Hülya Aslan | 2024- YKS...HAMASİ LAFLARI BIRAKIP NETİCEYE BAKALIM | Güney Gazetesi Mersin
Hülya Aslan

2024- YKS...HAMASİ LAFLARI BIRAKIP NETİCEYE BAKALIM


“Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı” denilmesine bakmayın aslında açıklanan şey sınava girmiş 3 milyonu aşkın öğrencinin kaçıncı sırada olduğuydu.

Bu sebeple milyonlarca genç için hayat memat meselesi olan bu sınavın sonuçlarının açıklandığını şimdiden söylemek çok doğru değil.

Aslına bakarsanız gençlerimizi önümüzdeki günlerde daha da zorlu bir süreç bekliyor. Çünkü 25 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasında, geçen hafta açıklanan sıralamalarına göre tercihler yapacaklar ve buna göre de Ağustos sonuna doğru üniversitelere yerleştirilme durumları belli olacak.

Bir YKS’nin sadece sonuç sürecini böyle kısacık belirttikten sonra birde bu sınavlara hazırlanma aşamaları var ki o süreçte hem ailelerin hem de çocukların neler çektiği ile ilgili ne kadar şey yazsam eksik kalır. Çünkü gerek maddi gerekse manevi açıdan başlı başına sendromlar yaratan ve adeta öğrencilerin çalınmış yılları olarak saydığım bu süreçte hem de ne uğruna dünya sıralamasında olamayan, tek bir makalesiyle bile atıfta bulunulmamış akademisyen titri olanlardan ders almak için ve dolayısıyla işe yaramayacak diplomalar uğruna…

Bu köşemde sıkça değindiğim eğitim sistemimiz ile ilgili sorunların en önemlilerinden biri olan sınavlar bizde ölçme değerlendirme değil işte böyle sıralamaya sokma olarak yapıldığı halde bile elde edilen verilere bakıldığında içler acısı bir tablonun ortaya çıktığı görülmektedir.

16 Temmuzda açıklanan 2024-YKS sıralamaları var olan bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Bu sınavlarda derslere göre soru sayıları ile verilen yanıtların Türkiye ortalamalarına bakıldığında onlarca kez sınav adı değişmiş olsa da neticede 43 yıldır aynı kurumun yaptığı (ki YÖK’e tümden karşı olmama rağmen) üniversite sınav sonuçları bir anlamda ülkenin akademik seviyesinin fotoğrafını çekiyor.

2024 -“Yükseköğretim Kurumları Sınavı(YKS)’nın da bu anlamda mutlaka üzerinde durulması gerekmektedir. Zira Milli Eğitim Bakanlığının en az 20 yıldır” Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” demoları ile gençlerimizi ve eğitim sistemimizi alıp getirdiği seviyeyi daha iyi açıklamış oluruz.

Dolayısıyla çocuklarımızın yeteneklerini, ilgilerini, becerilerini, sanata, spora ve müziğe yatkınlıklarını keşfetmemiş bir eğitim sistemi ile sürüklenip geldikleri orta öğretimin bu son durağında hepsini aynı otobüse bindirmeye çalışan MEB-YÖK işbirliği ile dersler bazında sınav ortalamaları hiçbirimizi şaşırtmamış olsa da bir hayli kaygılandırıyor.

Çünkü geçmiş yıllarda olduğu gibi okuduğunu anlamayan, dört işlem yapamayan ve fakat edebiyat, matematik, işletme, fizik, kimya, ziraat… okuyan gençlere; Türkçe, tarih, coğrafya bilmeden hukuk, siyaset bilimi, kamu yönetimi…gibi bölümleri okuyacakların daha da eklemleneceği ve hatta din kültürü ve ahlak bilgisi sorularını çözememiş olanların iş garantili ilahiyat okuyabilecekleri sonuçlar ile karşı karşıyayız.

Bakınız

63 bin 798 adayın sıfır(0) çektiği 2024 -YKS’sinde

  Üç oturumun ilki olan Temel Yeterlilik Test’inde (TYT) 40 soru olan Matematikte ortalama 7,9; Fen Bilimlerinde 20 soruda 3,4; Türkçe de 40 soruda 21; Sosyal Bilimlerde 20 soruda 9; (Tüm öğrenciler bu oturuma girmek zorunda …… 3 milyon iki yüz bin öğrenci bu yıl için girmiş)

İkinci oturum olan Alan Yeterlilik Testi’nde (AYT)

 matematik ortalaması 40 soruda 5,5; fen bilimleri testi ortalamaları ise fizikte 14 soruda 2,2; kimyada 13 soruda 1,4; ve biyolojide 13 soruda 2,3;

AYT Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 testinin ortalamaları daha da evlere şenlik Türk dili ve Edebiyatı  24 soru da 5,9;  Tarih-1  10 soru da 2,4 , Coğrafya-1   6 soru da 2,1;

 AYT sosyal bilimler-2 testinin ortalamaları da Tarih-2  11 soru da 2,0  Coğrafya-2  11 soru da 2,4 Felsefe grubu  12 soru da 1,9

Sıkı durun  (DKAB) din kültürü ve ahlak bilgisi 6 soru da 1,2 net. Hatta küsuruna kadar vereyim 1,275 miş

İşte bu ortalamalara göre sıraya sokulan milyonlarca öğrenciye ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy nereden bakacak olursa olsun MEB –YÖK el ele vererek becere bildikleri bu kadar…

üniversitelere aldıkları/alacakları öğrencilerin beceri, yetenek ilgi alakası ile alakadar olmadıkları gibi akademik seviyelerinin de de hiç edilmiş olduğunun resmini bu verilerden daha iyi anlatan ne olabilir ki  .

Ne var ki günün sonunda olan ülkeye oluyor

Nedeni şu ki nerede çapsız ve liyakatsızlar varsa kurumların başında, nerede “partilim” varsa üç beş yerden maaşlı nerede yalaka ve dönek tayfası varsa makam mevki sahibi  

Ve fakat ne kadar aydın, entelektüel, demokratik ve çağdaş eğitime inanmış,  liyakata ve bilimsel anlayışa bağlı kesim varsa onlar ve onların çocukları bir şekilde yurt dışına çıkma imkan varsa okuma ve yaşamaya mecbur bırakılmış/bırakılıyorken

“toplumun anlayışına bırakıyorum.... bu toplum yarınını hesaplar…bu toplum mutlaka yanlışı görür”..

 gibi hamasi lafların zamanı çoktan geçti çünkü bunların olabilmesi için okumak anlamak ve analitik bakmak gerekir ki onunda yolu genel olarak eğitim sisteminin niteliğinden geçer.

Sistem de ortada….işte bakın sonuçları da ortada………

Daha ne diyeyim………  



ARŞİV YAZILAR