‘Kayyumlu’ yazılar yazmak!
‘Kayyımlı’ yazılar yazmak biz gazetecilere nasip, kısmet oldu!
Belediyelerin çalışmalarını, halka vermek zorunda oldukları hizmetler i yapıp yapmadıklarını yazmak yerine, belediye başkanlarının görevden alındıklarını, yerlerine yapılan ‘kayyum’ atamalarını neden yazalım ki?
Yazıyoruz işte.
Çünkü hukuksuzluk ve adaletsizlik var, makam gaspı var.
Mersin’de Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile uyumlu çalışan, bulundukları alanlara ciddi hizmetler veren ilçe belediyelerinin başarısı konusunda kimsenin şüphesi yok. Halkın ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilenler, halkın iradesi yok sayılarak görevden alınıyor, sivil organizasyon bozuluyor.
Akdeniz ve Toroslar Belediyesi AK Parti ve MHP’den alınmış belediyeler. Demokratik yarış sonucu kazanılan alanlarda tsunami etkisi yaratmak toplum nezdinde kabul görmüyor. Sandıktan çıkanı bertaraf ederek, sandıksız görev vermek, almak; Demokratik geleceğimize darbe niteliğindedir. Gerçek olmayan bir gerçekle yüz yüzeyiz. Bunların tamamı siyasi ikbal uğruna yapılıyor.
Türkiye böyle bir sonucu hak ediyor mu?
Elbette ki etmiyor.
Barış, huzur, birlik, beraberlik söylemleri ışığında demokratik bir gelecek için çabalar söz konusu iken, toplumsal güvensizliğe kapı aralamak yeni sıkıntılara da kapı aralamak anlamındadır.
Bütün bunlar neden oluyor?
AK Partinin belediyeler konusunda performansı giderek azalıyor. Böyle olunca da genel iktidarını korumak imkânsız hale geliyor. Kayyım müdahaleleri ile yerel yönetimleri kontrole alıp, kendini bu alanda var etme çabası içine giren AK Parti, bunun yerine ülkeyi yönetme konusunda doğru adımlar atmayı denerse daha doğru olur.
Halkın ekonomik sıkıntılarına çare olmak, asgari ücret, emekli maaşları konusunda çözümler üretmek AK Partinin hanesine artılar yazdırabilirdi. Belediyelere kayyum atamak, genel iktidarın yolunu açmıyor, aksine kapatıyor.
Yeni kayyumlar olacak mı, olmayacak mı?
Bekleyip göreceğiz.
Devam ettiği takdirde, AK Partinin iktidar çabası boşa çıkar diye düşünüyorum.