Ergün Parlat | UYANMAK BİR KARANLIKTA | Güney Gazetesi Mersin
Ergün Parlat

Ergün Parlat

UYANMAK BİR KARANLIKTA


Çocukken, bir gün her şeyin düzeleceğini düşlerdik. Bütün bu koyu renkleri, kurduğumuz düşlerimiz mi ortaya çıkardı?   

 

Baktığımızda, tarihsel süreç içinde, kurulan her yeni rejim kendi ahlak sistemini yaratarak dayatmakta.

 

Bir karanlıkta uyanmışsak; nerede olduğumuzu anlayamayız, doğrulup kalkmak için nereye tutunacağımızı, ayağımızı nereye basacağımızı bilemeyiz. Ayağa kalkmayı başarsak bile ne tarafa yönelmemiz gerektiğini bilemeyiz.

 

Aslına bakarsanız durumumuz şöyle: Her insan gibi bir yerlere sıkışırız ve kaçacak bir yer bulamayız. Sonrasında sizi hiç bulunmak istemediğiniz bir yere zorunlu kılarlar, ancak sizi oradan da kovarlar.

 

Geleceksizlik duygusuyla birlikte, çıkılan içsel yolculuklar da derinleşiyor mu yoksa? Düşleri yerle bir edilmemiş bir insan bulmak o denli kolay bir iş değil.

 

Diyorum ki; bu dünyada herkesin bir güneşi olsa. Karanlıktan bunaldığında kendi güneşi ile ışısa.

 

Oysa insanlara her istediğinizde, her aklınıza estiğinde, anında görüntü sağlar gibi iyilik yapamazsınız. Çıkar grupları engel olur. İçinde debelenip durduğumuz dünya da yaşam da böyle. Toplumsal ikiyüzlülük doludizgin. Giderek yoksullaştırılmış insanlar. Kopuş, yitim, çözülme.

 

Yüzeyselleşerek parçalanmış bağlılıklar, yaşamlar. Sürüden hiçliğe dönüş. Doğadan kopmuş, duvar arkası yaşamlar. Bir çıkmaz sokakta körelmiş kendine yolculuklar.

 

Diğer insanların acılarını paylaşma yeteneği herkeste bulunmuyor. Her ne kadar ‘Şair düzensizliklerden beslenir,’ diyenler bulunsa da, hep bir şeyleri özleyip durması bitmek bilmez şiircinin.

 

Öyle özledik ki ışığı…

 

Sizce de çok tuhaf değil mi? Ne kadar gamsız insanlar arasında yaşıyoruz ve bakın, yaşadığımız yer neresi? Patlamalar, çarpışmalar, yıkımlar, kaoslar sonucunda oluşmuş bir dünyanın üzeri. Büyük dünya, üzerinde yaşayan bu küçük insanları umursamıyor.

 

Kendisine baktığınızda gözlerinize inanamadığınız bir insan, aslında kendisi olmayabilir.

 

Daha önce çizilmiş olan çerçevelerin dışında kalmayı başarabilecek miyiz?

 

Biz insanlar, söylenmesi gereken ne çok söz olduğunu biliriz, ama susarız.

 

Fark edilmediğinizi zannetmeyin. Gölgeli durumlardan özellikle hep uzak duruyorsunuz, görüyorum.

 

Ama karanlık kötü bir yol arkadaşı olsa da, onca hırpalanmaya karşın yine de yaşamayı sürdürürüz.



ARŞİV YAZILAR