Ali Adalıoğlu | Ah be Ali Yavuz abim! | Güney Gazetesi Mersin
Ali Adalıoğlu

Ah be Ali Yavuz abim!


Her ölüm erkendir.

Hele hele dostların ölüm haberini almak zordur.

“Ölümün saati yok” demiş ozan.

Aynen öyle oluyor.

Bizim kuşakta yaprak dökümü başladı.

Cumartesi günü Ali Yavuz abimin ölüm haberini aldım.

Bakmayın abi dediğime.

Aramızda yaş farkı yok.

Ama öyle söyleşirdik.

Ali Yavuz’u bilenler bilir.

Özellikle de denizcilik camiası.

Asker kökenli denizcidir.

68 Kuşağı.

Adı gibi yüceydi.

Soyadı gibi sert, ciddi ve disiplinli…

12 Eylül sonrası sıkıyönetim döneminde Mersin Liman Komutanlığı yaptı.

Yüzbaşıydı.

Son yıllarda kevgire dönen Mersin Limanı’ndan kuş uçurtmazdı.

Kaçak göçek hak getire.

Rüşvet mi?

Ali Yavuz’a teklif etmeye mabat isterdi mabat!

İsteseydi yüz kez köşe olurdu.

Devletin kuruşuna halel getirmedi.

Tam bir Doğrucu Davut’tu.

Bunun içindir ki genç subaylık döneminde çok kez ceza aldığı söylenirdi.

Binbaşı iken emekli oldu.

Denizcilikten kopmadı.

Sektörde çalışmaya başladı.

Sonrasında Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeliği de yaptı.

90’lı yıllarda samimi oldum Ali abiyle.

Cihat Lokmanoğlu, Menajer Hacı Bayram Birinci, Atahan Çukurova, Zafer Buran, Ahmet Saner ve Zafer Buran eski dostlar grubuna ben de katıldım.

Sonrasında da MDTO Genel Sekreteri Korer Özbenli.

Her biri ayrı bir hikâye olan yemekli toplantılarımız neşe içinde geçerdi.

Korer Bey emekli oldu Kastamonu’ya yerleşti, masa yediye düştü.

Ali abi yaşamını yitirdi, altıya.

Bakalım sonu nere varacak?

Geride kalan dostlara uzun ve sağlıklı ömür dilemekten başka ne gelir elden!

 

     *

Gözü gönlü toktu Ali Yavuz abimin.

Son yıllarda rahatsızlanınca İstanbul’a yerleşti.

En son Kurban Bayramı’nın ilk günü görüşmüştük.

Sıkıntısı yoktu.

Sesi oldukça iyiydi.

“Gönül ferman dinlemez” derler ya ölüm de iyi kötü dinlemiyor, zamana bakmıyor...

Alıyor götürüyor sevdiklerini.

Bir daha göremeyeceğin bir sonsuzluğa.

Ne söylesek boş!

 

Sözün ÖZÜ;

 

Ali abi gibi bir dostu yitirmek zor geliyor.

İyi bir aile reisi, iyi bir baba ve iyi bir dedeydi Ali abi.

Pervin abla da hanımefendi mi hanımefendi.

Ayşe ve Zeynep tapardı babalarına.

Onların üzüntüsünü düşünemiyorum bile.

Pazar günü her yaz mutlaka gittiği Eskişehir Çukurhisar Köyü’nde toprağa verdik Ali abiyi.

Gözyaşları içinde.

Onu arayacak ve özleyeceğiz.

Ama sonunda alışacağız.

Çünkü insanoğlu arsızdır!

Her şeye alışır!

Güle güle Ali abim.

Seni özleyeceğiz ve dost muhabbetlerinde hep bizimle olacaksın.

Toprağın bol olsun.

 

 

 



ARŞİV YAZILAR