Ey Silivri zindanında açan umut çiçeği!
Balıkçı kahvesinde bizim çocuklarla oturmuş, tam da lafla pilav pişirme faslına geçmiştik ki radyoda bir şarkı çaldı.
Aniden dikkat kesildik.
Bizim çocuklar demişken:
Ben,
Şahsen,
Bizzat Kendim,
Keyfim ve Kâhyası,
Paşa Gönlüm,
Gözümün Nuru,
Elimin Körü,
Tepemin Tası,
Burnumun Direği
Bir de
Burnumun Diki kulak verip dinledik:
“Senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
Ne sanıyorsun?
Bazen Kanlıca sahili, bazen yalnız Kız Kulesi
Yani, sen İstanbul'sun…”
*
Hep beraber,
Hep bir ağızdan,
Hep birden nakarata eşlik ettik: Yani, sen İstanbul'sun.
*
Tam o sırada ilk kıvılcım Paşa Gönlüm’den geldi.
Ben, Şahsen, Bizzat Kendim hemencecik destekledi.
Keyfim ve Kâhyası, Elimin Körü ile kaş göz işaretiyle tasdik etti.
Tepemin Tası, Burnumun Direği ve Burnumun Diki fikri benimseyince bir ortak mektup çıktı:
Ey 16 milyon İstanbullunun Reisi!
Sen artık ümitsin.
Türkiye’de hak, hukuk, adalet, özgürlük, iş, aş, liyakat arayan milyonların sesi, umut bağladığısın.
Ümit beslediğimizsin.
*
Ey Silivri zindanında açan umut çiçeği!
Her türlü engele rağmen bükülmeden, eğilmeden ve kolayı seçerek zordan vazgeçmeyen…
Etikten, saygıdan, sevgiden şaşmayarak yola devam eden umut çiçeği!
Bilmelisin ki geçmiş zaman kipi oldu adın: Yani sen İstanbul’dun.
Sen artık gelecek zaman kipisin.
Yani sen,
Hikâyesi ile öne çıkan...
Dağcıların yorulduğu, umutların tükendiği anda karşısına çıkan…
Zirveyi ve kurtuluşu müjdeleyen umut çiçeğisin!
Umut serpen, ümit uyandıransın.
Yani benim güzel kardeşim:
Radyoda çalan bir İstanbul şarkısıydı adın...
Yani canım ciğerim, sen artık;
Trakya’da: Hora.
Ege, Güney Marmara, İç ve Batı Anadolu’da: Zeybek.
Göller Yöresi ve Batı Akdeniz’de: Teke.
Orta ve Doğu Karadeniz’de Horon.
Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri, İç Anadolu’nun Doğusunda: Halay.
Kuzeydoğu Anadolu’da: Bar.
Yani iki gözüm,
Sen artık halk danslarısın.
*
Ey Silivri zindanından ümit uyandıran!
Farklı kültür ve inançtan insanların…
Nazım Hikmet’in dediği gibi, “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” barış içinde yaşadığı…
Vahap Seçer’in “Türkiye’yi Mersin gibi yapacağız” diyerek gecesini gündüzüne kattığı, Türkiye’nin hoşgörü şehri Mersin’den…
Delikanlı çağımızdaki cevher sözcüklerle yazarken bu satırları sana; günlerden bayramdır. İçimizdeki delikanlının bayramı: 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı.
Bayramımız kutlu olsun!
*
Ey Silivri zindanından ümit uyandıran!
Sen “içerideyken” anketler dinle bak ne diyor:
“Bu pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa Ekrem İmamoğlu, ilk turda yüzde 50,5'lik oyla zafer elde ediyor.”
Ey Silivri zindanında açan umut çiçeği!
Sözüm sanadır!
Radyoda çalan bir İstanbul şarkısıydı adın.
Sen artık Türkiye’nin genç, taptaze ümidisin.
Ne demişti Türkiye Cumhuriyeti’mizin sebeb-i mevcudiyeti büyük Atatürk:
- Bütün ümidim gençliktedir!
Bitti, nokta.