Rosatom finansal kriz mi yaşıyor?
Bir kaç gün önce Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Anton Dedusenko Bloomberg’e verdiği demeçte yatırımın sahibi Rosatom’un, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali hisselerinin yüzde 49’unu satmak için Türk veya yabancı yatırımcı arandığını belirtmişti. Kolin, Cengiz ve Kalyon konsorsiyumu 2018 yılında 25 milyar dolarlık bu proje’de yer almaktan vazgeçmişlerdi. Pekala, şimdi Rosatom neden finansal kaynak arayışında? Rosatom finansal kriz mi yaşıyor?
Rosatom halihazırda ciddi bir iflas durumunda ya da finansal krizde değil, ancak hem finansal hem de hukuki bazı zorluklarla karşı karşıya. İşte durumu özetleyen detaylar:
Rosatom’un finansal görünümü
- Büyüyen ciro: 2023’te konsolide gelirleri 2,6 trilyon ruble (yaklaşık 27 milyar USD), 2024 konsolide gelirleri ise 3 trilyon ruble (yaklaşık 31 milyar USD) civarında.
- Yatırımlar sürüyor: 2023’te 1,2 trilyon ruble yatırım yapan Rosatom, 2024’te bu rakamı 1,5 trilyon rubleye çıkarmayı planlıyordu.
- Devasa dış siparişler: Şirketin uluslararası çapta yaklaşık 140 milyar USD değerinde projeleri bulunuyor.
Finansal zorluklar, ama bu bir "kriz" değil
- Rusya bütçe baskısı: Rusya'nın ulusal rezerv fonu 2022–2025 arasında dört kat küçüldü. Bu, devlet destekli sektörlerde, özelikle 2025’te planlanan projelerde yüzde 80 oranında finansman sorunlarına yol açtı.
- Nükleer projelerde biraz gerileme: Rezerv daralmasına rağmen Rosatom projeleri tamamen durmadı; dış pazardaki büyüme devam ediyor, ama yüksek harcamayı destekleyecek iç kaynaklar bu büyümeyi sınırlandırıyor.
- Devlet desteği devam ediyor: Rosatom Kremlin'in stratejik önemdeki kuruluşlarından biri olarak güçlü destek alıyor, batı yaptırımlarına rağmen faaliyetlerine kesintisiz devam ediyor.
Özetle, Rosatom'un gelirleri artıyor, bilançosu sağlam ve yatırımlar planlandığı şekilde sürüyor. Ancak Rusya ekonomisindeki gerileme ve azalan rezervler, yeni projelerde finansman zorluğuna neden oluyor. Rosatom şu anda iflas ya da borç krizi yaşamıyor; fakat iç kaynakların sınırlılığı projeleri etkiliyor ve özellikle 2025 sonrası için daha fazla dış finansman arayışına gerekli kılıyor. Dolayısıyla, "Kriz" kelimesi şu an için uygun değil; bu, daha çok "kaynak daralması ve finansman iyileştirme ihtiyacı" şeklinde nitelendirilebilir.
Sonuç olarak, şu anda Akkuyu Nükleer A.Ş. özelinde ise % 49 hissenin hangi finans kaynaklarına devredileceği çok daha önemli. Türkiye olarak bu görüşmelerde ve nihai satış kararında mutlaka ulusal çıkarlarımızı ve güvenliğimizi en önde tutacak bir yaklaşım sergilenmesi gerekmekte. Bu konu önümüzdeki günlerde daha epey tartışılacaktır.