Kuantum 51
Şarkıları önce bir şeyler hissetmek için dinlermişiz
Sonra da ne hissettiğimizi hatırlamak için yine dinlermişiz.
Bu anlamda çok isim var kalbime dokunan.
Her ne kadar yetmez ama evet’çi olsa da Sezen Aksu’nun yaşamımızdaki etkisini kim inkar edebilir ki!
Kimin ömründen Türkiye’de doğup büyüdüğü ise Sen Ağlama veya Firuze, Unut veya Geçer geçmemiştir bilmiyorum.
Nilüfer de öyle değil mi?
Anlatsam veya yazmaya yüreğim yetse kaç hikâye çıkar kim bilir?
Hele o ‘Sen Mühimsin’ albümü yok mu? Kayahan’ın şarkılarıyla zirveye tırmandığı, deri kostümleriyle endam ettiği yıllar….
Hani herkesin Haram Geceler’i bildiği benim ise ‘Her şey Bitecek Bir Gün’ şarkısına takıldığım albüm.
Her birine paragraf ayıracak olsam yazı bitmez.
Hangimizin hayatına
‘Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyar da insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle bir şey’ mısraları dokunmadı ki?
Sonra dünyaya bir şeyler oldu. Tebrik kartlarının devri kapandı. Jetonlu telefonlar yerini kartlara bırakmaya başladı. Tek kanallı televizyon dönemi tarihe gömüldü. En lüks araç Renault Flaş zannederken tanımadığımız bi dünya marka hayatımıza girdi.
Ve tabi sanatçılar da değişimden nasibini aldı.
Önce Aşkın Nur Yengi sağlam bir yer edindi gönlümüzde. Bilmiyorum şu yeryüzünde ‘Sevgiliye’ kadar başka güzel albüm yapılmış mıdır?
İşte Tarkan da ilkiyle değilse de ikinci albümüyle öyle güçlü girdi yaşamımıza.
Kıl oldum abi, Selam Ver, Kimdi gibi şarkılarla ekose pantolonuyla dans ederken 93 yazında İzmir Fuar’da izlemiştim ilk kez. Sonraki yıldız dönemlerindeki gibi devasa olmayan hatta minimal bir sahneydi. ‘Hoş çocuk ama boyu kısa’ demişti arkadaşım. ‘Ama sesi çok güzel’ diye karşılık vermiştim.
İşte o çocuk Kış Güneşi, İnci Tanem, İkimizin Yerine, Dön Bebeğim, Gülümse Kaderine ile gönlümüzün telini titretti belki ancak asıl yerini çevreye duyarlılığıyla edindi.
Kariyerinin zirvesindeyken linçleri göze alarak sanatçı duyarlılığını her fırsatta ortaya koymaktan imtina etmedi.
Benzerleri gibi köşeye sinip ortaya karışık davranmadı veya saraylarda ezan okumadı.
Sadece Kaz Dağlarında siyanürle altın aradıklarında beşli çetelere kafa tutmakla kalmadı kadına şiddet haberleri sıklaştıkça kaygısını ve tepkisini göstermekten çekinmedi.
Bir tek gün evini, arabasını, yatını katını, yediğini içtiğini paylaşmadı. Hep işi ve güzel doğa manzaraları eşliğinde ‘geççek geççek elbet bu da geççek; gör bak umudun gününü gün etçek’ dedi de birazı geçmedi mi gerçekten?
Çocuklara, hayvanlara, ağaca sahip çıktı. İzmir’de kimsenin bilmediği sayısız çocuk ve kadın barınma evi yaptırdı. İsminin geçmesini istemedi. İzmirliler de böylesi bi sanatçıya gereken karşılığı vererek 2022’deki Tarkan konserine 5 milyon gibi rekor katılım göstererek dünyanın en kalabalık beşinci organizasyonu olmasını sağladı.
Sahi ne güzeldi???
Ancak televizyondan canlı izleyebilmiştim. Orda olmayı nasıl da istemiştim! Güzelim Kordon ışıl ışıl, bayraklar asılı balkonlar pırıl pırıl yanıyordu.
Bu aşamadan sonra linçler yoğunlaşınca kabuğuna çekildi. İyi de yaptı. Çünkü daha sağlam back round yakaladı müziğinde. Ozan Çolakoğlu ile çalışmaya devam etti.
Zamanın ruhuna ait sözler kullandı hep. Şarkı sözlerinde deyim veya atasözü kullanmaktan hiç vazgeçmedi zira iyi de yaptı.
Açıkçası üç yıldır Mahmut Orhan alt yapılı ‘Nedir bu kavgan kendinle be belalım’ diyen Her Şey Fani şarkısını bilmem kaçıncı kez kankamla yine dinleyeceğiz yaz boyu orası muhakkak.
Ancak Kuantum 51 başka bir albüm olmuş. İçinde çok lezzet var. Katman katman. Tarkan ezgileri olmazsa olmaz zaten. Benim gibi sanat müziği sevenlerin ‘Darma duman’ dinleyerek hafif dumanlanması şart..!!!
Şiddetle tavsiye edilir.
Salına salına etrafı toplarken evde oyalanmayı benim gibi sevenler için Müteşekkir harika bir şarkı.
‘Ben kendimi nerelere koysam
Şimdi nerelere gitsem olmuyor’
derken ritim tutmamak imkansız.
Oynamak, eğlenmek, düğünlerde, partilerde döktürmek için ise Şerbetli ve Enseyi Karartma önemle önerilir.
Sorma Gitsin’e de ayrı başlık açmam lazım ama siz beni daha fazla yormayın. Açın bi ‘Darma duman’ ben kahve demleyip geliyorum.