Otizm farkındalığı ve beslenme
2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Otizm, yaşam boyu süren, beyni, diğer insanlarla ve etrafındaki dünyayla iletişimi etkileyen bir spektrum bozukluğudur. Otizmli kişiler ışığa, dokunmaya, sese ve tada karşı artan hassasiyet yaşayabilirler. Otizmli çocukların öfke nöbetleri, aşırı yiyecek seçiciliği ve ritüel yeme davranışları gibi yeme zamanı zorlukları yaşama olasılığının beş kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Otizmli çocuklarda yetersiz beslenmenin, otizmli olmayanlara göre daha yaygın olduğu; özellikle de düşük kalsiyum ve protein alımı tespit edilmiştir. Araştırmacılar, kronik yeme sorunlarının sosyal zorluk ve düşük akademik başarı riskini artırdığını belirtmektedir. Bu, ergenlik ve yetişkinlikte obezite ve kalp-damar hastalıkları gibi diyetle ilişkili hastalıklar için de riski artırmaktadir.
YENİ BESİNLERİ YAVAŞÇA EKLEYİN: Otizmli bir çocuğun beslenmesine yeni yiyecekleri dahil etmek zor olabilir; ancak sabır anahtardır. Kademeli tanıtım genellikle en etkili yaklaşımdır. Tanıdık yemeklere veya tercih edilen yiyeceklerin yanına az miktarda yeni yiyecek ekleyerek başlayın. Çocuğunuzun ne beklemesi gerektiğini anlamasına yardımcı olmak için resimler veya sosyal hikayeler gibi görsel yardımcılar kullanın. Küçük başarıları kutlayın ve çocuğunuzu yeni yiyecekleri denemeye zorlamaktan kaçının. Amaç, yeni yiyeceklerin etrafında olumlu ve düşük baskı ortamı yaratmaktır.
YAPILANDIRILMIŞ BİR YEME ORTAMI YARATIN: Öngörülebilir bir yemek zamanı rutini oluşturmak önemli bir fark yaratabilir. Otizmli çocuklar genellikle ne bekleyeceklerini bildikleri yapılandırılmış ortamlarda gelişirler. Sakin ve düzenli bir yemek alanı oluşturmak, yemek zamanları etrafındaki kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Yemek zamanı rutinlerini ana hatlarıyla belirtmek ve yemek alanını aşırı gürültüden ve görsel karmaşadan uzak tutarak dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirmek için görsel çizelgeler kullanın. Tutarlılık ve rutin, yemek zamanlarını daha öngörülebilir ve daha az stresli hale getirebilir.
DUYUSAL OLARAK DOST YİYECEKLERİ DAHİL EDİN: Duyusal olarak dost yiyecekler genellikle otizmli çocuklar için daha kabul edilebilirdir. Tutarlı dokulara, hafif tatlara ve tanıdık kokulara sahip yiyecekleri tolere etmeleri onlar için daha kolay olabilir. Çocuğunuzun hoşuna gidecek seçenekler bulmak için farklı yiyecek dokuları ve tatları deneyin. Örneğin, çıtır sebzeler veya pürüzsüz püreler, karışık dokulara sahip yiyeceklerden daha çekici olabilir. Çocuğunuzun duyusal tercihleri için en iyi olanı bulmak için yeni hazırlama yöntemleri veya tarifleri denemeye açık olun.
OMEGA-3 ALIMINI ARTIRIN: Otizmli kişilerde esansiyel yağ asidi eksikliği yaygındır. Stirling Üniversitesi'nden Dr. Gordon Bell'in araştırması, bazı otizmli bireylerin beyin hücre zarlarından esansiyel yağları olması gerekenden daha hızlı uzaklaştıran enzimatik bir kusura sahip olduğunu göstermiştir . Bu, otizmli bireylerin muhtemelen daha fazla esansiyel yağ alımına ihtiyaç duyacakları anlamına gelir. Kusurlu enzimin aktivitesini yavaşlatabilen EPA takviyesinin, otizmli bireylerde klinik olarak davranış, ruh hali, hayal gücü, kendiliğinden konuşma, uyku düzeni ve odaklanmayı iyileştirdiği bulunmuştur. O zamandan beri omega-3 takviyesini test eden klinik çalışmalar yapılmıştır ve bu çalışmalarda otizmli bireylere omega-3 takviyesi verildiğinde hiperaktivite, sosyal yetenek, konsantrasyon, sinirlilik ve saldırganlık gibi semptomlarda iyileşmeler bildirilmiştir.
B6 VİTAMİNİ, C VİTAMİNİ VE MAGNEZYUM: Kaliforniya’daki Bireysel Davranış Araştırmaları Enstitüsü'nden araştırmacılar, B6, C vitaminleri ve magnezyum takviyelerinin otizmli bireylerde semptomları önemli ölçüde iyileştirdiğini tespit etmiştir. Çalışmalardan birinde, 16 otizmli bireyden 12'si iyileşmiş, ardından aldıkları vitaminler kesildiğinde iyileşmeler gerilemiştir.