Prof.Dr.İsmail YAĞCI  | BRICS ve Türkiye | Güney Gazetesi Mersin
Prof.Dr.İsmail YAĞCI 

BRICS ve Türkiye


BRIC 2009’da Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından oluşturulmuş bir ekonomik birlikteliktir. 2011 yılında Güney Afrika’nın bu oluşuma katılmasıyla BRICS olarak adlandırılmış ve günümüzde Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla 9 üyeli bir oluşum haline gelmiştir (BRICS+). Türkiye, BRICS'e henüz üye değildir. BRICS, başlangıçta gelişmekte olan ekonomilerin bir araya gelerek iş birliğini artırmak amacıyla kurulmasından dolayı Türkiye bu gruba üye olmayı çeşitli zamanlarda gündeme getirmiştir. Ancak, şu ana kadar resmi bir üyelik gerçekleşmemiştir.

BRICS’e yeni üyelerin katılımı karmaşık diplomatik süreçler ve mevcut üyeler arasında da fikir birliği sağlanmasını gerektiğinden, Türkiye'nin üyeliğinin uzun bir diplomatik süreç alabilir. Türkiye'nin BRICS'e katılımı, ekonomik ve politik ilişkilerde yeni fırsatlar sunabilir ancak bu konuda resmi bir ilerleme henüz rapor edilmemiştir.

BRICS’e üye olmanın avantajları ve dezavantajları, ülkenin ekonomik, siyasi ve jeopolitik çıkarlarına bağlı olarak değişebilir. Bu olası avantajlar ve dezavantajlar aşağıda sıralanmıştır:

Avantajlar:

Ekonomik İşbirliği ve Ticaret Fırsatları: BRICS ülkeleri, büyük ve hızla büyüyen ekonomilere sahip. Üyelik, Türkiye’nin BRICS üyeleriyle ticaret hacmini artırabilir ve yatırım fırsatlarını çeşitlendirebilir.

Küresel Etkide Artış: BRICS, küresel ekonomi ve politikada artan bir etkiye sahip. Türkiye’nin üyeliği, bu platformda yer alarak uluslararası arenada daha etkili bir aktör olmasını sağlayabilir.

Finansal Destek ve Kalkınma: Yeni Kalkınma Bankası gibi finansal kurumlar, üye ülkelere kalkınma projeleri için düşük maliyetli finansman sağlamaktadır. Türkiye, üyeliği halinde bu kaynaklardan faydalanabilir.

Alternatif Birlik ve Dayanışma: Batı merkezli ekonomik ve siyasi yapıların (G7, IMF gibi) dışında alternatif bir güç merkezi olan BRICS, Türkiye’ye daha dengeli ve çeşitlendirilmiş dış politika seçenekleri sunabilir.

Teknoloji ve Bilgi Paylaşımı: Üyeler arasında teknoloji, eğitim ve inovasyon alanlarında iş birliği fırsatları doğabilir.

Dezavantajlar:

Uyum Zorlukları: BRICS üyeleri, birbirinden farklı ekonomik modeller ve siyasi sistemlere sahip. Batı demokrasisi geleneklerine sahip Türkiye, bu gruba uyum sağlama zorlukları yaşayabilir.

Siyasi Riskler: BRICS ülkeleri arasında jeopolitik rekabet ve çıkar çatışmaları bulunabilir. Türkiye, bazı üyelerle mevcut ilişkilerini riske atabilir.

Yetersiz Etki ve Karar Alma Gücü: BRICS, çoğunlukla Çin ve Hindistan gibi büyük ekonomilerin ağırlıklı olduğu bir oluşum. Türkiye, bu oluşumda arzu ettiği etkiyi yaratamayabilir veya karar alma süreçlerinde yeterince söz sahibi olamayabilir.

Mevcut İttifaklar ile Çelişki: Türkiye’nin NATO ve AB gibi Batılı ittifaklarla olan bağları, BRICS üyeliği ile çelişebilir ve bu ilişkilerde kaçınılmaz gerilimler yaratabilir.

Ekonomik ve Politik Taahhütler: BRICS üyeliği, bazı ekonomik ve politik taahhütler gerektirebilir. Bu taahhütler, Türkiye’nin ulusal politikaları ile örtüşmeyebilir.

Dolayısıyla, BRICS’e üye olmanın Türkiye açısından potansiyel fırsatlar sunduğu kadar bazı riskleri de barındırdığı söylenebilir. Üyelik, dikkatli bir stratejik değerlendirme ve diplomatik denge gerektirecektir.

 



ARŞİV YAZILAR