Hülya Aslan | TÜRKÜ SÖYLEDİLER….NE YAPTILAR Kİ!!!!! | Güney Gazetesi Mersin
Hülya Aslan

TÜRKÜ SÖYLEDİLER….NE YAPTILAR Kİ!!!!!


 

“Günahları suçları neydi ki…türkü söylediler ne yaptılar ki..tabi ki ben bir anayım…anaaayım..…..ne söyleyebilirim ki!” diyen Hace GÜLTEKİN…

Bilmem seyretmiş miydiniz iki yıl önce Pir Haber Ajansının yapmış olduğu bu söyleşiyi, eğer izlemediyseniz izleyiniz lütfen, izlediyseniz de bir daha izlemenizi öneririm

Kim, Hace Gültekin?

 Hasret GÜLTEKİN’in annesi

Henüz 22 yaşındaydı HASRET GÜLTEKİN…..

   Türk halk ozanı, halk şairi, Türk halk müziği ses sanatçısı, müzisyen, bestekar, söz yazarı ve bağlama virtüözü olan kocaman yürekli bir gençti.

1993, 2 Temmuzunda Sivas MADIMAK otelini yakan ve yanarken alkışlayan insanlığından vazgeçmişlerin katlettiği bir aydın….

Bestelerini bir dinleyin…,çaldıklarına ve söylediklerine bir kulak verin…insan olmanın, erdemin…. merhametin , hakkın ,sevginin… ışığın ötesinde acaba tek bir karanlık söz, tek bir hainlik, bir tek insanı bırakın  tek bir canlıyı incitmişliği, tek bir kin ve öfkeyi görebilir misiniz?

Ogün orada aklını beynini yüreğini satmış bu dinci faşist güruh ile onları fişekleyenler 20.yüzyılın SON HİTLERİ olmuşlar ve böylesi bir utancı bu ülkeye kolayca yaşatabilmişlerdir.

Ne var ki dile kolay 31 yıl…

Oysa insan ömrünün ortalama yarısı bu geçen zaman

 Ve hala insanlık suçu işleyen hem dinden hem de insanlıktan uzaklaşmış bu yobaz tayfası yaptıklarının hesabını vermediler.

Vermediler…. çünkü;

Hesap vermeleri ve yaptıklarının cezasını çekmeleri için bu ülkenin ne siyasileri ne de yargısı gerçek bir laik ve hukuk devletinde olması gerekenleri yapmadı…

Yapmadığı içinde

2 Temmuzda 33 aydın ve 2 otel çalışanını yakanlar için dava  zaman aşımına uğradı….

Gerçek bir hukuk devletinde olabilecek bir şey midir bu?

Tüm dünyanın gözü önünde ortaçağ karanlığında ki görüntüleri aratmayacak bir biçimde onca insanımız yakılacak ve daha çok yakmak için salyalar eşliğinde tekbir sesleri getirilecek ve fakat  bu insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görülmeyip zaman aşımına uğrayacak

Hangi hukuk…. hangi yasa….. hangi evrensel kaideler ile açıklanabilir böylesi bir karar?

  Dini (Müslümanlığı) figüran yapan insanlıktan nasiplenmemiş bu zır cahil yobazların

tamamını toplasan HASRET GÜLTEKİN…NESİMİ ÇİMEN…MUHLİS AKARSU…AZİZ NESİN’lerin yazdıklarının  tek bir cümlesini bırakın yazmayı, okuyamayacak bu yaratıkların ve onların arkasında ki ağababalarının ellerini kollarını sallayarak zaman aşımı düzmeceleri ile gezebilmelerini hangi evrensel hukuk kaideleri açıklayabilir?

Hace bacım…. Hace Teyzem…. Hace anaaam..

“Günahları suçları neydi ki…türkü söylediler ne yaptılar ki!!!? Diye dağlanmış yüreğinin en derinlerinden sorduğun bu sorunun yanıtı aslında yüzyıllardır biliniyor

Şeyh BEDREDDİN’DEN…PİR SULTAN’A

Tam da bu nedenle

ATATÜRK TÜRKİYE’Sİ

çağdaş demokratik laik sosyal bir hukuk devleti olduğunun gereklerini yerine getirmek zorundadır

Türkiye Cumhuriyeti Devleti özellikle muhalefeti ile laik ve hukuk devleti olduğunu ve böylesi bir davanın zaman aşımına uğramasının kabul edilir olmadığını kuracağı/kurduğu komisyonlar ile davayı uluslararası insan hakları mahkemesine taşıyacağını göstermek zorundadır.

Popülist kültürün egemenliğinde yapılan popülist muhalefet ayakları ile

 belediyelere UnutMADIMAKlımda!! AFİŞLERİ ve KONSERLERİ düzenletmek ya da çok üzgün olduğunuzu ifade eden üç beş  demeç vermekle olmuyor…… Hace anaların sızıları dinmiyor.

Dolayısıyla soruyoruz

HİTLER Almanya’sının yarattığı AUSCHWİTZ gibi utanç müzesi olması gereken MADIMAK’ın önce kebapçı sonra Bilim ve Kültür müzesi olmasının karşısında bile bir şey yapmayan bir muhalefet hem de ANAMUHALEFET olabilir mi?

Bu sebeple

Sizlerin Hace anaların bacıların teyzelerin karşısına, unutmadık/unutmayacağız,andolsun-mandolsun tekerlemeleri gibi artık hiçbir değeri ve inandırıcılığı kalmamış sözlerle değil somut şeylerle çıkmanız gerekiyor.

Bilirim 31 değil 310 yıl da geçse HACE anaların ıstırabı sönmez ancak böylesi bir vahşete zaman aşımı denilmesinin önüne geçmek ve bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu göstermek hepimizin boynunun borcudur..

 



ARŞİV YAZILAR