Ağız-diş sağlığına dikkat
Her yıl toplumda 20-26 Kasım haftası, ağız ve diş sağlığı haftası olarak kutlanır. Sağlıklı bir ağıza ve dişlere sahip olmak ömür boyu özenli bakım gerektirir. Bunun için her gün doğru adımları atmanız çok önemlidir. Unutmayın ki ne yerseniz osunuzdur.
KAKAO ÇEKİRDEĞİ: Muhtemelen şuan kendinize nasıl yani çikolata dişlere faydalı mı diye sorular soruyorsunuzdur. Şeker içeriği bol olan raftaki çikolatalar değil de, kakaonun kendisi belirli ağız bakterilerini kontrol altında tutarak ve dişlerde plak oluşumunu durdurarak çürükleri önlemeye yardımcı olabilir. 2009 tarihli bir çalışma, kakaodaki polifenollerin yanı sıra kahve ve çaydaki belirli polifenollerin çürük oluşturan bakterileri başarıyla öldürdüğünü ve dişler ile plak arasında bir bariyer oluşturduğunu göstermiştir. 2019'da araştırmacılar, kakao çekirdeği ağız gargarasının, reçeteli bir ağız gargarası kadar iyi bir şekilde çürüklerden en çok sorumlu olan S.mutans bakterilerini yok ettiğini tespit etmiştir. Daha da iyisi, ağız mikrobiyomundaki diğer yararlı bakterileri de yok etmemiştir. Marketlerdeki çikolata, kakaonun bahsettiğimiz faydalarını tamamen ortadan kaldıracağından, şeker içermeyen kakao parçalarına veya bitter çikolataya yönelmeniz en doğrusu olacaktır.
SÜT ÜRÜNLERİ: Süt ürünleri, sağlıklı dişler için hayati önem taşıyan bir besin olan K2 vitamini açısından zengindir. Ancak, dünya nüfusunun çoğunluğu K2 vitamini eksikliğinden muzdariptir. Diğer tüm memeliler sindirim sisteminde K1 vitaminini K2'ye verimli bir şekilde dönüştürebilirken, insanlar bunu gerçekleştirmek için uygun enzime sahip değildir. Diş sağlığını destekleyen diğer yüksek K2 vitamini içeren besinler arasında dana eti, yumurta ve tavuk bulunur. Bu besinlerin çoğu ayrıca dişler için faydalı olan fosfor açısından da zengindir.
YAĞLI BALIK: D vitamini açısından çok zengin olduğu için birçok sağlıklı beslenme düzeninin önemli bir bileşenidir. Bu besin, vücudun hemen hemen her sistemi için gereklidir, ancak daha az bilinen faydalarından biri de diş çürümesi riskini azaltma yeteneğidir. D vitamini, A ve K2 vitaminleriyle sinerjik olarak çalışarak dişlere kalsiyum iletir ve mineyi içeriden dışarıya doğru güçlendirir. Bu besinlerden herhangi birinin eksikliği, minenin zayıflamasına yol açabilir. Yağlı balıklar ayrıca omega-3 açısından da zengindir. Omega-3, diş eti sağlığını destekler ve periodontitis (diş eti hastalığı) semptomlarını önlemeye ve azaltmaya yardımcı olur. Başka bir deyişle, dişlerinizi fırçalarken veya diş ipi kullanırken diş etleriniz düzenli olarak kanıyorsa, iltihabı ve kanamayı azaltmak için omega-3 alımınızı artırmayı düşünün. Ton balığı, uskumru, somon ve alabalık, hem D vitamini hem de omega-3 açısından en zengin balıklardan bazılarıdır.
YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER: Sağlıklı ağız bakterilerinin beslendiği ağız içindeki faydalı prebiyotiklerdir. Yüksek karbonhidratlı yiyeceklerin aksine, yeşil yapraklılar ağzın daha fazla nitrit azaltıcı bakteri üretmesine yardımcı olur. Buna karşılık, ağzınız ve kardiyovasküler sisteminiz nitrik oksitteki artıştan faydalanır. Bu besinler sadece dişlerinizi daha temiz hissettirmekle kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı bir ağız mikrobiyomunu da aktif olarak destekler. Daha koyu yapraklı yeşillikler dişler için en iyisidir, çünkü dişlerinizin yapısını güçlendirmek için remineralizasyon sırasında emdiği mineraller açısından da yüksektir. Bunların iyi örnekleri arasında lahana, ıspanak, şalgam yeşillikleri, pazı ve roka bulunur.
TURUNÇGİLLER: Asitli besinler dişler üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilirken, greyfurt, portakal ve diğer turunçgiller ölçülü bir şekilde yenildiğinde aslında ağız sağlığına fayda sağlayabilir. Hem greyfurt hem de portakal, ağız içindeki kan damarlarını ve bağ dokularını güçlendiren yüksek düzeyde C vitamini içerir. C vitamini diş eti hastalığına yol açabilecek diş eti iltihabının ilerlemesini yavaşlatır.