Prof.Dr.İsmail YAĞCI  | AKDENİZ’DEKİ LİMAN KENTLERİ VE MERSİN<br>(Mersin’in Nüfusu Neden Artmamalı?) | Güney Gazetesi Mersin
Prof.Dr.İsmail YAĞCI 

AKDENİZ’DEKİ LİMAN KENTLERİ VE MERSİN
(Mersin’in Nüfusu Neden Artmamalı?)


Bu yazıyla hem Akdeniz’deki liman kentleri, hem de Mersin’in bir Akdeniz liman kenti olması özelliğinden yola çıkarak neden nüfusunun daha da artmaması gerektiği yönündeki görüşlerimi sunacağım. Bir Mersinli olarak Mersin’in son 10 yıldaki nüfus artışının ve buna bağlı gelişen yapılaşmasının (aslında betonlaşma) her yönüyle dikkatle incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Dolayısıyla, Mersinle coğrafi benzerlik gösteren Akdeniz kentleri ve nüfuslarını inceledim. Akdeniz'de limanı olan şehirler, genellikle ticaret, turizm ve ulaşım açısından stratejik öneme sahiptir. İşte Akdeniz'e kıyısı olan bazı ülkelerden önemli liman şehirleri ve nüfusları (2023 tahminleriyle):

Mersin- Türkiye: (1.050.000 (Göçle gelen nüfusla 1.500.000)) Türkiye'nin en büyük ticari limanlarından biri olan Mersin Limanı, Akdeniz Bölgesi'nde en önemli lojistik merkezidir.

Antalya-Türkiye: (1.360.000) Antalya Limanı, turistik gemiler ve kruvaziyerler için önemli bir destinasyon olmasının yanı sıra ticari taşımacılık için de kullanılır.

İskenderun-Türkiye: (350.000) İskenderun Limanı, Türkiye'nin güneyindeki önemli bir ticaret ve lojistik merkezidir.

Napoli-İtalya: (1.000.000) Napoli, İtalya'nın güneyinde yer alan tarihi bir liman şehridir ve Akdeniz'deki en yoğun ticaret limanlarından birine sahiptir.

Cenova-İtalya: (900.000) Cenova Limanı, Akdeniz'in en büyük ve en işlek limanlarından biridir ve İtalya'nın kuzeybatısında yer alır.

Barselona-İspanya: (1.700.000) Barselona Limanı, Akdeniz'deki en büyük ticari ve kruvaziyer limanlarından biridir.

Valencia-İspanya: (800.000) Valencia Limanı, İspanya'nın en büyük konteyner limanıdır ve Akdeniz'de önemli bir ticaret merkezi olarak hizmet verir.

Marsilya-Fransa: (900.000) Marsilya Limanı, Akdeniz'in en büyük limanlarından biri olup, Fransa'nın en önemli ticaret limanıdır.

Pire-Atina Metropolü- Yunanistan: (3.650.000) Pire Limanı, Yunanistan'ın en büyük ve en işlek limanıdır, hem turizm hem de ticaret için kullanılır.

İskenderiye Metropolü-Mısır: (6.100.000) İskenderiye, Mısır'ın Akdeniz kıyısındaki en büyük limanı ve Kuzey Afrika'nın en önemli ticaret merkezlerinden biridir.

Beyrut-Lübnan: (2.200.000) Beyrut Limanı, Lübnan’ın en büyük limanıdır, ancak 2020 silo patlamasıyla büyük hasar almıştır.

Tanca-Fas: (1.300.000) Tanca, hem ticari hem de turistik bir liman olup, Fas'ın Akdeniz kıyısındaki en önemli şehirlerinden biridir.

Bu şehirler, Akdeniz'deki ticaret, turizm ve kültürel bağlantılar açısından önemli roller oynamaktadır. Nüfuslar metropol veya kent merkezlerine göre değişiklik göstermektedir. Ancak görüldüğü üzere birkaç istisna ile birlikte genelde maksimum 2.000.000 civarında bir nüfusa sahiptirler.

Mersin kent merkezi nüfusu 1975’te 152.000, 2000’de 537.000 kişi iken 2024’te 1.500.000 kişiyi aşmıştır. Yani yaklaşık 50 yılda 10 kat nüfus artışı olmuştur. Maalesef Mersin’de kişibaşı milli gelir Türkiye ortalamasının altında, işsizlik oranı ise üstündedir. Bu nüfus artışı nedeniyle çarpık bir yapılaşma meydana gelmiştir. Farklı amaçlarla kullanılabilecek alanlar neredeyse talan edilmiş sosyal, ekonomik, çevresel ve coğrafi önceliklere bakılmadan Mersin sağlıklı bir kent olma kimliğini kaybetmiştir.

Mersin'in nüfusunun artmaması gerektiğini düşünürken genellikle birkaç temel endişeye dayanarak bu görüşü savunuyorum. İşte bu endişelerimden bazıları:

1. Altyapı Sorunları: Mersin'in mevcut altyapısı, hızlı nüfus artışını desteklemekte zorlanmaktadır. Su, elektrik, kanalizasyon, ulaşım ve sağlık gibi hizmetler, artan nüfusla birlikte büyük bir baskı altına girmiştir. Altyapı sistemleri giderek yetersiz kalmakta ve kente acilen yeni yatırımlar gerekmektedir.

2. Çevresel Etkiler: Nüfus artışı, çevresel sürdürülebilirlik için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Mersin'in doğası, özellikle deniz ve orman ekosistemleri, artan kentsel yayılma ile zarar görmektedir. Bu, deniz ve tatlı su kaynaklarının kirlenmesi, doğal habitatların kaybı ve hava kirliliği gibi sorunları beraberinde getirmektedir.

3. Trafik ve Ulaşım Sorunları: Nüfusun artması, Mersin’de trafik yoğunluğunu artırmış ve iyileştirme çabalarına rağmen toplu taşıma sistemlerinin yetersiz hale gelmesine yol açmıştır. Mersin, büyük bir liman kenti olduğu için lojistik ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu bir bölgedir. Nüfus artışı, kent içi ulaşımı daha zor hale getirebilir.

4. Sosyal ve Ekonomik Eşitsizlik: Hızla artan nüfus, iş imkanlarının ve ekonomik kaynakların yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Bu durum, işsizlik oranlarını artırmıştır ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri derinleştirmiştir. Ayrıca, göçle gelenlerin entegrasyonu sosyal uyumu zorlaştırmaktadır.

5. Konut Sorunları ve Gecekondu Alanları: Nüfus artışıyla birlikte konut talebi artmış ve bu durum, düşük gelirli insanlar için konut bulmayı zorlaştırmıştır. Planlamasız ve kontrolsüz büyüme, gecekondu alanlarının yaygınlaşmasına neden olabilir, bu da sosyal ve ekonomik sorunları tetikleyebilir. Sıvılaşma olan yerlerdeki yapıların kentsel dönüşümle acilen depremselliğe uygun yapılar haline dönüştürülmesi gerekmektedir.

Mersin’in nüfusunun kontrolsüz bir şekilde artması, yukarıda belirtilen sorunları daha da karmaşık hale getirebilir. Bunun yerine, kentte dengeli bir nüfus büyümesi ve planlı bir gelişim sağlanması, daha sürdürülebilir bir çözüm olabilir.



ARŞİV YAZILAR