Abidin Yağmur | Bayramlık | Güney Gazetesi Mersin
Abidin Yağmur

Bayramlık


Bozkır köylerinden birinde gariban adamın koyunu kaybolmuş.

Ne yapsın garip, jandarmaya varıp kayıp ihbarı verecek değil ya; büyüklerinden görüp işittiği üzere hocaya gitmiş.

Hocam” demiş, “Koyun kayboldu. Bir muska yazsan da kurdun ağzını bağlasak.”

*

Hoca, senelerdir yaptığı gibi bir muska yazıvermiş.

Gariban köylünün eline tutuşturmuş.

“Sen merak etme. Kurdun ağzı bağlı. Senin koyunu yiyemez.”

*

Bir gün, iki gün geçmiş koyun ortada yok.

Üçüncü gün yazıda yabanda ne görsünler?

Kurt koyunu çoktan yemiş, etini almış da kemiğini postunu o yana atmış.

*

Gariban köylü elinde muska, hocanın yanına koşmuş.

“Hani muska yazıp kurdun ağzını bağladıydın. Bak yemiş hayvanı.”

*

Hoca muskayı almış, aşmış, evirip çevirip okumuş.

“Komşu” demiş. “Muskayı yanlış yazmışım. Kurdun ağzını değil de arkasını bağlamışız. Merak etme, kurt senin koyunu yedi ama çıkaramaz.”

*

Şimdilerde CHP içinde kimileri bu fıkrayı anlatıyormuş.

Diyorlarmış ki…

“Özgür Özel, İstanbul Belediyesine kayyum atatmadık diye seviniyor. Ama iktidar bir şekilde Ekrem Bey’i içeri aldı. Bakalım çıkarabilecek mi?”

Bakalım nereye varacak işin ucu…

*

Türkiye’de siyasetçiler 4’e ayrılıyor.

Birincisi, cezaevinde onuncu, on birinci, on beşinci, yirminci bayramını geçirecek olanlar.

Mesela Selahattin Demirtaş.

İkincisi, cezaevinde ilk kez bayram geçirecek olanlar.

Mesela Ekrem İmamoğlu, mesela Ümit Özdağ.

Üçüncüsü, cezaevinde hiç bayram geçirmemiş olanlar.

Bunlardan çok var.

Dördüncüsü, gelecekte bayramlardan birini cezaevinde geçirecek olanlar.

Bunlardan da çok var.

*

Bu sıralar meydanlarda gösteriler yapan gençlerden bir kısmı da hayatlarında ilk kez gözaltına alındılar, ilk kez tutuklandılar ve ilk kez bir bayramı cezaevinde geçirecekler.

Bakalım nereye varacak işin ucu…

*

Bir avukat, “Bu bayram Selahattin Demirtaş aramızda olabilir” diye mesaj atınca insanlar heyecanlandı.

Acaba Sayın Demirtaş tahliye mi olacak, özgürlüğüne mi kavuşacak diye sevindik.

Meğerse sadece bir dilek, bir temenniymiş sayın avukatın yazdığı…

*

Gerçi şu da var; cezaevlerinde o kadar çok siyasetçi, belediye başkanı, belediye meclisi üyesi, öğrenci, akademisyen, gazeteci var ki…

Dışarda olanların, “Bu bayram Demirtaş aramızda olabilir” demesi önemli değil.

Eğer içerde olanlar, “Bu bayram filanca kişi aramızda olabilir” derse durum fena.

Bakalım nereye varacak işin ucu…

*

Bu arada bizim Mersin’den genç bir arkadaşımız, Selin Ateş da gözaltına alındı, tutuklandı.

Gerekçe tanıdık:

Attığı bir tvitte halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle suçlanıyor Selin.

O da ilk kez cezaevinde bayram geçirecek siyasetçiler arasında girdi.

*

Twitter meselesinden tutuklananların sayısı sanırım bir miting, bir grev nedeniyle tutuklananlardan fazladır ülkemizde.

Twitter’ı satın alan Elon Musk, bu mecranın adını X koymuştu.

Elimde sayısal veriler yok ama sanırım X mecrasını en çok kullanan, en çok tvit atanlar da bizim kuşak, X kuşağı yani.

Cuk oturduk sanki.

*

Z kuşağı, bizim kuşağa göre daha akıllı.

Z kuşağı X mix kullanarak, salak salak mesajlara bakıp sinirlenerek, o sinirle mesaj yazıp başını belaya sokarak vaktini boşa harcamıyor.

Onlar başka mecralarda başka bir kafa yaşıyor.

Ne kafası?

Ben de bilemiyorum, yaşadıkça, gördükçe öğrenip adını koyacağız.

Bakalım nereye varacak işin ucu…

*

Z kuşağı demişken…

Son 1 ayda yaşadıklarımız, aslında son 23 yılda yaşadıklarımızın özeti.

Z raporu alsak şöyle derdik:

“Gün, günden daha kötü oldu!”

*

Youtube kanalında harika işler çıkaran ve maalesef bir cümlesi çarpıtıldığı için ilk kez cezaevinde bayram geçirecek olan İlker Canikligil o güzel programlara başlarken nedir diye soruyordu ya.

Hadi biz de öyle yapalım ve soralım:

“Gün, günden daha kötü oldu nedir?”

 

 



ARŞİV YAZILAR