CHP’nin demokrasi ile sınavı
CHP, zor zamanlar geçiriyor. İktidar karşısında arka arkaya aldığı darbelerin etkisinden kurtulma çabalarının yanı sıra, parti içinden midesine aldığı yumruklardan kurtulmaya çalışıyor.
İçeriden, dışarıdan eş zamanlı darbelerden sağlıklı bir şekilde kurtulmak mümkün mü?
Meşakkatli, ancak mümkün. Mevcut durum, sosyolojik olarak demokrasi sınavına işaret ediyor. İstanbul’dan başlayan Türkiye geneline yayılan ciddi operasyonlara maruz kalan CHP belediyelerinin bundan sonraki süreci nasıl götürecekleri son derece önem taşıyor. Operasyonların CHP’nin uhdesinde olan diğer belediyelere yansıması olacak mı, olmayacak mı?
Bütün bu olanlardan dolayı CHP’de bir savrulma olacak mı?
Henüz bir savrulma, dağılma söz konusu değil, ancak önümüzdeki günler, süreç neyi gösterir, neyi dayatır, bilemiyoruz.
Genel merkezin, bütün bu gelişmeler ışığında gelecekle ilgili nasıl strateji geliştireceği, toplumsal muhalefeti konsolide etmekte başarılı olup olmayacağı meselesi son derece önemli. Operasyonların şimdiye kadar yapılanlarla sınırlı kalmayacağı gerçeğini gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu nedenle farklı stratejilerin geliştirilmesi kendini dayatıyor.
*
CHP’ye kayyım ataması ile ilgili tartışmalar şimdilik 8 Eylül’e endeksli olmasına rağmen, parti içi iktidar mücadelesinin nasıl olacağı da toplumda merak konusu. Kemal bey ve çevresinin parti yönetimine geri dönmekte kararlı oldukları anlaşılıyor.
8 Eylül’e kadar ‘Demoklesin kılıcı’ misali CHP ‘nin kafasında durmaya devam edecekler mi, etmeyecekler mi?
Şimdilik sürdürmekte kararlı oldukları yönünde gözlemlerimiz var, ancak, bunun doğru olmadığı gerçeği toplumsal radara takılı vaziyette duruyor. Ciddi demokrasi sınavı veren Cumhuriyet Halk Partisinin, İç ve dış baskılardan kurtulması mümkün. Çünkü bütün bu olanlar CHP’ye toplumsal desteği büyütüyor.