adımları attı.
“Cambaza bak” siyasetiyle yönetilen belediyenin röntgenini çekti, içinin boşaltılmış olduğunu söyledi. Araştırdıkça belediyenin borçlarının arttığını, kamu mallarının peşkeş çekildiğini, haciz denizinde yüzdüklerini, oturduğu koltuğun bile hacizli olduğunu, hesap soracaklarını duyurdu.
Abdurrahman Yıldız’a kamu adına teşekkür borcumuzdur.
Akdeniz Belediye Başkanı Sayın Hoşyar Sarıyıldız’ın da aynı hassasiyeti göstereceğine inanıyor ve gereğini bekliyoruz.
*
Yazı biterken Ahmet Yüksel Şanlıer’in şiiri düştü aklıma.
“Düşenin dostu olmaz.
Yeter ki düşme.
Yeter ki düşme, seni ayaklar altına alan çok olur
Dönüp de hiç kimse bakmaz yüzüne,
Dost olsa gören,
O bile bir anda ortadan kaybolur.
Yeter ki düşme.
Düşersen ne hâlin sorulur ne de senin hatırın
Aklına gelir de eski dost sandıkların,
İşte o zaman bir anda bakmışsın
Sıkılıverir canın.
Yeter ki düşme.
Düşenin bu devirde olmaz dostu,
Etrafında,
Dost görmek mi istiyorsun mutlaka giymen gerek postu,
Postun yoksa dostun da olmaz,
Arama etrafında dostu.
Yeter ki düşme.
Kimse etrafında eskisi gibi dolaşmaz
Yolda görse giderken
Eskiden yerlere kadar eğilen yüzüne bile bakmaz.
Durup da hal hatırını sormaz.
Yeter ki düşme…”