YAŞAMINI ONURLANDIR
Evetttt. Her şey yeniden başlıyor. Söylemesi zor olsa da yapılacak çok iş var. Yataktan kalkacak gücü bulamadım, orası ayrı. Sabah aynada kendimi gördüğümde anladım. İstediğin kadar ağla. Çok üzül. Şimdi ne olacak? Düşün. Düşünen, çözüm arayan başkalarını oku, dinle. Üzerimde koca bir taş hareket ettirmiyor. Aklımda sokaklardaki çok sevdiğim dostlarım. Utanıyorum.
*
Ben utanırken, gelelim bu duyguyla tanışmayanlara. Birkaç önerim var.
Utanmayan, düşünmeyen, sorgulamayan insanların dünyasının yeni bir güne, güneşe ihtiyacı yok diyorum. Onların dünyasında tek bir şey var çünkü. Kendi karanlıklarından olmayan her şeyi ve görüyoruz ki artık gerçekten her şeyi yok etmek için uyanıyorlar. Hayat ile kurdukları ilişki yıkmak ve bozmak için var. Günün sonunda yine anlamıyorlar. Fark etmiyorlar ki dünya onların değil. Dünya, sadece yaşayan ve yaşatanların. Ama nerden bilecekler ki? Dünyanın sahibi olduklarını sanmışlar bir kere.
*
Biraz da alıştığım, bildiğimiz şeylerden konuşalım. Yıllar içinde, kimimiz doğduğundan beri insanla mücadelesinde. Değişmeyen şey ise belli. Ne mücadele biter, ne zorluğu azalır. Böyle olunca geriye çok zor, hep zor kalır.
Uyan. Başla. İnsanı insana karşı koru. Mücadele trenine atla. İnsana insanı sevdir. Uyu. Sırada en yenisi. Eşit görmedikleri insanları biliyorduk. Biliyorduk da yetmedi. Hayvanlar, dostlarımız, beraber hayatı paylaştığımız canlılar da eklendi.
Çok zor, ağrılı geçirdiğim bugünleri sadece çözüm bularak atlatabileceğimi biliyorum. Düşün, ağla, bağır. Hayat devam ederken aynı hayatla nasıl tekrar yürünür, nasıl tekrar iyi bir sabaha uyanılır bilemiyorum. Böyle zamanlarda işte en çok yanımdaki kalabalık aklıma geliyor.
*
Yaşamanın mücadelesiz olmadığının bilincinde olarak, hayatıma devam ettiğimi bilerek bu çamurdan kurtulabileceğimizi biliyorum. İnsan, hayvan fark etmeksizin eşitlikçi mücadeleye inanarak dünyayı yaşamaya çabalarken en çok buna inanıyorum.
İnanmak, çabalamak her zaman kolay olmuyor. Tıpkı bugün gibi. Üzerimden atamadığım öfke, üzüntünün yanında neyi fark ettim biliyor musunuz? Bu geçen uzun yıllar içinde ben hep utanıyorum. Çok utanıyorum. Sonra uyanıyorum ve bazı sabahlar, “güneş hiç doğmasa da olur” diyorum. “Tüm çiçeklerim solsa sesim çıkmaz” diyorum. Sonrası tabii belli. Buradayım. Her şey yeniden başlamaya mecbur.
*
İnsanlar için utanmaya devam ettiğim gibi yaşamı savunmaya da devam edeceğim. Buradayım. Canım dostlarımla yaşayacağım. Üzerimdeki taşı da kaldırıp atacağım. Çünkü bir hayata dokunmanın, bir hayatı kurtarmanın yaşamımızı ne kadar onurlandıracağını biliyorum.