Çocuklarda Deve Hörgücü (Kifoz) ve Tedavi Yöntemleri
Toplum arasında "deve hörgücü," "bufalo hörgücü" ya da "kamuçburu" olarak bilinen bu durum aslında tıbbi dilde kifoz (ya da hiperkifoz) olarak adlandırılır. Belki de çocuklarınızın büyürken, özellikle ergenlik döneminde sürekli ekran başında oturduğunu ya da ders çalışırken kambur bir pozisyonda durduğunu fark etmişsinizdir. Uzun süre bu şekilde oturmak ve doğru duruşu ihmal etmek zamanla omurgada ciddi postür (duruş) bozukluklarına yol açabiliyor. Kifoz, işte bu bozukluklardan biri olarak sıklıkla karşımıza çıkar.
Kifoz, omurganın doğal eğiminden fazla eğilerek sırtın üst kısmında bir çıkıntı oluşturmasıdır. Sağlıklı bir omurgada bu eğim hafif ve dengelidir; ancak kifoz durumu, omurganın özellikle sırt bölgesinde dışarı doğru belirgin bir çıkıntı yapmasına neden olur. Çocuklarda özellikle gelişim çağında ortaya çıkabilen bu durum, başlıca iki nedenden kaynaklanabilir:
Duruş Bozuklukları: Uzun süreli yanlış oturma alışkanlıkları ve hareket eksikliği, çocuklarda kifoz oluşumunun en yaygın nedenlerinden biridir. Sürekli bilgisayar, tablet veya telefon kullanımı, ağır çanta taşımak ve ders çalışma esnasında masa başında eğilerek oturmak kifoz riskini artırır.
Kas Zayıflıkları ve Yapısal Sorunlar: Gelişim sürecinde kemik ve kas yapısındaki dengesizlikler kifoz oluşumunu tetikleyebilir. Özellikle çocuklar yeterince fiziksel aktivite yapmazsa kasları zayıflar ve omurga desteklenmediği için kambur bir duruş gelişir.
Kifozun Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda kifozun erken dönemde fark edilmesi tedavinin başarısı açısından çok önemlidir. Belirtiler şunlardır:
Sırt ve omuzlarda ağrı
Çabuk yorulma ve sırtın üst kısmında sertlik hissi
Kambur bir duruş, öne doğru eğilmiş gibi görünme
Omuzların içe kapanması ve göğüs kafesinin daralması
Kifoz, sadece fiziksel bir problem değil, aynı zamanda çocukların özgüvenini de olumsuz etkileyebilecek bir durumdur. Kambur bir duruş sergilemek, çocukların sosyal çevrelerinde kendilerini rahatsız hissetmelerine yol açabilir.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kifoz tedavisinde temel amaç omurganın doğal eğimini geri kazandırmak ve çocukların doğru postürde durmalarını sağlamaktır. Tedaviye erken dönemde başlamak, uzun vadede kalıcı sorunlar oluşmasını önler. İşte uygulanan başlıca tedavi yöntemleri:
Fizyoterapist eşliğinde yapılan özel egzersizler kifoz tedavisinde oldukça etkilidir. Omurgayı destekleyen sırt kaslarını güçlendirmek, esnekliği artırmak ve doğru duruş alışkanlığı kazandırmak için düzenli olarak egzersiz programı uygulanır. Örneğin, omuz açıcı hareketler, sırt kaslarını kuvvetlendiren egzersizler ve postür düzeltici hareketler çocuklarda kifozu geriletmede oldukça yararlıdır.
Ergonomik Destekler: Çocuğun masa başında uzun saatler geçirdiği durumlarda ergonomik destekler sağlamak önemlidir. Sandalyenin yüksekliği, masanın konumu ve çantanın ağırlığı gibi faktörlere dikkat edilmelidir. Özellikle okul çantalarının tek taraflı taşınması omurgayı zorlayabilir, bu yüzden iki omuz askılı çanta kullanmak önerilir.
Duruş Eğitimi: Çocuğun doğru duruşu öğrenmesi ve bunu günlük hayatında alışkanlık haline getirmesi gerekir. Fizyoterapistler, çocuklara omurgalarını nasıl desteklemeleri gerektiğini, otururken veya yürürken nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğretirler. Bu eğitimler, günlük yaşam aktivitelerine entegre edildiğinde kalıcı etkiler bırakır.
Gerekirse Ortopedik Destekler: İleri seviyelerde, omurgayı desteklemek için ortopedik korseler kullanılabilir. Ancak, bu durum sadece ciddi vakalarda doktor önerisi ile yapılır ve yalnızca kifoz tedavisinin bir parçası olarak değerlendirilir.
Ailelere Öneriler
Çocuğunuzda kifoz belirtileri görüyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak oldukça önemlidir. Ancak, kifozu önlemenin en etkili yolu da sağlıklı bir yaşam alışkanlığı oluşturmaktır. Çocukların günlük aktivitelerinde hareketli olmaları, ağır çantaları tek omuzla taşımamaları, ergonomik bir çalışma alanına sahip olmaları ve düzenli olarak egzersiz yapmaları kifozu önlemede büyük bir fark yaratır.
Unutmayalım ki, doğru duruş, sağlıklı bir omurga için en önemli anahtardır. Çocuklarımızı hareket etmeye teşvik etmek, onlara duruş bilincini kazandırmak, sadece bugünü değil, gelecekteki fiziksel sağlıklarını da olumlu yönde etkileyecektir.